Boş zamanlarımızı değerlendirmek için en fazla yaptığımız aktivite film seyretmek. Farklı kategorilerde filmleri seyrettiğimiz gibi, zaman zaman korku filmi de izlemek içimizden gelebiliyor. Dünya üzerinde korku filmi kategorisi üzerinden yayınlanan bazı filmler var ki, izlemeye ne psikoloji ne de mide dayanıyor.İşte yayınlandıktan kısa süre sonra içeriğindeki vahşet veya müstehcenlik sebebiyle dünya genelinde yasaklanan 22 film… The Last Temptation of Christ (1988) Türkiye’de yasaklanmış filmlerden biri olan ve Willem Dafoe ve Harvey Keitel’in başarılı oyunculuklarıyla dikkat çeken bu filmde Hazreti İsa’nın yaşadığı korku ve ikilemler ön plana çıkıyor. Nezaretli marangoz İsa, Romalılar için çarmıh yapmanın getirdiği suçluluk duygusuyla birlikte şeytanın kulağına fısıldadığı ayartıcı sözlerle yoldan çıkacağını hissetmektedir. Bir yandan yeryüzündeki insanlara duyduğu acıma duygusu ruhunu tüketirken diğer yandan Tanrı’nın çağrısına nasıl cevap vereceğini bilmemesi İsa’yı, içinden nasıl çıkacağını bilmediği karanlık bir boşluğa iter.The Devils (1971) 'The Devils', Rönesans öncesinde Fransa'da yaşanan din temelli güç ve iktidar mücadelesini, histerik rahibelerin Rahip Grandier'e olan tutkuları ve gelişen olaylar bağlamında anlatan bir film. Film o kadar yasak yemiş ki, rivayete göre orijinal halini kimse izlememiş.The Burning (1981) Gişedeki başarısını, içerdiği kanlı şiddet sahneleri ve vahşetten alan “slasher” türünün diğer örneklerinden çok da farklı içeriği olmasa da “The Burning”, John Lennon Suikastı ve gençlerin şiddete yönelimi sebebiyle oluşturulan denetim kurulunun kararına kurban gider ve gösterime girdiği tarihten itibaren tam 30 yıl boyunca yasaklı kalır. Aynı şekilde film İngiltere’de de yasaklanır ancak filmin sansürsüz versiyonu kazara VHS formatında ev sinemasına gelir. 2007 yılında yoğun şiddet sahneleri kırpılmış halde izleyicisine kavuşan filmin yapımcısı bugünlerde sayısız taciz iddiasıyla gündeme gelen Hollywood’un efsane ismi Harvey Weinstein.Teksas Katliamı (1974) The Texas Chain Saw Massacre Bir korku klasiği olan 'Teksas Katliamı', gösterime girdiği yıl yasaklanmış filmlerden biri. Hatta bir pazarlama stratejisi olarak kullanılan “gerçek hikaye” sloganı sayesinde pek çok izleyiciyi sinema salonlarına çekmeyi başarır. Ancak bir yıl sonra ABD ve İngiltere başta olmak üzere pek çok ülke, içerdiği rahatsız edici vahşet ve işkence sahneleri sebebiyle filmin gösterimini yasaklar. Şeytanın Ölüsü (1981) The Evil Dead Sam Raimi’nin, korku üstadı H.P. Lovecraft’ın eserinden referans alarak yarattığı bu bol kanlı ve absürd yapım, Amerika Birleşik Devletleri’nde biraz törpülenerek gösterime girmeyi başarsa da, aynı şansı İngiltere’de uzun süre yakalayamaz. Kanlı şiddet sahneleri sebebiyle pek çok ülkede yasaklanan The Evil Dead, video kaset furyasından nasiplenir ve filmin orijinal kurgusunu barındıran kasetler sayesinde korku türünün klasiklerinden biri olur. Gösterime girdikten birkaç yıl sonra ise filmin sansürsüz hali gösterime 18 yaş üstü derecelendirilerek gösterime girmeyi başarır.