Pulitzer ödüllü gazeteci: Ben de kaçak göçmenim

Uzun yıllar Washington Post gazetesi için muhabirlik yapan ödüllü bir gazetecinin ABD'de yasadışı göçmen olarak bulunduğunu açıklaması ülkede göçmenlik tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.

Filipin asıllı olan Jose Antonio Vargas, hikayesini Amerika'nın en önde gelen medya kuruluşlarında duyururken, Amerikan Kongresi'nin kendisi gibi kişilerin vatandaş olabilmesine yasal zemin hazırlaması çağrısında bulundu.

Hayal Yasası (DREAM Act) olarak adlandırılan önerge, küçük yaşta yasadışı olarak ülkeye girdikten sonra ülkede üniversite okuyan ya da orduda görev yapanların vatandaş olabilmesini öngörüyor.

ABD'de 11 milyonu aşkın yasadışı göçmen olduğu tahmin ediliyor.

Ekonomik krizin istihdam olanaklarını sınırlamasının da etkisiyle, özellikle sınır eyaletleri yasadışı göçmenlere karşı önlemlerin sıkılaştırılması için girişimlerde bulunuyor.

Milyonlarca kaçak göçmen ise yıllardır bu ülkede hizmet verip hayat kurduklarını savunarak, kendilerine durumlarını yasallaştırma şansı verilmesini istiyor.

Jose Antonio Vargas, bu hafta New York Times gazetesinin dergisinde yayınlanan makalesinde "Kaçmaktan yorgun düştüm. Artık bitti" demişti. "Öyle bir hayat istemiyorum".

30 yaşındaki Vargas, 1993'te girdiği ABD'de öğrenimini tamamlayıp, Washington Post, New York Times, Huffington Post gibi basın kuruluşlarında çalıştı.

Gazeteci, "Son 14 yılda bir kariyer inşa ettim, ülkenin en ünlü kişileri ile görüştüm. Dışarıdan bakınca iyi bir yaşam kurdum. Amerikan düşünü yaşadım. Ama aslında hala kayıtdışı bir göçmenim. Bu da farklı bir gerçeklik. Günlerimi gerçeğin ortaya çıkması korkusuyla yaşamak demek" dedi.

Hikayesini ABC televizyonuna da tekrarlayan Vargas'ın eski işvereni Washington Post'un ise başta sipariş ettiği haberi yayınlamaktan son anda vazgeçtiği ortaya çıktı.

Kendisi de bilmiyormuş

Filipinler'de dünyaya gelen Vargas, 12 yaşında ailesi tarafından California'daki büyükannesinin yanına gönderilmiş.

Yasal durumunu ise ancak dört yıl sonra, ehliyet almak için başvurduğunda öğrenmiş.

Yetkililer belgelerinin sahte olduğunu söyleyince Büyükbabası yeşil kart ve diğer belgeleri parayla aldığını itiraf etmiş.

Vargas ilk aklından geçenin "Tamam, aksanımdan kurtulmam gerek" düşüncesi olduğunu söyledi. Kimsenin Amerikalılığından şüphe etmemesi için çalıştığını anlattı.

Öğretmenlerinin yardımıyla San Francisco Eyalet Üniversitesi'ne kabul edilen Vargas, burs bile almış.

San Francisco Chronicle ve Philadelphia Daily News gazetelerinde stajyerlik yapan Vargas, ısrarlı başvurular sonunda Washington Post'ta işe girmiş.

İşlemleri için ehliyet istenince, işlemlerin en kolay olduğu Oregon eyaletinden bir ehliyet almış.

Washington'un kalbinde bir kariyer

Vargas, Washington'da pek çok olayı hatta Beyaz Saray'da bir resmi ziyafeti muhabir olarak izlemiş.

Durumunun ortaya çıkmaması için çekindiğini anlatan Vargas, bu nedenle göç konusunda haber yapmamaya gayret etmiş, ama bu her zaman mümkün olmamış.

Vargas yıllarca gizlediği sırrı nihayet gazetenin eğitim sorumlusu Peter Perl'e açmış. Ancak konuyu büyük bir başarıya imza attığında yöneticilere söylemeyi kararlaştırmışlar.

Beklenen fırsat bir türlü çıkmayınca sır 14 yıl boyunca gizli kalmış.

Washington Post sözcüsü Kris Coratti, ikilinin tavrını kınadı. Konu hakkında bir iç inceleme yaptıklarını söyledi.

Gazete, Vargas'ın durumunu ayrılmış olduğu gazetesine Mart'ta açtığını ve bunu haberleştirmeyi teklif ettiğini duyurdu. Ancak ilk ağızdan bir öykü olarak bu pazar yayınlanması öngörülen hikaye, son anda düşüldü.

Vargas, Washington Post'ta çalıştığı dönemde Virginia Politeknik Üniversitesi'ndeki (Virginia Tech) silahlı saldırılar konusundaki haberleri ile 2008'de sektörün en prestijli ödülü olan Pulitzer'e ortak oldu.

2006'da HIV/AIDS üzerine yazdığı bir yazı, bir belgesele esin kaynağı oldu. New Yorker için Facebook kurucusu Mark Zuckerberg ile 'portre' niteliğinde özel bir mülakat yaptı.

Vargas son olarak Huffington Post internet sitesinde çalışıyordu.

Oregon'dan aldığı ehliyetin süresi dolarken buradan da ayrılan Vargas, daha sonra bu kez başkentte bir ehliyet almayı başarmış. Ancak daha fazla yalan söyleyerek yaşayamayacağına karar vermiş.

Vargas "Kalbimde Amerikalıyım" diyor.

"Ben sizin sandığınız gibi olmayan pek çok kişiden biriyim. Biz sırf çimlerinizi biçip çocuklarınıza bakıp size taco servis etmiyoruz. Bunları iyi yapıyor olsak da başka şeyler de yapıyoruz ve toplumun bir parçasıyız."

Vargas, Obama yönetimini göçmenlik kurallarında reform yapmaya sevketmek için "Define American" (Amerikalılığı Tanımla) adlı bir kampanya başlattı.

Ancak şimdi, Vargas'ın durumunun ne olacağı belirsiz. Bazıları ona destek verirken, gazetecinin sınırdışı edilmesi için çağrılar yapanlar var.