Prof. Dr. Tufan Tükek'ten vakalarla ilgili sevindiren haber! Pik yapacağı tarihi ve biteceği tarihi açıkladı
Abone olKoronavirüs vakaları Omicron varyantıyla tırmanışa geçmişken Prof. Dr. Tufan Tükek salgının geleceğiyle ilgili pik yapma ve inişe geçme tarihini verdi. "Toplum bağışıklığına doğru gi̇di̇yoruz" diyen Prof. Dr. Tükek, "Şubat sonundan itibaren Türkiye için rahatlama başlayacak" dedi.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan
Tükek, salgında son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. Tükek,
“Tahminen pik noktasına henüz ulaşmadık. Hızı üst limite ulaştıktan
sonra bir yatay çizgi çekiyor bu da öyle olacak. Muhtemelen Şubat
sonundan itibaren Türkiye için rahatlama başlayacak” dedi.
Omicron varyantı dünya genelindeki yayılımıyla vaka sayılarında
rekora neden olurken uzmanlar her fırsatta maske, mesafe ve aşı
önlemlerinin önemini dile getiriyor. İstanbul Üniversitesi-İstanbul
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de salgında son duruma
ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Kuyruklar salgını tehdit eder hale geldi, hızlı test
kitleri evde yapılabiliyor"
Koronavirüs Bilim Kurulu
PCR testlerine ilişkin kararlarını değerlendiren ve hız test kiti
uygulamasının da faydalı olabileceğine ilişkin değerlendirmelerde
bulunan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Vaka
sayısı çoğaldıkça özellikle grip salgını arttıkça insanların
solunum yolu semptomları çoğaldıkça bir test yapma ihtiyacı hasıl
oluyor. Sürekli olarak PCR testleri yapılıyordu ancak gelinen
noktada bunun da çok sürdürülemez olduğu ortaya çıktı. Neden çünkü
ciddi kuyruklar oluşmaya başladı. Kuyruklar aslında salgını tehdit
eder hale geldi, gerçekten insanlar saatlerce hasta hasta kuyrukta
bekliyor ve onun sonucu olarak bulaşıcılığı daha fazla arttırma
ihtimali var. Hastaneye geliyor bu insanlar çoğu belki toplu
taşımayı kullanıyor o anlamda da bunu kontrol etmek çok kolay
olmuyor. O yüzden alınan karar aslında doğru, ben daha farklı bir
yöntem önermiştim. İngiltere bunu yaptı, hızlı antijen testini
özellikle evde çok rahat yapılabilen testleri devreye aldı ve bu
testlerin payı yüzde 90’ın üzerinde. Evde kişi kendi kendine bunu
yapabiliyor. Yaptıktan sonra da kendini yönetebiliyor, tabi onun da
belli maliyeti var. Aslında en büyük yükü insanların pozitif
çıktıktan sonra negatif oldum mu acaba diye sürekli olarak PCR
yapma isteği duymasıydı. Çünkü işe başlayacak bulaştırıcı mıyım,
ailemi korur muyum şeklinde 2-3 defa test yaptıran insanlar
oluyordu. Belki bunu önleyecek bunu bile önlese aslında belli bir
yük azalacak" ifadelerini kullandı.
"Şu anda aşıya bir teveccüh oluştu"
Semptom
göstermeyen kişilerin test yaptırmamasına yönelik kararın
etkilerini ve yükselen vaka sayısı sonrası aşıya ilgilinin
artmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tufan Tükek,
"Semptomsuz kişilerin test yaptırmasını önlemek suretiyle en
azından bu kuyrukların da bir kısmı ötelenmiş olacak. Tabi bunun
salgına negatif etkisi olur mu; aslında bir miktar olabilir ama şu
anki negatif etkiden daha fazla olmaz diye düşünüyorum. Omicron
‘dan ziyade insanlarımızın aşılı kişilerin hastalığı rahat
geçirmesinden çok etkilendiklerini görüyorum. İlk sorduğumuz soru
'Aşın tam mıydı tamsa korkma' diyoruz gerçekten o bir güven
oluşturuyor. Aşılı kişiler hakikaten çok rahat geçiyorlar, şu anda
en azından hayatta kalmayı ve ağır hastalık geçirmeyi önlüyor. Bu
da büyük bir olay, gerçekten aşıya teveccühü arttırdı. Bundan
sonraki dönemlerde de zaten Turkovac’ın da devreye girmesi ve aşı
çeşitliliğinin artmasıyla zaten ülkemizde hiçbir dönemde aşıya
erişimde sıkıntı olmadı. O konuda şanslı ülkelerden biriyiz.
