Projenin ayrıntılarını anlattı
Abone olAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Aile İçi Şiddetle Mücadele için Kadın Konukevleri projesine ilişkin, “Projenin toplam bütçe...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Aile İçi
Şiddetle Mücadele için Kadın Konukevleri projesine ilişkin,
“Projenin toplam bütçesi 10 milyon 150 bin Avrodur. Teknik destek
bileşeni açısından, Türkiye’de uygulanan en büyük bütçeli projedir.
Projenin bir diğer özelliği de kadına karşı şiddetle mücadeleye
destek amacıyla Avrupa Birliği tarafından finanse edilen en büyük
proje olmasıdır” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam, Aile İçi Şiddet ile
Mücadele Projesi’nin tanıtım toplantısına katıldı. JW Marriot
Otel’de gerçekleşen toplantıda bir konuşma yapan İslam, “Kadına
yönelik şiddetle mücadele kapsamında Mevzuatı düzenleme, eğitim ve
farkındalığı artırma, kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu
artırma, şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine
yönelik kurumsal mekanizmaları güçlendirme başlıkları altında
çalışmalarımız devam etmektedir. Kadına yönelik şiddetle
mücadelenin başarıya ulaşması ancak disiplinler arası bir
yaklaşımla ve çok taraflılık anlayışıyla mümkündür. Bu mücadelenin
başarıya ulaşması, önleme çalışmaları, koruyucu hizmetler,
caydırıcı düzenlemeler ile kapsamlı politikalar çerçevesinde mümkün
olacaktır. Kolluk, adalet, sağlık, sosyal hizmet gibi birçok
alanın; kamu kurumları, sivil toplum, medya ve özel sektör gibi
birçok tarafın, bütüncül yaklaşım içerisinde uzun soluklu ve
kararlı mücadele ile gerçekleştirilebileceğini düşünüyoruz”
değerlendirmesini yaptı.
“KADIN KONUKEVLERİ AÇILMASI VE İŞLETİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK, 5
OCAK 2013 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR”
Son 11 yılda yapılan düzenlemelerle, başta Anayasa olmak üzere
yasalarımızda kadın-erkek eşitliği ilkesi daha da güçlendirildiğini
kaydeden İslam, şunları kaydetti:
“Medeni Kanun, İş Kanunu ve Türk Ceza Kanunu gibi temel kanunlarda
yapılan eşitlikçi reformlarla, Türkiye’de tüm mevzuat, kadın erkek
eşitliği ilkesini gözeten ve kadına yönelik şiddete sıfır tolerans
tanıyan bir yapıya kavuşturulmuştur. Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı bünyesinde “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı
Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” 20 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Söz konusu Kanun, İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen
“Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla
Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ne de paralel
düzenlemeler içeriyor. Kanun kapsamında hazırlanan, kadın
konukevlerinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin Kadın Konukevleri
Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik, ilgili tüm tarafların
katkı ve katılımlarıyla hazırlanmış, 5 Ocak 2013 tarihinde
yürürlüğe girmiştir.”
Temmuz 2006’da ise “Çocuk ve Kadına Yönelik Şiddet Hareketleri ile
Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi için Alınacak Tedbirler”
konulu Başbakanlık Genelgesine dayandığını belirten İslam, “Söz
konusu Genelge, ciddi bir toplumsal sorun olan şiddetle
mücadelenin, kadınların ve ülkenin refahı ve esenliği açısından
önemini vurgulamakta. Genelge ile kadına yönelik şiddet ve
töre/namus cinayetleri konusunda alınacak önlemlere ilişkin
öneriler ve bu önerilerin hayata geçirilmesinden sorumlu kurum ve
kuruluşlar belirlenmiştir. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal
Eylem Planı 2012-2015, Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girdi ve
izleme ve değerlendirilmesi devam ediyor” şeklinde konuştu.
“HALİHAZIRDA 14 İLDE DE ŞİDDET ÖNLEME VE İZLEME MERKEZİ HİZMETE
AÇILMIŞTIR”
Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerleme sağlanabilmesinde yasal
düzenlemeler ve kurumsal mekanizmalar kadar konuya ilişkin bilinç
ve duyarlılığın geliştirilmesiyle ilgili olduğunu bildiren Bakan
İslam, şöyle konuştu:
“Bu amaçla Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ile ilgili Bakanlıklar
arasında “Eğitim Protokolleri” imzalanmıştır. Şiddete maruz kalan
kadınlara hizmet sunan kamu kurum/kuruluşlarında çalışan personele
yönelik eğitim çalışmaları düzenlenmektedir. Şimdiye kadar
yapılanlara göz atarsak, 71 bin polisin, 65 bin sağlık
personelinin, 336 aile mahkemesi hakimi ve savcısının, 21 bin
diyanet görevlisinin, 2 bin 500 jandarma personelinin, 531 yerel
medya çalışanı ve iletişim fakültesi öğrencisi ile 2 bin 700 kamu
görevlisinin bu eğitimlerden faydalandığını söyleyebiliriz.
