Prof. Özcan'dan akademik torpil örneği
Abone olYÖK Başkanı Özcan akademik personel alımını sil baştan yenileyecek sistemin gerekçesini acı bir torpil örneği ile anlattı
Akadamik personel alımını sil baştan düzenleyeceklerini duyuran YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan bunun nedenini daha önce yaşanmış bir örneği paylaşarak anlattı.
Özcan'ın ismini vermediği üniversitede akademik personel alımı için mülakat yapıldı. Ancak mülakat sonrasında kazanan kişilerin değil kazanamayan kişilerin isimleri açıklandı. Çünkü kazananların neredeyse tamamı o üniversitede çalışan mevcut akademisyen veya idarecilerin akrabasıydı.
YÖK Başkanı Özcan, sosyal paylaşım ağı ''Facebook''taki hesabından yayımladığı mesajda, bir gazetede, ''Öğretim Görevlisi Yetiştirme Programı'' (ÖYP) kapsamında üniversitelere akademik personel alımıyla ilgili haber yer almasının ardından çok sayıda olumlu tepki ve bazı eleştiriler aldıklarını ifade etti.
Mesajında, eleştirileri anlamaya çalıştığını belirten Özcan, şunları kaydetti:
''Onlara cevap vermek amacıyla değil de en azından eleştiri yapanların şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri için geçmişte bir üniversitemizde yaşanan bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Söz konusu üniversite akademik personel alımı için mülakat yapıyor. Mülakat sonrasında kazanan kişilerin değil de kazanamayan kişilerin isimlerini açıklıyorlar. Bunun sebebi ise kazananların hemen hemen hepsinin o üniversitede çalışan mevcut akademisyen veya idarecilerle aynı 'soyadı' taşıyor olmaları. Gelecek tepkilerden çekindikleri için böyle bir yola başvurmuşlar.
Akademisyen alım kriterlerinin bütün aktörleri (diploma notu, yabancı dil puanı, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Sınavı puanı vs) ile yapılan bir yerleştirme sayesinde herkese istediği, hak ettiği yerde olma ve yarışa eşit şekilde katılma imkanı sağlamış oluyoruz. Yükseköğretim Kurulu olarak hiçbir öğrencimizin, akademisyen adayımızın ve de mevcut akademisyenlerimizin 'hak kaybına' uğramasını kesinlikle kabul etmemekteyiz. Adaletin olmadığı yerde haktan, hukuktan ve eşitlikten bahsetmenin mümkün olmadığı inancıyla yola çıkarak, almış olduğumuz tüm kararlarda bu hususlara özellikle önem verdiğimizi bilmenizi isterim.''