İstediğimiz aşıyı seçebiliyoruz, olabiliyoruz. Kuyruklarda
inanılmaz şu anda aşıya bir teveccüh oluştu" dedi.
"Toplum bağışıklığına doğru gidiyoruz"
Yerli aşı Turkovac’a ilişkin konuşan Prof. Dr. Tufan Tükek,
"Turkovac’ın etkinlik anlamında Sinovac’tan daha iyi olduğunu
biliyorduk. Daha etkin, daha koruyucu hatta 2 katına yakın bir
koruyuculukla ortaya çıktı ve şu ana kadar bilinen ciddi bir yan
etkisi görülmedi. Dikkat ederseniz ağırlıklı olarak İstanbul,
İzmir, Ankara merkezli bir salgın yaşıyoruz şu anda bu yayılacak
yani. Bu merkezlerde hastalık devam ettiği halde bir de Anadolu’da
yayılacak rakamlara yükselecek. Üst sınırı tahmin etmek çok kolay
değil. Avrupa’yı Amerika’yı görüyoruz milyon sınırına dayandılar.
Türkiye’de de Avrupa’daki gibi 200 bin, 300 binli rakamlar
olabilir. Ama şunu görüyoruz bir yandan da toplum bağışıklığına
doğru gidiyoruz. O anlamda Omicron’dan daha hızlı bulaşan bir
varyant gelmezse ki, o kolay gözükmüyor. Bu virüs bizim için şans
olabilir. İmmünizayonu bu kadar zorlamayan bir virüsle enfeksiyon
şu an yayılıyor. Hastaneye yansımaları kötü olsaydı o zaman büyük
sıkıntı olabilirdi. Domuz gribi ya da diğer influenza dediğimiz
hastalık belli ölçüde bildiğimiz korona virüse benzeyen ona benzer
semptomları olan hatta bazen ondan daha ağır semptomları olabilen
bir tablo oluşturuyor. Esas kaybımız daha yaşlılarda oluyor. Kronik
hastalığı olan, 50-60 yaşın üzerindeki popülasyon risk oluşturuyor.
Onun aşılaması var aslında bu sene başında aşı temin edildi ve
birçok kişi aşısını yaptırdı. Aslında orada da influenza aşısını
yaptıran kişiler hastalığı daha rahat geçiriyorlar. Sağlık
çalışanları ve 65 yaş üstü zaten influenza aşısı yaptırması gereken
aşılar olarak gruplandırılıyor. Şu anda ana sorun influenzanın
koronaya benzemesi bu test sayısını çok arttırdı. Korona virüs
olmadığı dönemlerde çok fazla üzerinde durulmazdı. Şu anda tabi
korona virüs korkusu nedeniyle aslında bunlar önemseniyor ve panik
halinde hastanelere başvurular oluyor" diye konuştu.
"Tahminen pik noktasına ulaşmadık henüz"
Vaka sayılarında gelinen son duruma ilişkin ise Prof. Dr. Tükek
şöyle konuştu: "Tahminen pik noktasına ulaşmadık henüz. Zaten önce
İstanbul bir miktar yavaşlamaya başlayacak salgının hızı üst limite
ulaştıktan sonra bir yatay çizgi çekiyor her salgın, bu da öyle
olacak. Muhtemelen ben bunu 2 ay olarak görüyorum. Şubat sonundan
itibaren Türkiye için rahatlama başlayacak. Avrupa’da biraz daha
erken olacak onu zaten göreceğiz, onu gördüğümüz zaman biz de
umutlanabiliriz. Muhtemelen bizden bir ay önce salgını yaşamaya
başladıkları için yine bir ay önce salgından çıkacaklar. Biz de
onlardan bir ay sonra tahmin ediyorum, biraz daha yavaşlama olacak.
Belki martı da geçebilir çıkış, insanlar birincide hafif geçirdiği
zaman ikincide hafif geçireceği anlamına gelmiyor, ağır geçirebilir
o yüzden en güzeli korunmak. Gerçekten insanların çoğu sevdiğini
kaybetti, bunun önüne geçmek bizim elimizde mümkün mertebe
kurallara uyalım”.