Pteria kazılarında önemli bulgular
Abone olMedlerin batıdaki imparatorluklarının korunması için Kapadokya'nın kuzey ucunda yer alan Pteria şehri kuruldu.
7 kilometre uzunluğunda olan ve üzerinde sağlam biçimde tahkim
edilmiş 7 kapısı bulunan bir surla çevrili şehir, bir saray
kompleksi ile diğer kamu yapılarına ek olarak merkezi biçimde
planlanmış yapı adları içerisinde pek çok elit konut ve gösterişsiz
başka yapılar barındırıyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı
Şahmuratlı köyündeki Kerkenez Dağı’nda 11 yıl önce başlayan yüzey
araştırmalarının ardından, geçen yıl sürdürülen kazılara, bu yıl
kaldığı yerden devam ediliyor. Arkeolog Ertan Özcan, Kerkenez’deki
çalışmaların gelecek yıllarda tarihe ışık tutacağını belirterek,
“Kerkenez’deki çalışmalar 100 yıl sürebilir. Ancak önümüzdeki 10
yıl içinde hem görsel hem de arkeolojik açıdan önemli ve yeni
bilgilere ulaşılacağını tahmin ediyoruz. Elde edilecek bulgu ve
bilgiler arkeoloji tarihinde de önemli değişimleri gündeme
getirebilir” dedi. Fotoğraflarla bire bir uyumlu Ortadoğu Teknik
Üniversitesi öğretim görevlisi İngiliz Geoffrey Summers ve eşi
Françoise Summers başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında 11’i
İngiliz, ABD ve Türk arkeolog ile ODTÜ’den 5, Bilkent
Üniversitesi’nden 1 öğrenci, köy halkından ise 23 işçi görev
yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan kazı görevlisi Mehmet
Kalafat, önceki yıllarda çekilen yeraltı fotoğraflarıyla ortaya
çıkarılanların bire bir örtüştüğünü vurgulayarak, “Jeofizik
çalışması yapılan yerlerde yapılan açmalar bire bir uyuyor.
Arkeolojide bu duruma ender rastlanır” diye konuştu. Verilen
bilgiye göre, Avustralya Büyükelçiliği’nce sağlanan finansal yardım
sayesinde planlı kazı çalışmalarına geçen yıl başlandı ve önemli
bulgulara rastlandı. Kerkenez’deki kazılar sırasında, 7 giriş
kapısı bulunan, 7 kilometre uzunluğunda ve 7 metre genişliğindeki
surla çevrili Antik Pteria şehri Saray yapı grubu ortaya
çıkartıldı. Yapılan açmalarda, Bronz Yaban Keçileri figürü, Bronz
Fibula, Demir Çiviler, Yanmış Kirişler, Bronz Fildişi Plaka ele
geçirildi. Kazılarda 3 gözlü küçük bir canavara da rastlandığı
belirtildi. Kazı grubundan Françoise Summers, “Kerkenez’deki su
birikintilerinin içerisinde yerkürenin en yaşlı canlılarından biri
olan ilkel üç gözlü bir kabuklu hayvan türüne rastlanıldı. Anadolu
Üniversitesi tarafından türü tanımlanan ve ‘Triops cancriformis’
olarak bilinen bu küçük canavarlara Türkiye’de sıkça rastlanılmakla
birlikte, daha önce Kerkenez’deki varlıkları bilinmemekteydi” diye
konuştu. Antik Pteria kenti M.Ö. 6’ncı yüzyılın başlarında Medler,
imparatorluklarını İran’dan Kuzey Anadolu’ya doğru genişlettiler.
Medlerin batıdaki imparatorluklarının korunması ve yönetimi için
Kapadokya düzlüğünün kuzey ucunda yer alan Pteria şehri kuruldu. 7
kilometre uzunluğunda olan ve üzerinde sağlam biçimde tahkim
edilmiş 7 kapısı bulunan bir surla çevrili şehir, bir saray
kompleksi ile diğer kamu yapılarına ek olarak merkezi biçimde
planlanmış yapı adları içerisinde pek çok elit konut ve gösterişsiz
başka yapılar barındırıyor. Medler tarafından kurulduktan 50 yıl
sonra Lidya Kralı Krezüs tarafından yakılarak yok edilen şehrin
erken örneklerine İran’da da rastlandığı bildirildi.