Prof. Dr. Necmi İlhan: Her gün koronavirüs tanısı koyulanların yüzde 60'ı 15-49 yaş grubu

Abone ol

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Türkiye'deki 50 yaş üzerindekilerin, yeni tanı koyulanların 3'te 1'inden azını oluşturduğunu söyledi. İlhan, kurallara en az uyduklarına işaret ederek, 'En büyük sorun 15-24 yaş grubunda olanlar ve 25-49 yaş grubunda olanlar. En çok hastalığın bulaştırıcılığını bunlar sağlıyor. Her gün koronavirüs tanısı koyulan bireylerin yüzde 60'ı, 15-49 yaş arasında olanlar' dedi.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan, koronavirüsle ilgili önlemlere en çok evde kalan büyüklerin uyduğunu söyledi. Sürecin başında sanki koronavirüs sadece yaşlıların hastalığı gibi yanlış algının söz konusu olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. İlhan, "Oysa ki yaşlılar en çok etkilenenlerdi. En son Sağlık Bakanlığı’nın eylül sonu raporuna göre eğer bir analiz yapmak gerekirse Türkiye'deki 50 yaş üzerindekiler yeni tanı koyulanların 3'te 1'inden azını oluşturuyor. Yeni tanı koyulan kişilerin hemen her gün yarısını 25-49 yaş grubu oluşturuyor." dedi.

Sözlerine devam eden İlhan, "Yüzde 20'si 24 yaş grubunun altında olanlar ve yüzde 5'i de 14 yaşın altında olanlar. Demek ki koronavirüs çocuklara da bulaşıyor. Çocuklar da hasta olabiliyor; ama en büyük sorun 15-24 yaş grubunda olanlar ve 25- 49 yaş grubunda olanlar. En çok hastalığın bulaştırıcılığını bunlar sağlıyor. Her gün koronavirüs tanısı koyulan bireylerin yüzde 60'ı, 15-49 yaş arasında olanlar. Yani en çok dışarıda olanlar, kurallara en az uyanlar" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. İlhan, Ankara'da son 14 gündür, Türkiye'de ise son 1 haftadır hem vakalarda hem zatürre oranında hem de ağır vaka sayısında azalma eğilimini gözlemlediklerini belirtti.

İlhan, "Biz genelde vakalardaki eğilime bakarız. Günübirlik vakalar değil de 1 haftalık, 10 günlük, 1 aylık vakalar üzerinden gideriz. Temmuz sonunda 10 bin olan aktif vaka sayısı eylül başında 20 bin olmuştu, bugün geldiğimiz noktada ise 30 bine çıktı. Yani ağustos ve eylül ayı içinde vakalarda 3 kat kadar bir artış söz konusu oldu. Ama şimdi daha sabitleşme, aktif vakaların aza doğru yöneldiğini gözlemliyoruz. Özellikle son 2 gündür aktif vakalar eksiye doğru gidiyor. Aktif vaka, hastanede yatan vaka demek ya da tedavisi devam eden vaka demek. Hastanede yatan vakalar içerisinde ağır vakalar da söz konusu oluyor. Ağır vakalar içinde de vefatlar daha çok oluyor. O yüzden vaka sayısı arttıkça aktif vaka özellikle arttıkça vefatın da artmasını bekliyoruz" cümlelerine yer verdi.

Ankara'da durum ne halde?

Prof. Dr. İlhan, Ankara'da da yeni tanı alan vakalarda azalma olduğunu gözlemlediklerini belirterek, bunun kentin sosyodemografik yapısından kaynaklandığına dikkat çekti. Ankara'nın orta, ortanın altı sosyoekonomik düzeye sahip il olduğunu söyleyen İlhan, "Ağustos ayında bayram sonrası çoğu memleketine gitti. Belki kısıtlı sürede tatil beldesine gittiler. Döndüler düğünleri yaptılar. Ankara düğünlerin çok olduğu bir yer ve enfeksiyon olanlar oldu, olmayanlar olmadı. Son birkaç haftadır devam eden kamusal önlemlerle beraber vakalarda azalma görüldü. Bu kamusal önlemler İstanbul’da da İzmir'de de söz konusu. Ancak bakanlığın rakamlarına baktığımızda son dönem özellikle İstanbul'da artış eğilimi olduğunu gözlemliyoruz." sözlerini söyledi.

İlhan, cümlelerini şöyle noktaladı:

"İstanbul'daki artış eğilimi belki ekim ayında da devam edecek. Çünkü İstanbul'daki vatandaşlar ya da İzmir'deki vatandaşlar sosyoekonomik olarak daha üst düzeye sahipler. Daha çok tatil beldelerindeler, daha henüz herkes dönmedi. Dönmeleriyle birlikte bu şehirlerimizde de vakaların daha çok artabileceğini bekleyebiliriz. O yüzden burada da hazırlıklı olmak gerekiyor. Vatandaşların dikkat etmeleri gerekiyor. Zaten kamu otoritesi gerekli önlemleri bu illerimizde de alıyor"

Günün Önemli Haberleri