Psikiyatrist gözüyle sünnet

Psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Sefa Saygılı, Türkiye'de aileler için erkek çocukların sünnet olmasının çok büyük bir gurur olduğunu belirterek, "Akrabalar toplanır, eğlence ve törenler düzenlenir ve çocukların 'erkekliğe ilk adım' atmaları kutlanır" dedi. Sünnetin sağlık bakımından faydalarının saymakla bitmediğini belirten Doç. Saygılı, "Mesela sünnetsizlerde sünnet derisi ile uç taraf arasında smegma denilen bir salgı birikir. Bu birikim mikropların da işe karışmasıyla çok acı veren iltihaplara dönüşebilir. Ayrıca sünnet olmuş erkekler penis kanserine hemen hiç yakalanmazlar. Yine sünnet, erkeklerin korkulu rüyası olan erken boşalmaya karşı yararlı olur. Ayrıca sünnet AIDS hastalığına karşı da koruyucu rol taşır" diye konuştu. Sünnetin sadece olana değil sünnetlinin eşine de faydalı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Sefa Saygılı, "Sünnetli erkeklerin eşlerinde çağımızın korkulu hastalıklarından birisi olan rahim kanserine daha seyrek rastlanır" ifadelerini kullandı. Doç. Saygılı şöyle devam etti: "Nispeten basit ve emniyetli sünnet işlemi ile hayatı tehdit eden çeşitli rahatsızlıklardan korunma sağlanır. Üstelik sünnet olmanın tespit edilmiş hiçbir zararı da yoktur. Nedense bugün artık terk edilmiş Freud teorisinden etkilenen bazı doktorlar 3-5 yaşlarında sünnet olmanın bazı mahsurları olduğunu söyleyebilmektedir. Bu doğru değil ve böyle bir korku yersizdir. Ülkemizde büyük arzu ile beklenen sünnet olayı çocuk için sevindirici bir şey olmaktadır. Yani bu yaşlardaki çocukları için bile sünnet olmak değil, olmamak örseleyici olabilmektedir. Kısacası aileler çocuklarını her yaşta sünnet ettirebilirler. Sünnet olmalarında hiçbir mahsuru yoktur. Aksine geciktikçe arkadaşları arasında alay konusu olabilecek ve küçük düşebilecektir."