Programların geçim kaynağı

Burhan Ayeri, başlıklı yazısında 'Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun azınlıklar raporunun iki farklı programda nasıl ele alındığını yazdı.

İki kanalda 'Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun azınlıklar raporunun tartışılmasını izledik. Teke Tek'te bu kurulun Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu vardı. 78 üyeli oluşumun 24 mensubunun 'Evet' dediğini itiraf etti. Son ve önemli değişikliklerin yardımcısı olan diğer Profesör Baskın Oran tarafından yapıldığını ağzından kaçırdı. İşin diğer önemli tarafı bölücülüğe ve bölücülere destek veren satırlar daha önce uzun bir araştırma olarak TESEV için yapılmıştı. Bunu da Prof. Dr. Oran hazırlamış ve parasını almıştı. Doğrusu bu 'Alttan oyma' için ne ödendiğini merak etmiyor değiliz. Anlayacağınız, önce para kazanıyorlar. Sonra da bunu özetleyip, bu defa ödenek götürüyorlar. Anlı şanlı medyamızın 'Eski Tüfekleri' tüm bu işlere destek vermekte. Tabii bazı akademisyenleri de bu gruba dahil edebilirsiniz.
* * *
Siyaset Meydanı'nın konuk sayısı fazlaydı. Baskın Oran, Doğu Ergil, Mehmet Metiner ve Toktamış Ateş'in 'Raporu savunan' konuşmaları zamanlama olarak sürenin dörtte üçünü kapladı. Ali Kırca'nın da bu ekibe destek verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Metiner 'Rapora karşı çıkanlar nasyonal sosyalistlerdir' derken MHP'ye bindirdi. Hızını alamadı CHP'yi suçladı. Assolist Oran, Ziya Gökalp'ten Mustafa Kemal Atatürk'e kadar 'Üniter Devleti kuran ve savunanlara' hakarete varan yüklenmelerde bulundu. En çok da Mustafa Kemal'i 'Asimilasyon yapmakla suçlamasına' sinirlendik. Sanırız en doğru lafı Ömer Lütfi Mete söyledi; 'Türkiye'nin bölünmesi için bir plan var. Bunu görüyoruz'. Son raporu okuduktan sonra, rahatlıkla bu konuşmanın altına imza atabiliriz. Mete'nin ortaya koyduğu tezgahı işlemez hale getirmenin yolu, Kaboğlu ve Oran gibi isimleri iyi tanımaktan geçiyor...

YAZI:Burhan AYERİ