Poyrazköy davasında tahliye istemi
Abone olİstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu dört sanık için tahliye talebinde bulunuldu.
"Kafes Eylem Planı" ile "Amirallere Suikast" davalarının
birleştirildiği Poyrazköy'deki kazılarda ele geçirilen mühimmata
ilişkin davada Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklardan 4'ünün
tahliyesini talep etti.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanık ve
avukatlarının taleplerinin alınmasının ardından Cumhuriyet Savcısı
Ahmet Nuri Saraç, görüşünü açıkladı.
Birleştirilen davaların ayrılması ve dosyaların tefrik edilerek
görevsizlik kararı verilmesi yönündeki taleplerin reddini isteyen
Saraç, tutuklu sanıklar Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy
ve Tarık Ayabakan'ın üzerlerine atılı suç vasfının değişme
ihtimali ve tutuklu kaldıkları süre göz önüne alınarak tahliyesini
talep etti.
Taleplerin değerlendirilmesi amacıyla duruşmaya ara verildi.
DURUŞMADAN
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, İstanbul
Emniyet Müdürlüğünden gelen yazıda, emanetteki takvim yaprağındaki
el yazısı ile Levent Bektaş'ın el ürünü yazılarının yapılan
incelemesinde, kaligrafik ve grafolojik özellikler açısından, söz
konusu yazılar arasında bir ilgi ve irtibat tespit edilemediği
kaydedildi.
Yine aynı kurumdan gelen yazıda, Poyrazköy'de ele geçirilen
malzemelerin çıkarıldığı yerdeki toprak üzerinde gömü tarihinin
tespitine yönelik herhangi bir çalışma yapılmadığı bildirildi.
Kayıtlarda örgütle ilgili bilgi yok
Mahkemenin, iddianamelerde adı geçen örgütün silahlı terör örgütü
olup olmadığı, varsa eylemleriyle ilgili bir bilginin bulunup
bulunmadığına ilişkin MİT, Jandarma Genel Komutanlığı, Genelkurmay
Başkanlığına yazdığı yazılara da cevap verildi.
Jandarma Genel Komutanlığının yazısında, iddianamelerde ismi
belirtilmeden anlatılan ve silahlı terör örgütü olduğu ifade edilen
örgütle ilgili bugüne kadar herhangi bir istihbari bilgi
bulunmadığı ve kayıtlarda yer almadığı anlatıldı.
Genelkurmay Başkanlığının yazısında da söz konusu konular hakkında
herhangi bir bilginin bulunmadığı belirtilirken, MİT'in cevabında
da iddianamedeki terör örgütü ve eylemleriyle ilgili teşkilata
intikal etmiş herhangi bir bilginin bulunmadığı ifade edildi.