Popomu elleyince kötü oldum
Abone olAdana'da ev arkadaşı Osman Salih Savaşoğlu öldüren İsa Uçak'ın yargılanmasına başlandı
Adana'da av arkadaşı 49 yaşındaki Osman Salih Savaşoğlu'nun kafasına tabancayla ateş edip, bıçakla boğazını keserek öldürdüğü iddia edilen özel güvenlik görevlisi 33 yaşındaki İsa Uçak'ın ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Tutuklu sanık Uçak, "Ormanda popomu elleyerek, 'Seni 4 yıldır çok arzuluyorum' dedi. Çok kötü oldum" diye suçu tahrik altında işlediğini öne sürdü. Mahkeme heyeti, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Olay, 16 Aralık 2011'de merkez Çukurova İlçesi Topalak Köyü yakınındaki ormanlık alanda meydana geldi. Osman Salih Savaşoğlu'nu tabanca ve bıçakla öldürülmüş halde bulan köylüler durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma ekipleri, katili yakalamak için öldürülen Savaşoğlu'nun cep telefonu dokümanlarını inceledi. Savaşoğlu'nun en son özel bir şirkette güvenlik görevlisi olarak çalışan av arkadaşı İsa Uçak ile görüştüğü belirlendi. Gözaltına alınan Uçak, Savaşoğlu'nun arkadaşı olduğunu, en son olayın olduğu gün telefonla görüştüğünü, ancak buluşmadıklarını iddia etti.
Ancak, olayın olduğu bölgede bulunan restoran ve işyerlerinin güvenlik kameralarındaki görüntüleri tek tek inceleyen jandarma ekipleri, Uçak ile Savaşoğlu'nun birlikte yürürken görüntülerini belirledi. Bu görüntüler üzerine Uçak, suçunu itiraf etti. Nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan İsa Uçak hakkında, 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu, 'hırsızlık' suçundan ise 5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'ÖLMEDİĞİNİ DÜŞÜNEREK BIÇAKLADIM'
Adana 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlanan sanık İsa Uçak, cinayeti tahrik altında işlediğini söyledi. Osman Salih Savaşoğlu ile 4 yıl önce tanıştıklarını belirten Uçak, olayı şöyle anlattı:
"Kendisiyle normal bir arkadaşlığımız vardı. Olay günü gezmek için ormanlık alana gittik. Giderken de aldığımız biraları içtik. Olay yerine geldiğimizde çevreden şişe toplayıp bana ait tabancayla ateş ettik. Sonra benim popomu elleyerek, 'Seni 4 yıldır çok arzuluyorum' dedi. Ben çok kötü olduğum için onu itekledim. Yerden taş almak için eğilince tabancayla 3 el ateş ettim. Ölmediğini düşünerek bıçakladım."
Olayın ardından Savaşoğlu'nun üzerindeki eşyayı çalmadığını iddia eden Uçak, "Kimliğini, telefonunu, parasını ve eşyalarını alıp yaktım. Cesedi de orada öyle bıraktım. Daha sonraki günlerde psikolojim bozuldu. Normal davranmaya çalışıp işime devam ettim" dedi.
Müşteki olarak dinlenen Osman Salih Savaşoğlu'nun kardeşi Mustafa Savaşoğlu, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti, sanık İsa Uçak'ın Adana Doktor Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilip, akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
SAPIK BAKKALIN CEZASI KESİLDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Antalya'nın Demre İlçesi'nde bir ilköğretim okulundaki yaşları 12 ile 15 arasında değişen 15 kız öğrenciyi elle taciz ettiği iddiasıyla tutuksuz yargılanan bakkal 49 yaşındaki İbrahim Keskin, 65 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Demre'de geçen yıl nisan ayında 21 kız öğrenci okulun yanındaki bakkal dükkanını işleten İbrahim Keskin'in kendilerini elle taciz ettiğini iddia ederek okul müdürü Yusuf Şimşek'e şikâyette bulundu. Konuyla ilgili İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma başlatırken, olayı polise bildirdi. Gözaltına alınan Keskin emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Demre Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşması dün yapıldı. Duruşmaya, tutuksuz sanık İbrahim Keskin ve tacize uğradığını iddia eden kız öğrenciler katıldı. Duruşmada son savunmasını yapan Keskin, suçsuz olduğunu belirterek beraatini istedi. Sanığın savunmasının ardından duruşma salonunu boşaltan mahkeme başkanı, psikolog eşliğinde öğrencilerin ifadesini aldı. Savcının mütalaasının ardından mahkeme başkanı, kız öğrenciler F.T., N.D., S.K., E.Ş., Y.Ç., F.Y., T.A., Ç.S., N.K., E.C., N.K., E.B., A.İ., S.E.S. ve D.T.'yi elle taciz ettiği gerekçesiyle sanığı 65 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, İbrahim Keskin'in 6 öğrenciyi ise taciz etmediğine hükmetti. Keskin, işlemlerin tamamlanmasının ardından Elmalı Cezaevi'ne gönderildi.
