Porno sorusuyla şok olan STV temsilcisi konuştu
Abone olSamanyolu Yayın Grubu Ankara temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu dün gece yaşananları İnternethaber'e anlattı.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Samanyolu
Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu'na twitter
yasağıyla ilgili ailesinden örnek verince tepkilere neden oldu.
Ulaştırma Bakanı'nın şok porno
sorusundan sonra yayın sırasında stüdyoda bulunan gazeteci
meslektaşlarından destek gören Abdulkadiroğlu'na Twitter'dan da
destek yağdı.
Yaşananlardan sonra suskunluğunu İnternethaber'e
bozan Abdulkadiroğlu, tüm bu yaşananlar için "keşke
yaşanmasaydı" dedi.
İşte Abdullah Abdulkadiroğlu'nun
İnternethaber'den Nesrin Yılmaz'a yaptığı
açıklama:
İLK CÜMLESİYLE BENİ HEDEF
ALDI
"Bakanın canlı yayına bağlanması son derece normal bir durum, çünkü
Ulaştırma Bakanlığı'nın konusuyla ilgili olan twitter yasağı
konuşuluyordu. Ama bakanın direkt olarak ilk cümlesinde beni hedef
alıp ve tabi ki son derece de ahlak dışı bir benzetmeyle, eşim ya
da kız kardeşim ya da kızım üzerinden meseleyi kişiselleştirip,
"size çok özel bir soru soracağım" diyerek soru
sorması, o anda sadece beni değil stüdyoda bulunan diğer
arkadaşları da çok şaşırttı ve ortam bir anda buz kesti."
BAKAN'IN CANLI YAYINDAKİ PORNO SORUSU
NEYDİ? CNN Türk'teki programa bağlanan bakan Twitter yasağını savunurken şöyle bir soru yöneltti; "Çok özel bir soru sormak istiyorum. Eğer evliyse, kendi eşinin adı ve soyadı kullanılarak, evli değilse kız kardeşinin adı ve soyadı kullanarak twitter hesabı açılarak bu hesaba pornografik görüntüler konulsa. Daha sonra da bu görüntüler üzerine eşinin ya da kız kardeşinin ismi yazılsa kendisi nasıl karşılar acaba?" . |
"KEŞKE BAĞLANMASAYDINIZ"
DEDİM
Böyle bir üsluba ve böyle bir nezaketsiz yaklaşıma nasıl cevap
vermem gerekir diye düşündüm ve bakanın sözünü bitirmesini
bekledim. Ben vereceğim cevapları söylemeyi kafamdan geçirirken,
sağ olsun Hüseyin Yayman araya girerek bakanın üslubunu eleştirdi
ve daha sonra kendisine bu sözlerin yakışmadığını, kendisine
yakıştıramadığımı, "keşke bu yayına hiç bağlanmamış
olsaydınız" diyerek belirttim."
BAŞBAKANIN NEFRET DİLİ BAKANLARI ÜZERİNDE
DE ETKİLİ OLUYOR
"Daha farklı bir cevap veremezdim diye düşünüyorum. Ayrıca son
günlerde Türkiye'de siyasetin, özellikle iktidar kanadının, dili
gerçekten çok sert. Hiç bir dönem kendi insanlarına bu kadar
hakaretamiz, bu kadar ağır sözlerin meydanlarda söylendiği bir
dönem herhalde yaşanmamıştır. Kendi ülkesinin insanlarını sürekli
ötekileştiren, farklı kutuplara ayırıp, kendisini destekleyenler
hariç herkesi karşıda konumlandıran Başbakan'ın, bu nefret,
ötekileştirici, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı söylemi zannediyorum ki
bakanları üzerinde etkili oluyor."
LÜTFÜ ELVAN'IN NEZAKETİYLE
BİLİRDİM
"Lütfü Elvan nezaketiyle bildiğim bir insandır. Ama hakikaten dün
geceki üslubu beni çok şaşırttı. Açıkçası ülkemizin bir bakanı bu
sözleri söylediği için çok üzüldüm. Verdiği örneğin, bırakın bir
gazeteciyi, hiç kimseye verilemeyecek bir örnek olduğunu
düşünüyorum. Böyle ahlak dışı ifadelerle, hiç kimsenin kabul
etmeyeceği şekilde örneklendirmesininden dolayı çok üzüntü duydum
ve kendisine bu üslubu yakıştıramadığımı söyledim."
"Sanıyorum kendisi de daha sonra ifadelerinden dolayı üzüntü duymuş
olacak ki bir kaç kere özür dilemek durumunda kaldı, keşke böyle
bir şey yaşanmasaydı."
BU MÜTECAVİZ SÖZLERİ HAK
ETMEDİM
"Samanyolu Yayın Grubu'nun temsilcisi olmam sebebiyle bakan beni
dinledikten sonra benim sözlerimi daha farklı bir şekilde algılamış
ve daha farklı bir gözle değerlendirmiş olabilir. Bunun üzerine
belki, özellikle benim yapmış olduğum, Twitter'ın yasaklanması ile
ilgili açıklamalar noktasında bana karşı özellikle bir cevap vermek
için de bağlanmış olabilir ama şunu söylemeliyim ki; ben bakanın
izlediğini söylediğini ve bana bu yakışıksız yakıştırmada bulunduğu
, bu mütecaviz sözleri hak etmediğimi düşünüyorum."
DÜNYADA DEMOKRASİSİ SORGULANIR BİR ÜLKE
HALİNE GELDİK
"Ben Türkiye'nin uluslararası imajının zedelenmemesi için
duyarlılığımı ortaya koydum. Toplumdaki hemen herkesin de ortaya
koyduğu budur. Twitter artık uluslararası alanda bir mecradır, ve
bu mecranın ülkemizde bu şekilde kapatılmış olması Türkiye'ye çok
ciddi zararlar vermiştir. Twitter kapatılmadan önce twitterla daha
fazla irtibat kurulmaya çalışılsaydı, twitter sizinle görüşmiyorsa
siz twitter'la görüşmek için bütün yolları defalarca
denesydiniz. Türkiye'nin imajının zedelenmesine değer miydi?
Bakın günlerdir dünyanın her tarafında Türkiye'de twitter'ın
kapatıldığı konuşuluyor ve Türkiye artık dünya listesinde
demokrasisi, ifade özgürlüğü sorgulanır bir ülke haline geldi.
Bütün bunlara değer miydi, daha fazla çaba sarfedilseydi,
gerekiyorsa Amerika'ya bir ekip gönderilseydi, twitter'la daha
farklı şekilde görüşülseydi."