Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu nereli çok ünlü olan amcası kimdir?

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in yerine geleceği söylenen Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu merak konusu oldu. Peki Emin Aşıkkutlu aslen nereli, eşi ve çocukları kimlerdir, dini eğitimi nedir? Sizler için haftanın en çok merak edilen ismi Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu hakkındaki bilgileri derledik.

1971 yılında doğan Profesör Doktor Emin Aşıkkutlu, evli ve 3 çocuk babası. Aslen Trabzon Of ilçesinden olan Emin Aşıkkutlu, Trabzon İmam Hatip Lisesi mezunu. Emin Aşıkkutlu, 1983 yılında Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni birincilikle bitirdi.

1989 yılında Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile Mısır hükümetinden kazandığı araştırma bursuyla Mısır’a giden Emin Aşıkkutlu, Ezher ve Kahire Üniversitesi’nde bilimsel araştırmalar yaptı. Emin Aşıkkutlu 1982 yılında Mekke'de yapılan Uluslararası Hafızlık Yarışmasına Türkiye’yi temsilen katıldı ve dünya üçüncüsü oldu. 

Emin Aşıkkutlu, 2010-2016 yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi (Kurucu) Dekanlığını yaptı. Emin Aşıkkutlu halen Karadeniz Teknik Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde dekan vekilliği ve KTÜ Rektör Yardımcılığı görevini yürütüyor. Bir çok yayınlanmış eseri olan Emin Aşıkkutlu, çok iyi derecede Arapça ve İngilizce biliyor.

AMCASI ÇOK ÜNLÜ BİR ALİM
Yeni Diyanet İşleri Başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu çok ünlü bir dini alimin yeğeni. 1971-1973 yılları arasında eğitimini ondan aldı.
Reisü'l Kurra Mehmet Rüştü Aşıkkutlu kimdir? :Prof. Aşıkkutlu'nun dini eğitim aldığı büyük amcası olan Mehmet Rüştü çok meşhur kurrâ ve âlim olarak biliniyor. 1901 doğumlu olan Mehmet Rüştü Aşıkkutlu 1980 yılında vefat etti. Mehmet Rüştü Aşıkkutlu döneminin Reisü'l kurrasıydı. Reisü'l Kurra, Kurra hafızlarının reisi, başı, en büyüğü demek. Reisü'l kurralık islam alimleri arasındaki en itibarlı makamlardan biri sayılır.

KITLIK DÖNEMİNDEKİ UN OLAYI
1940’lı yıllarda yaşanan kıtlık döneminde bir talebesi Mehmet Rüştü Aşıkkutlu'nun evine ekmek almak için gider. Ekmeği alıp evden çıkarken mahalle sakinlerinden birisi kapıdan içeri girer ve Mehmet Rüştü Aşıkkutlu'ye; “Hocaefendi! Kendi köyünün çocukları aç dururken bu ekmeği öğrencilere nasıl verirsin.” der.

Bunun üzerine Mehmet Rüştü Aşıkkutlu, hanımı Ayşe Anne’ye çuvalda kalan unu gelen kişiye vermesini söyler. Fakat hanımı, kıtlık sebebiyle bu emri yerine getirmede isteksiz davranır. Mehmet Rüştü Aşıkkutlu ikinci defa uyarınca da verir. Köylü aldığı unla evden ayrılmamıştı ki, kapıdan içeriye elinde zarf olan birisi girer.

Mehmet Rüştü Aşıkkutlu zarfı açar bakar ki, köye bir saat kadar mesafedeki Taşhanpazarı nahiyesinden bir esnaf, şu notu göndermiştir: “Hocaefendi, Bafra’dan zati alinize bir çuval un geldi.Yed-i emin birisini gönderin de çuvalı gelsin alsın.” Mehmet Rüştü Aşıkkutlu bu kez hanımına döner ve “Eğer o unu verirken zorlanmasaydın, belki de iki çuval un gelecekti” der.