Ülkemizde şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine
yönelik mekanizmaların başında kadın sığınmaevleri-konukevleri
gelmektedir. Sığınmaevleri ya da diğer adıyla konukevleri, şiddete
uğrayan veya risk altındaki kadınların varsa beraberlerindeki
çocukları, geçici süre ile barınma ihtiyacını karşılayan birimler
olarak kuruldular. Ülkemizde bu hizmeti başta Kadının Statüsü Genel
Müdürlüğü olmak üzere, sivil toplum kuruluşları, belediyeler,
kaymakamlıklar ve valilikler yürütmektedir.”
KSGM ile ilgili sayılara ilişkin İslam, “2 bin 520 kapasiteli 92
konukevimiz var. Yerel yönetimlere bağlı 809 kapasiteli 34
konukevimiz var. Sivil toplum kuruluşuna bağlı 36 kapasiteli 3 tane
olmak üzere, toplam 3 bin 365 kapasiteli 129 konukevi hizmet
veriyor. Yine 6284 sayılı Kanun ile kurulması öngörülmüş Şiddet
Önleme ve İzleme Merkezleri de şiddetle mücadelede önemli
mekanizmalardır. Bu merkezler; şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve
önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik olarak
mekânlar olarak konumlandırıldılar. Şiddete uğramış ya da şiddete
uğrama riski bulunan kadınların başvurabileceği, danışmanlık,
rehberlik ve yönlendirme hizmetleriyle, ihtiyaç duydukları
konularda güçlendirici ve destekleyici hizmetleri veren ve izleme
çalışmalarını 7 gün 24 saat esası ile yürüten merkezlerdir.
Halihazırda 14 ilde de Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi hizmete
açılmıştır. Sığınmaevleri/konukevlerinin ve KOZA: Şiddet Önleme ve
İzleme Merkezleri dışında 25 ilk kabul merkezi bulunuyor.
AyrıcaAile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki, “ALO 183
Aile Kadın, Çocuk, Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı” Sosyal
Hizmet Merkezleri, Belediyelerin Kadın Danışma Merkezleri, Sivil
Toplum Kuruluşlarının Kadın Danışma Merkezleri, Baroya Bağlı Kadın
Danışma Merkezleri ve Adli Yardım Kurulları, Başbakanlık Güneydoğu
Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresine bağlı Çok Amaçlı Toplum
Merkezleri (ÇATOM) hizmet vermeye devam ediyorlar” ifadelerini
kullandı.
Hastanelerin acil servislerinde oluşturulan “Psikososyal Destek ve
Krize Müdahale Birimleri”nde ise aile içi şiddet konusunda da
psikososyal destek hizmetleri sağlandığının kaydeden Bakan İslam,
“2014 yılı itibariyle uygulanacak “2009 IPA-I Aile İçi Şiddetle
Mücadele İçin Kadın Konukevleri” projesi “teknik yardım” ve “hibe”
olmak üzere 2 bileşenden oluşmaktadır. Projenin toplam bütçesi 10
milyon 150 bin eurodur. Teknik destek bileşeni açısından,
Türkiye’de uygulanan en büyük bütçeli projedir. Projenin bir diğer
özelliği de kadına karşı şiddetle mücadeleye destek amacıyla Avrupa
Birliği tarafından finanse edilen en büyük proje olmasıdır. Proje
kapsamında yürütülmesi hedeflenen eğitimler ve özellikle eğitici
eğitimleri aracılığıyla uzun vadede çok sayıda hizmet sağlayıcıya
ulaşabileceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“BİR KAPASİTE GELİŞTİRME, EĞİTİM VE İŞBİRLİĞİ PROJESİ”
İslam, Bakanlığın şiddet alanında daha önce yaptığı eğitici
eğitimleri çerçevesinde elde edilen deneyimler sonucunda projenin
teknik yardım bileşeni kapsamında verilecek eğitici eğitimleri ile
yaklaşık 35 bin sağlık personeline ve 140 bin emniyet personeline
ulaşılacağını öngördüklerini ifade etti.
Yürütülen “Aile içi Şiddetle Mücadelede Projesi” özünde aile içi
şiddet konusunda faaliyette bulunan bütün ilgili tarafların
kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik bir kapasite
geliştirme, eğitim ve işbirliği projesi olduğunu ifade eden Bakan
İslam, şunları kaydetti:
“Bu itibarla, bu alanda faaliyet yürüten kamu kurumları arasında;
İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı, Yerel yönetimler, Valilikler ve
Alanla ilgili hizmet sunanlar konukevi personeli, Güvenlik güçleri,
Sağlık personeli, Adliye çalışanları, STK temsilcileri arasında
birlikte iş yapma kültürü gelişecek ve işbirlikleri artacaktır.
Böylece şiddete maruz kalan ve/veya kalma tehdidi altında bulunan
kadınlar daha kaliteli hizmet alma imkânına kavuşmuş
olacaklardır.”
(İHA)