Prof. Dr. Bülent Ertuğrul: Salgın, 3'üncü dalganın üst sınırına gidiyor
Abone olEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, kırmızıya dönen illerin sayısının ciddi derece arttığını belirtti. İnsan hareketliliğinin fazla olduğunu söyleyen Ertuğrul, "Hastalığın şu anda üçüncü dalganın üst sınırına doğru gittiğini gösteriyor" dedi.
Vaka sayılarında Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı risk
haritasında görülen artışı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik
Mikrobiyoli Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, DHA'ya
değerlendirdi.
Hastalığın en önemli bulaş yolunun damlacık olduğunu vurgulayan Ertuğrul, "İnsanlar arasında damlacıklar aracılığıyla bulaşıyor. Damlacıkların yayılabilmesi için de insanların harekete geçmesi, hareket halinde olması gerekiyor. Şu anda tüm illerimizde insan hareketliliği en üst seviyeye taşınmış durumda. Özellikle kısıtlamaların azalması, bazı yerlerde tamamen kalkmasıyla beraber insan hareketliliği gerçekten çok çok arttı. Buna bağlı olarak da virüsün yayılımı arttı. En son açıklanan verilere baktığımızda Samsun 100 binde 500'ün üzerine çıktı, İstanbul 100 binde 250'nin üzerine çıktı. Ve kırmızıya dönüşen illerimizin sayısı gerçekten çok ciddi derecede arttı. Bu, hastalığın şu anda artık üçüncü dalganın üst sınırına doğru gittiğini gösteriyor bize" dedi.
'İller arası geçişler sınırlandırılmalı'
Salgınla mücadelede en başında yapılması gerekenlerin şimdi
yapılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Ertuğrul, "Vaka sayılarını
düşürebilmek amacıyla çok ciddi bir kısıtlamaya, hatta kapanmaya
gitmemiz gerekebilir. Olguların çok olduğu yerlerden geçişlerin,
yani iller arası geçişlerin de sınırlandırılması artık düşünülmeye
başlanmalı. Ve hatta bir adım daha atıp, belki de uluslar arası
giriş çıkışların da kısıtlanması, kontrol altına alınması belki de
durdurulması gerekiyor. Çünkü salgında başarılı olan ülkelere
baktığımızda birçok ülke bunu bu şekilde yaptı. Bu kısıtlamalar
veya tam kapanma dediğimiz şeyi gerçekleştirirken bir yandan da çok
hızlı bir şekilde özellikle ileri yaş ve risk grubundaki insanları
aşılamamız gerekiyor. Yani biran önce onları bağışık hale
getirmeliyiz ki daha sonraki süreçte onlar için bir risk oluşmasın"
diye konuştu.
Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli'deki vaka artışını da değerlendiren Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, "Tekirdağ ve Trakya'nın bir özelliği aslında önemli bir sanayi bölgesi olması. Evet tarımsal hizmetler de çok yoğun ama Çerkezköy gibi, Çorlu gibi bölgelerde ciddi bir sanayi sektörü var. Ve buralarda çok ciddi sayıda insan çalışıyor. Ve bu insanlar işlerine mecburen toplu taşıma araçlarıyla, servislerle gidip geliyorlar. İşyerlerinde çok yakın mesafede çalışmak zorunda kalabiliyorlar. Bir kere bunların önlemlerinin alınması gerekiyor. Yani insanlar işlerine gidip gelirken yoğun, tıklım tıklım otobüslerde, toplu taşıma araçlarında değil daha korunaklı, daha seyrek bir biçimde gidip gelebilmeli. Çalışma koşulları Covid-19'a göre yeniden planlanmalı, programlanmalı. Arada sosyal mesafenin olabileceği, insanların birbirinden ayrılabileceği, maskenin mutlaka takıldığı ortamların olması gerekiyor" dedi.
'Artışın bir nedeni de İngiltere varyantı'
Vatandaşların alınan tedbirlere uyması gerektiğini vurgulayan Ertuğrul, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gündelik yaşam içerisinde insanların ev ziyaretlerini artık durdurmaları, taziyeymiş, kutlamaymış, günmüş, bunları tamamen iptal etmeleri, gün toplantıları, altın günleri bunların hepsinin iptal olması gerekiyor. Çünkü şu anda özellikle bu bölgedeki sorunlardan bir tanesi de mutant virüs dediğimiz İngiltere varyantı. Kendi hastanemizde de bunu görüyoruz, artık yavaş yavaş bu virüsün hakim olmaya başladığını fark ediyoruz. Bu şu anlama geliyor; Çok daha hızlı ve çabuk bulaşıyor bu virüs. O nedenle kapalı ortamlarda insandan insana geçişi çok daha kolay. Mutlaka hem çalışma ortamlarını hem gündelik yaşam ortamlarını bu bulaşı engelleyecek şekilde dizayn etmemiz, şekillendirmemiz gerekir."