Şeytan (1973) The Exorcist Korku sinemasının kültlerinden olan 'The Exorcist' küçük bir kızın, mistik güçler tarafından ele geçirilmesiyle başlıyor. Yeni filminin çekimleri sırasında 12 yaşındaki kızı Regan'ın tuhaf eylemler sergilemeye başladığını fark eden aktris Chris MacNeil, kızını doktora götürür. Doktorlar beyninde geçici bir hasar olabileceğini söyleseler de bu vaka daha önce rastlanmamış türdendir. Bir seri tıbbi testten sonra küçük kızın hiçbir sorunu olmadığı ortaya çıkar. Ancak Regan'ın tuhaf halleri sona erecek gibi değildir. Küçük kız son derece şiddetli bir şekilde titremekte, garip sesler çıkarıp hiçbir anlamı olmayan hareketlerde bulunmaktadır. Bu ürkütücü durum karşısında çaresiz kalan Chris, kızını aynı zamanda psikiyatr olan Peder Merrin'e götürür. Peder, Regan'ın içine şeytan girdiğini tespit edecek, aile çaresizce bu durumdan kurtulmaya çalışacaktır.Soldaki Son Ev (2009) The Last House on the Left İki tane genç kız doğum günü için Rock konserine gitmeye karar verirler. Bundan önce de esrar bulmak için şehre giderler. Ancak psikopat bir grup tarafından kaçırılırlar ve olaylar çığrından çıkar...Snuff 102 (2007) Genç bir gazeteci 'snuff' filmler hakkında araştırma yapmaya başlayınca yeraltında kalmış sırlar çözülmeye başlar... Şok eden görüntüler şiddet ve olaylarla korkunç bir sarmal içine düşer.Silent Night, Deadly Night (1984) Henüz 5 yaşındaki Küçük Billy, Noel arifesinde huzurevindeki dedesini ziyarete gider. Bir ara dedesiyle baş başa kalan Billy, Noel Baba'nın sadece uslu çocuklara hediye getirdiğini, yaramazları ise feci şekilde cezalandırdığı yönünde korkunç bir hikaye dinler. Tesadüfe bakın ki, ziyaret sonrası eve dönerken Noel Baba kostümlü bir hırsız yollarını keser ve anne babasını vahşice öldürür. Yetimhaneye yerleştirilen Billy, sıkı bir disiplinin uygulandığı yerde sürekli ceza ve işkencelere maruz kalır. Billy'nin psikopat bir katile dönüşmesi için gerekli tüm koşullar hazırdır artık...Sapık Ruhlar (1972) The Possession of Joel Delaney Oldukça zengin bir kadın olan Nora, (Shirley Maclaine) bir gün kardeşi Joel'in ruhunu Latin bir suçlunun ele geçirdiğin inanır. Erkek kardeşinin Vodoo büyüsü tarafından etkilenmesinden şüphelenir ve Nora ile çocukları için dehşet dolu günler başlar.Salo Ya da Sodom'un 120 Günü (1975) Salò o le 120 giornate di Sodoma Sadizm, cinsel sapkınlık ve akla gelmeyecek korkunçlukta işkencelerle dolu bu filmi izlemeden önce bir kere daha düşünün deriz çünkü gerçekten rahatsız olabilirsiniz. Konusuna gelecek olursak; Mussolini sonrası İtalya'da yıllardan 1943'tür. Faşist olarak tanınan dört adam Paolo Bonacelli, Giorgio Cataldi, Umberto Quintavalle, Aldo Valetti kurbanlarının bir listesini yapar. Yaşları 12 -18 arası olan dokuz kız ve erkek çocuğunu kaçırarak bir bölgeye getirirler. Hepsinden de 'efendileri'ne tam sadakat istenir. Ve 4 ay (120 gün) boyunca cinsel istismar dahil olmak üzere pek çok işkenceye maruz bırakılırlar. Sodom’un 120 Günü izleyici tarafından öyle büyük bir tepkiyle karşılanır ki, yönetmen Pasolini Roma’da bir grup öfkeli izleyici tarafından katledilir. Yasaklanan filmlerden muhtemelen en trajik sonuca sahip olanı olsa gerek.Pink Flamingos (1972) Yazımından kurgusuna, yapımcılığından yönetmenliğine kadar John Waters’a ait olan ve yönetmenin “Çöp Üçlemesi” adını verdiği serinin ilk yapımı olan 'Pink