Prof. Koçaktan tartışılacak iddia
Abone olEzber bozan tarihçi müthiş bir iddiayla geri döndü. Prof. Dr. Koçak'a göre Türk Tarih Kurumu Atatürk'ün kemiklerini sızlattı!
Türk Tarih Kurumu, Atatürk'ü sansürledi mi? İşte bu
müthiş iddia ezber bozan tarihçi ünvanıyla tanıdığımız Sabancı
Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Koçak'a
ait. Koçak'a göre hala Atatürk'ün çok önemli konularda
söylediği bazı sözler kamuoyundan saklanıyor.
Geçmişe ilişkin bakış açımızda problem var. Bu problem oldukça
bugüne ilişkin sorunlara çözüm yolu bulmamız imkansızdır." diyen
Sabancı üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil
Koçak Söz Sende'de Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtladı.
"Ezberbozan tarihçi" olarak bilinen Koçak, "Geçmişiniz
İtina ile Temizlenir adlı kitabında da tarih kitaparında
yer almayan ya da farklı bir şekilde yer alan konulara giriyor.
Koçak, geçmişi doğru bir şekilde anlatan ders kitabının olmadığı
görüşünde.
Özellikle Atatürk'ün Kürtler'e bakışına ilişkin çarpıcı
açıklamalarda bulunan Koçak şunları söyledi:
"Şiddetle itiraz ettiğim şeyler var. Bunlardan bir tanesi var
olduğunu bütün dünyanın bildiği bir olayı hiç söylemeden, okul
kitaplarına yazmadan unutturabileceğimizi düşünüyoruz.
Mesela 1915 uzun yıllar sonra çıktı, geldi. Mesela benim
gençliğimde 1915 diye bir şey yoktu. Ne bilinirdi ne de bu
mesleydi. Nasıl oldu da çıktı geldi? Ben hatırlıyorum ilk Asala
eylemleri başlayınca insanlar şaşırdılar. Hiç anlaşılamadı. Çünkü
böyle bir şey olduğunu biz gizledik. Siyasi ve toplumsal hafızdan
silmeye çalıştık. İstedik ki bizim tezimize uygun olan kısımlar
kalsın, tezimize uygun düşmeyen kısımları kaldıralım."
TÜRK TARİH, ATATÜRK'Ü
SANSÜRLEDİ Mİ? İŞTE O MÜTHİŞ İDDİA;
TÜRK TARİH KURUMU ATATÜRK'Ü SANSÜRLEDİ
Bunun için de iki şey yaptık. Atatürk'ün bir kısım sözlerini
sansürledik. Genelkurmay Başkanı'nın son yaptığı açıklamada meğer
Atatürk, 'Türkiye halkı' demiş. Halbuki Atatürk'ün
'Ne mutlu Türküm diyene' sözünü biliriz. Onun
dışında ne okul duvarlarına böyle bir şey asmışızdır ne 23 Nisan'da
böyle bir şey söylemişizdir. Herkes şaşırdı. Atatürk başka neler
söylemiş Kürt meselesi üstüne onu da bilmiyoruz. O zaman bu mesele
çok açık bir şekilde konuşuldu. Atatürk de bir şeyler söyledi.
Ermeni meselesinden çok Kürt meselesi konusunda. Ermeni meselesi
konusunda 1919-1920 yılında bu hadise milli mücadelenin gündem
maddelerinden biri olduğunda Atatürk Meclis'te yaptığı konuşmada
bunu "utanç verici" olarak değerlendirmiştir.
Atatürk'ün sözlerinini yeniden basımı adı altında bu sözler
çıkartılarak basıldı. Mesela Tarih Kurumu bunu yapıyor. TTK
sansürlüyor. Çünkü devletin resmi kurumu resmi ideoloji adı altında
kendisinde güvenlik komiseri olarak bunda yetki görüyor.
Olmaması gerekir ama oluyor. Çünkü siz ne yapacaksınız? Atatürk'ün
söylev ve demeçlerini merak ettiniz. O günkü gazeteyi eski yazıdan
okuma imkanınız olmadığına göre yeni basılan bir kitaba
bakacaksınız "Ne mutlu Türküm diyene" demiş. "Türkiye halkı" diye
bir şey görmüyorsunuz. Bu bilinçli yapılmıştır. İstiyoruz ki, bu
ülkede Kürt olmasın, Kürtçe de olmasın. Hele de Atatürk'ü meşruluk
kaynağı olarak da kullanabilecek bir lakırdı kayıtta kalmasın
istiyoruz.
ATATÜRK NASIL TARİF EDİLİYOR?
AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA
HERKESİN KENDİNE GÖRE ATATÜRK'Ü VAR
İkinci husus, sansürde tahrifat. Bir de tahrif ediyoruz. Mesela tam
olarak öyle dememiş, monte ediyoruz. Zaten Atatürkçülük münakaşası
oradan çıkıyor. Herkesin kendine göre.. Madem ki Atatürk
tek figür, tek siyasi meşruluk kaynağı o halde hepimizin Atatürk'e
bir göndermede bulunmamız lazım ki hepimiz meşruluk kaynağımızı
sağlam tutalım. O halde hepimiz kendimize göre bir Atatürk
yaratıyoruz.
KÜRTLERE ÖZERKLİ SÖZÜ VERİLDİ
1919'un çok özel koşullarında bir milli mücadele yapabilmek için
milliyetçi jargon yeterli değil, hatta aleyhte olan bir şey. Milli
mücadele Türkler'in Kurtuluş Savaşı olarak asla anılmıyor o dönem.
Burada Osmanlı'dan arta kalmış, işgale uğramamış ve biraz işgale
uğramış bir toprak parçası var. Bunlar üzerinde yaşayan müslüman
bir ahali var. Bu müSlüman ahalinin etnik kökenleri çok farklı. Biz
diyoruz ki, bütün müslümanlar bu mücadeleye katılmalıdır. Bunun
dışında ne söylesek mücadeleyi parçalamış oluruz. Bence olması
gereken politika. Kürtleri nasıl yanımıza alacağız bu mücadelede?
Diyoruz ki, size İngilizler yeraltından bağımsızlık sözü
veriyorlar, bunu haber aldık. Ama siz sakın bunlara inanmayın.
Çünkü bunlar Ermenilere de aynı sözü veriyorlar, Araplara da,
yahudilere de...Bu İngiliz politikasıyla sizin herhangi bir
geleceğiniz olamaz. Siz bize katılın, birlikte Türkler ve Kürtler
ve diğer İslam unsurları bir araya gelelim, bu mücadeleyi yapalım.
bunun sonucu olarak da ilerde kendi bulunduğunuz bölgelerde
özerklik içinde yaşayabilirsiniz. Yoksa Kürtler neden gelsin
Tükler'ün mücadelesine katılsın. Bunu Atatürk'ün değişik Meclis
konuşmalarında, telgraflarında var."