Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun, yapılması gerekenleri ntv'ye şöyle anlattı:Psikiyatrik tedavi gören hastalarda ilaç kullanımı ve buna bağlı oluşan etkiler nedeniyle oruç tutmaları riskli olabilir, ilaçlarını ve psikoterapilerini aksatmamak kaydıyla oruç tutabilirler. Özel tanılarda örneğin; bipolar bozukluğu olan hastalarda oruç tutma eylemi, uykusuzluk, kaygı gibi faktörler nedeniyle mani dediğimiz alevlenme dönemini tetikleyebilir. Gözetimi altında oldukları hekimleriyle bu kararı vermeleri daha sağlıklı olacaktır çünkü susuzluk sebebiyle, özellikle lityum gibi, böbrek çalışmasına bağlı ilaçların kan düzeyleri artabilir.Açlık ve kan şekerindeki düşüş sebebiyle de valproik asit gibi, karaciğerden geçen ilaçların vücuda emilimi, dağılımı, dönüşümü ve atılması değişir. Bu ilaçlara oruç tutanlarda doz ayarlaması yapmak oldukça önemlidir.Antidepresan ve antipsikotik alan hastalarda yan etki olarak bilinen ağız kuruluğu, susuzluk ve bazen izlenen zihin bulanıklığı belirtileri artabilir. En azından bu dönem daha uzun etkili ve günde tek doz alınacak, yan etkisi daha az ilaçlara geçmek bir çözüm olabilir.Suçluluk duygusunun önüne geçmek için neler yapılmalı?Hastalık ya da başka sebepler nedeniyle oruç tutamayan insanların şunu unutmamasında fayda vardır; şu an bedeniniz buna hazır değil ve oruç tutmak sizin için oldukça yıpratıcı olabilir.Şartlar uygun olmadığı, bedeniniz buna izin vermediği için bu ibadeti yapamıyorsunuz. Fakat bu ibadet dışında birçok şey yapmanız ve ruhunuzu doyurmanız mümkün. Örneğin; dua en etkili telkin ve huzur bulma yöntemlerinden biridir. Oruç tutamıyorsanız bu süreyi böyle değerlendirebilirsiniz.