Flamingos' ensest, mastürbasyon, yamyamlık, tecavüz ve insanın midesini ağzına getiren iğrençlikteki sahnelerine rağmen LGBT örgütleri ve eleştirmenler tarafından oldukça benimsenir. Film başta Avustralya, Norveç ve Kanada’da yasaklansa da bu yasaklar, filmin şöhretine gölge düşürmek bir yana dursun, dünya çapındaki popülaritesine katkı sağlayarak onun sinefiller gözünde 'kült' mertebesine eriştirdi. Daha sonraki kaset ve DVD’lerin kırpılarak yayınlanması sebebiyle filmin orijinal kurgusuna sahip 1980 dönemi VHS’leri, koleksiyonerler açısından büyük bir değere sahip.Persepolis (2007) Bruce Lee’nin öğrencisi olmak gibi hayallerle dolu olan küçük Marji, devrim sonrası her geçen gün muhafazakarlaşan İran’da yaşamının nasıl değiştiğini, özgürlüklerini ve haklarını nasıl kaybettiğini bize siyah beyaz estetik karelerde anlatıyor. İran’da 6 önemli sahnesi sansürlense de gösterime girmeyi başaran Persepolis, İran Farabi Fonu adlı örgütün yazdığı tehditvari mektuba rağmen 2007 Cannes Film Festivali’nde gösterilir. Ancak aynı durum Bangkok Film Festivali’nde de yaşanır ve film, festivalin organizatörleri ile İran Büyükelçiliği’nin yaptığı görüşme sonrasında festivalden kaldırılır. İran’da yaşananlar üzerinden evrensel bir özgürlük haykırışı sunan Persepolis’in filmiyle birlikte çizgi romanı da başta İslam ülkeleri olmak üzere pek çok yerde ya yasaklanmış ya da belli kısımları sansüre kurban gitmiştir.Ölümle Yüzyüze Gelmek (1978) Faces of Death 'Ölümle Yüzyüze Gelmek', amatör çekim ve televizyonlardaki bazı sahnelerden alınmak üzere, sekiz gerçek ölüm sahnesinin derlemesinden oluşuyor. 'Ölümle Yüzyüze Gelmek' tam 46 ülkede yasaklanmış.Otomatik Portakal (1971) A Clockwork Orange Otomatik Portakal, şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çizmektedir. Çetenin lideri Alex, işler çığırından çıkınca yakalanır ve gözaltına alınır. Ama hapse atılmaz; cezası bir şiddet deneyine kobay olarak kullanılmak olur. Bu deney insanoğlu ve şiddet kavramı arasındaki ilişkiyi ortaya koyma amaçlıdır ama deneyin kendisi de bir o kadar insan doğasına aykırıdır.Mezarına Tüküreceğim (2010) I Spit on Your Grave Tutkulu bir kadın yazar, dört adam tarafından tecavüz edilir, işkence görür ve ölüme terk edilir. Ancak kadın sistemli bir şekilde bunun intikamını alır. Bu filmin içinde bulunan tecavüz sahnesi, sinema tarihinin en rahatsız edici sahnelerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Film, kadına şiddeti övdüğü gerekçesiyle İskandinav ülkeleri, İrlanda, Batı Almanya ve Kanada'da yasaklanmıştır. Ayrıca bu filmin de 78 ve 2010 olmak üzere iki versiyonu vardır.Kanlı Tecavüz (1972) The Last House on the Left Wes Craven’ın bu bol kanlı ve rahatsız edici tecavüz sahneleri barındıran ilk filmi sayısız ülkede yasaklansa da henüz video kasetlerin, sinema filmleri kadar yoğun bir denetimden geçmemesi sebebiyle yayılması sonucunda kült mertebesine erişir. Yapılan denetimlerin ardından video kasetleri de yasaklanıp toplansa da, film İngiltere’de hiçbir zaman gösterim sertifikası almayı başaramaz. Avustralya’da ise film hiçbir zaman yasaklanmaz ancak kendisine bir distribütör bulmayı başaramadığından gösterime girmez.