Prof. Dr. Hakan Karagöl: Anne sütü, anne ve bebeği kanserden koruyor
Abone olOnkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, anne sütünün hem anneyi hem de bebeği kanser riskinden koruduğunu söyledi. Karagöl, “Anne sütü emen çocuklar daha zeki oluyor ve süt, çocuklarda görülebilecek birçok hastalığı engelliyor” dedi.
Anne sütünün içerdiği dokosaheksanoyik asit nedeniyle öğrenme,
dikkat, hafıza gibi kognitif fonksiyonların anne sütü emen
çocuklarda daha iyi olması sebebiyle bu çocukların daha zeki olduğu
belirten Emsey Hosital Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl,
anne sütünün çocuklarda görülebilecek birçok hastalığı
engellediğinin de altını çizdi. Karagöl, “Anne sütü, bebeklerin
sağlıklı büyümesi için en değerli besindir. İçeriğinde; çocuğun
büyümesine katkı sağlayan büyüme faktörleri, çocuğun bağışıklık
sisteminin uyarılmasında görevli bağışıklık sistemi hücreleri ve
maddeleri, protein, yağ, karbonhidrat ile vitamin ve mineraller
vardır. 6 aydan uzun süre yeterli miktarda anne sütü ile beslenen
çocuklarda; doğum sonrası barsak gelişimi daha güçlü oluyor”
ifadelerini kullandı.
Enfeksiyona bağlı ölümlere engelliyor
Emsey Hospital Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl bilimsel çalışmaların bebeklerin 6 aydan uzun süre ve yeterli miktarda anne sütü ile beslenmesi gerektiğini gösterdiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Karagöl; “Anne sütü, erken doğmuş bebeklerde
enfeksiyona bağlı ölüm riskini azaltıyor. 3 ay anne sütü ile
beslenen bebeklerde ishal, orta kulak iltihabı, solunum yolu
enfeksiyonu gelişme riski de azalıyor ve en az 4 ay anne sütü ile
beslenenlerde anne sütü ile bağışıklık sistemi uyarıldığı ve
düzenlediği için astım, alerjik cilt hastalığı gibi alerjik
olayların 3 yaşına kadar daha az olduğu gözlemleniyor. Çölyak
hastalığı denilen barsak hastalığı ve şeker hastalığının anne sütü
ile beslenen çocuklarda daha az görüldüğü de belirlenmiştir.
Ayrıca, çocuk ve ergenlik döneminde şişmanlık riski, erişkinlikte
ise hipertansiyon ve kolesterol yüksekliği riski anne sütü ile
yeterince beslenmiş kişilerde daha az görülüyor” diye konuştu.
Kan kanseri ve lenf kanseri görülme oranı yüzde 5 azalma
Bilimsel araştırmaların anne sütü ile beslenen bebeklerde çocukluk çağı kan kanseri ve lenfoma görülme sıklığının yüzde 5 oranında azaldığını gösterdiğini ifade eden Karagöl, şöyle konuştu:
“Anne sütüyle yeterince beslenmenin bir diğer faydası çocukluk çağında görülen kanser sıklığında azalma yapmasıdır. Anne sütüyle yeterli miktarda, 6 ay ve daha fazla süre beslenen çocuklarda kan kanser gelişme riskinin azalıp azalmadığı 2019 yılına kadar yapılmış toplam 24 çalışmanın sonuçları incelendiğinde; kan kanseri gelişiminin azalttığı belirlenmiştir. İngiltere’de yapılan bir çalışmada, bu ülkedeki tüm annelerin çocuklarını yeterli süre ve miktarda anne sütü ile beslemeleri durumunda, çocukluk çağı kan kanseri ve lenfoma görülme sıklığının yüzde 5 oranında azalacağı hesaplanmıştır” dedi.
Annenin de kanser olma riskini azaltıyor
Emzirmenin de annelerde kanser gelişimini önlediğini belirten Prof. Dr. Karagöl, “Çocuklarını yeterli miktarda ve sürede anne sütüyle besleyen annelerde meme ve yumurtalık kanseri görülme sıklığında azalma olduğu gözlemlenmiştir. Önemli bir tıp dergisinde 2002 yılında yayınlanan, 30 ülkede yaşayan 50 bin meme kanserli ve 70 yaşına kadar henüz meme kanseri olmamış 100 bin kişiyi inceleyen bir çalışmada, anne sütü ile yeterli süre ve miktarda bebeğini beslemiş annelerde meme kanseri gelişme riskinin azaldığı belirlenmiştir” diye konuştu.
Meme kanserini engelliyor
“Anne sütünün içeriğinde bulunan alfa-laktalbümin kanser gelişimini azaltıcı etkisi olduğu düşünülmektedir” diyen Karagöl, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yine, anne sütündeki bağışıklık hücre ve maddeleri ile bebeğin bağışıklık sistemin uyarılması, kanser gelişimini önleyici etki yapmaktadır. Yeteri kadar emziren annelerde meme ve yumurtalık kanseri gelişmesini önleyici etkide; süt salgısının, normal hücrenin kanser hücresine dönüşmesini engellemesi ve süt emzirme nedeniyle menstürel siklüsün baskılanıp kanserojen etkiye sahip östrojen maruziyetinin azaltmasının etkili olabileceği düşünülmektedir.”