Portrelerinde insan hikayeleri anlatıyor
Abone olMERSİN'de yaşayan ressam Bengisu Muazzez Kurtuluş, yaptığı portrelerine insan hikayelerini yansıtıyor.
Kendisini 'toplayıcı' olarak tanımlayan ve ortaokul
çağlarından bu yana sevdiği kişilere ait anıları biriktiren
Kurtuluş, transfer tekniğiyle bu anıları tuvaline işliyor. Yaptığı
kişinin portresinin üzerine o kişiye ait mektuplar, sinema
biletleri ve beraber yaptıkları yolculukların otobüs biletleri gibi
birçok anıyı işleyen yenilikçi ressam, tüm çabasının 'hayatı
anlamlandırmak' olduğunu söyledi.
Kendisine özgü bu tarzın, duygu yoğunluğunun çok yüksek olduğunu dile getiren Kurtuluş, "Çocukluğumdan itibaren bence manevi değeri olan yazınsal dokümanları topladım. Sadece kendime ait değil, sevdiğim insanlara ait şeyler de topladım. Çoğunlukla yazınsal dokümanlar. Bu anıları kaybetmekten korkarken, bir gün portre yaptığım sırada aklıma bu fikir geldi. Önde kişinin portresi, arkasında da ona ait yazınsal dokümanlar var. Bunlar, kişiye ait bir mektup, beraber gittiğimiz bir sinemanın bileti, yaptığımız yolculuğun bileti, aldığı çikolatanın kabı, yazdığı bir not, birlikte yemek yediğimiz restoranın adisyonu dahi olabilir. Benim için çok duygusal bir süreç" diye konuştu.
Anıları, kendisiyle birlikte her yere taşıdığını ve bunları kaybetme korkusu yaşadığını belirten ressam Kurtuluş, şimdi anıları portrelerin arkasına transfer ederek, kalıcı hale getirdiğini kaydetti. Portresini yaptığı kişilerle ayrı bir duygusal paylaşım yaşadığını söyleyen Kurtuluş, şöyle devam etti:
"Portreleri yaparken, yaşadığım duygusal serüven çok ayrı. Portrenin arkasına kişiye dair yazdığım yazılar, öyküler de olabiliyor. Portreyi yağlı boya yaptıktan sonra mektupların fotokopisini çekiyorum. Daha sonra tutkalla tuvale transfer ediyorum. Ardından kağıdın hamurunu söküp, alıyorum ve geriye sadece yazı ve duygular kalıyor. Bütün çaba, hayatı anlamlandırma. 'Özgür' portresinin arkasında, özgür ile olan mektuplaşmalarımız var. Bu resim ile birlikte mektuplar, kalıcı hale gelmiş oldu."