Potanın kralı Aslan

Galatasaray Cafe Crown için bu galibiyetin anlamı çok büyük. Sadece ezeli rakibine geçen sezon biri tarihi farkla olmak üzere 4 maçta da yenilmiş olması değildi bu derbi mücadelesini diğerlerinden daha da özel kılan. Dün sarı-kırmızılılar yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra yeniden potada büyüklerin arasına girdiğini ispatlamak için çıktı sahaya. F.Bahçe Ülker’in sevdiği, iyi yaptığı her şeyi elinden aldı G.Saray. Ve maç boyunca baskı ne kadar büyük olursa olsun, tansiyon ne kadar artarsa artsın doğru yaptığı şeylerden ödün vermedi. Aynı Beşiktaş Cola Turka galibiyetinde olduğu gibi rakip ne yaparsa yapsın psikolojik olarak sarsılmadı. Can yakıcı bir üçlük yediğinde veya üst üste 4-5 hücum hiçbir şey üretemediğinde bile bunun bunalımına girip takip eden hücumları bu bunalımla oynamadı. Hep dimdik durdu sahada. Zaten büyük takımın tanımı da böyle bir şey.

DUVAR YIKILDI!

HAVA atışından itibaren G.Saray’ın savunma önlemleri F.Bahçe’yi kilitledi. İlk 6 F.Bahçe hücumunun 4’ünde Rasim tepeden şut atmak zorunda kaldı. Nitekim hepsini kaçırdı. Hücumda ise sürekli son dönemin formda yıldızı Owens’ı bularak 5. dakikada 12-5 öne fırladı G.Saray. Mirsad, Rasim yerine girip aynı şutları sokunca oyun dengelendi. Devre sonuna kadar da savunma savaşı vardı sahada. Solomon-Ömer ikilisinin Avrupa çapında ün kazanan savunma duvarına karşı, G.Saray’ın hangi perdede adam değişeceğini, nereden yardım getireceğini çok iyi çalışmış düzeni çarpıştı. İki takım da rakibini üç saniye koridoruna yaklaştırmayınca Hüseyin Beşok dahil tüm oyuncular dış şut attı. Genelde bu alanda F.Bahçe daha aktiftir ama Hüseyin de isabetlere katılınca G.Saray’da Cüneyt’in başı çektiği şutörler ilk 20 dakikada 6/11 üçlükle skor üstünlüğünü G.Saray’a getirdi.

CÜNEYT YILDIZLAŞTI

AMA asıl yıldız Cüneyt’ti. Murat Özyer’in içeriyi iyi beslemek için çift oyun kurucuya dönmesiyle oyunu değişti. 6’sı 2. yarıda 8 asist yaptı, kritik toplarda sorumluluk alıp 4/8 üçlük isabetiyle 15 sayı attı, savunmada da geri adım atmadı. İkinci yarıdaki asist rakamları aslında her şeyi anlatıyor: G.Saray 14, F.Bahçe 5.

F.Bahçe sakatlık nedeniyle oynayamayan yıldızlarından İbrahim’i ilk yarıdaki şut yarışında, Semih’i ise 2. yarıda pota altı çıkartmasında çok aradı. Ancak onlar olsa da dünkü G.Saray’ın her şeye yanıtı vardı. Zaten büyük takımların hep yanıtı olmaz mı