İşkence Odası (2008) Martyrs Kısa bir süre önce ortadan kaybolan Lucie bir gün tekrar ortaya çıkıverir. Henüz 10 yaşında olan kızcağızın vücudunda işkence izleri bulunur ancak herhangi bir cinsel saldırıya ilişkin bulgu yoktur. 1970'li yılların Fransa'sında bu durum merak ve korkuyla karşılanmıştır. Kimse küçük kızın neden ve nasıl kaçırıldığını anlayamaz. Çünkü küçük kız konuşmayı unutmuş ve bilinci yarı kapalı bir haldedir. Hastanede Anna adında bir kızla arkadaşlığı biraz iyi gelse de zamanla olay unutulur gibi olur. Ancak aradan geçen 15 koca yıl sonra ilginç bir gelişme yaşanır. Sıradan bir ailenin kapısı çalar. Evin babası kapıyı açar ve elinde av tüfeğiyle bekleyen Lucie'yi karşısında bulur. İşkencecisini bulduğuna ikna olan Lucie tetiği çeker. Hit Fransız korku filmi, sert sahneleri kadar, farklı bir kurguya sahip olan senaryosuyla da ilgi çekiyor...İnsan Kırkayak Serisi (2009) The Human Centipede Series Son dönem korku filmlerinin en ilginci ile karşı karşıyayız. Filmde, hastalıklı bir beyne sahip Dr. Hieter’in Nazi doktorlarını dahi kıskandıracak bir fikrinin, insanları boşaltım sistemleriyle birbirine bağlayarak insan yapımı bir kırkayak yapma fikrinin gerçekleşmesine tanık oluyoruz.Freaks (1932) Todd Browning'in yönettiği 1932 tarihli Ucubeler daha gösterime girmeden büyük bir kıyıma uğrar. Filmin ön gösterimi sırasında bir kadın MGM’i (Metro Goldwyn Mayer) izlediği filmin düşük yapmasına sebep olduğu gerekçesiyle dava etmekle tehdit eder. Bu tehdit karşısında yapımcı firma, orijinal süresi 90 dakikayı bulan filmi kırparak 64 dakikaya indirir. Bu kesintiye rağmen 'Freaks', filmde fiziksel deformasyona sahip gerçek sirk çalışanları kullanılması sebebiyle gösterime girdiği yıl büyük tepki alır. Filmin rahatsız edici görselliğinden dolayı pek çok izleyici ya salonu terk eder ya da filmi izlerken fenalık geçirir. Film tam 30 yıl boyunca İngiltere’de yasaklı kalsa da sonunda 1960’lı yıllarda yeniden keşfedilir ve kendi yarattığı bir alt türün tek ve en iyi örneği olarak sinema klasikleri arasındaki yerini alır. Filmin kesilen 30 dakikalık bölümü ise ne yazık ki yıllar içerisinde kaybolur.Cannibal Holocaust (1980) Gösterime girdiği 1980 yılında içerdiği vahşet, tecavüz ve gerçek hayvan katliamı sahneleriyle büyük tepki toplamıştır. Bazı cinayet ve tecavüz sahnelerinin gerçek sanılması üzerine yönetmen Deodato tutuklanmış, ardından yönetmenin polisleri filmin oyuncularla tanıştırmasının ardından salıverilmiştir. İtalya, Avustralya ve daha pek çok ülkede yasaklanan Cannibal Holocaust’ın yasağı bazı ülkelerde ilerleyen yıllarda kaldırılsa da, halen çoğu ülkede yayınlanmamakta ve ev sineması için herhangi bir platformda üretilmemektedir.Bir Sırp Filmi (2010) Srpski Film Emekli bir porno film yıldızı olan Milos, ailesiyle 'normal' bir hayat sürdürürken, eski iş arkadaşlarından Lejla bir gün bir teklifle çıkagelir. Milos'un yer almasını istediği 'sanat filmi projesi'nde reddedemeyeceği kadar büyük bir para vardır; fakat öte yandan bu işin arka yüzü ve detayları sır gibi saklanmaktadır... Srdjan Spasojevic'ın Aleksandar Radivojevic ile beraber senaryosunu kaleme aldığı ve yönetmenliğini üstlendiği film ele aldığı konular açısından oldukça sert ve üslup olarak da hiçbir çekincesi olmayan bir yapım.