MİNİCİK BEBEĞE BU YAPILIR MI?
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Gemiler Çekeği Mahallesi'nde Ercan Yayla (34) ve N. Yayla (19) çiftinin 10 aylık çocuğu Edanur, sürekli ağladığı için babası tarafından darbedildi.
Olayda ağır yaralanan bebek önce Giresun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine, ardından Giresun Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesine kaldırıldı. Vücudunun birçok yerinde morluklar ve ağır hasar olduğu tespit edilen bebek, hayati tehlike kaydıyla Samsun Özel Medicana Hastanesinin yoğun bakım servisine sevk edilerek tedavi altına alındı.
Olayın ardından gözaltına alınan baba Yayla, emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan baba, Giresun Kapalı Cezaevine gönderildi.
Hastane Başhekimi Op. Dr. Ferhat Günaydın, aile içi şiddete maruz kalmasından dolayı bebeğin solunumunun tüple sağlandığını söyledi.
Küçük Edanur'un 10 aylık bebek olmasına rağmen gelişme geriliği bulunduğunu belirten Günaydın, şunları kaydetti: "Bu nedenle sürekli ağladığı için babası bu ağlamalardan rahatsız olarak çocuğa tokat atıyor, sonra çocuğunu yere veya yatağa fırlatıyor. Çocukta morarma meydana gelince aile çocuğu soğuk suyun altına sokuyor. Çocuk kendine gelmeyince hastaneye götürüyorlar. Bebek, geçtiğimiz gece bizim acilimize geldi. Bebek ilk geldiğinde tamamen şuuru kapalıydı. 2 saat sonra tüp çıkartılarak hasta solunum sağlamaya başlıyor ama şuuru tam olarak açık değil. Biraz dalgınlık hali var. Travmaya maruz kaldığı için beyinde sıvı var. Muhtemelen kan var. Bu kan nedeniyle riskli de olsa 10 aylık bebeğimizi ameliyat etmek zorundayız. İnşallah en kısa zamanda bebeğimizi sağlığına kavuşturacağız."
BABASININ CESEDİYLE YAŞADI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Avcılar'da tartıştığı babasını bıçaklayarak öldüren O.E. (19), cesetle aynı evde 7 gün geçirdi.
Cesetten kurtulmak için arkadaşlarından yardım isteyen O.E, polise yapılan ihbar sonucu yakalandı.
O.E., iddialara göre, dün saat 19.30 sıralarında, banyoda bulunan molozları atmaya yardım etmeleri için, Cihangir Mahallesi Susuzbağ Sokak Numara 23'deki 4 katlı Can Apartmanı'nın en üst katındaki eve arkadaşlarını çağırdı.
Annesi bir süre önce evi terk ettiği için babasıyla yaşayan O.E., molozların çok ağır olduğunu ve yardıma ihtiyacı olduğunu belirterek arkadaşlarını içeri aldı. Banyoya girdiklerinde ağır bir koku duyan ve ardından ceset gören arkadaşları, evi terk ederek, durumu ailelerine anlattı. Bunun üzerine polisi arayan ailelerden biri adresi vererek, cinayet ihbarında bulundu. Polisin eve düzenlediği baskın sonucu O. E., televizyon izlerken yakalandı.
CESET BANYODA BULUNDU
Polisin evde yaptığı aramada, banyoda üzerinde buz parçaları olan bir ceset bulundu. Gözaltına alınan O.E.'nin, cesedin babası Selami Ermiş'e (43) ait olduğunu
ve sık sık kendisini dövdüğü için 7 gün önce babasını bir tartışma sonucu bıçakla öldürdüğünü söylediği belirtildi. Yapılan inceleme sonucu Selami Ermiş'in ensesinden ve kalbinden aldığı bıçak darbesi ile öldüğü belirlendi. Bir süre şehirlerarası otobüslerde muavinlik yapan O.E.'nin olaydan sonra normal hayatına devam ettiği ve kokmasın diye ceset üzerine sürekli buz ve soğuk su koyduğu belirlendi.
Torna işiyle uğraştığı söylenen Selami Ermiş'in cesedi, yapılan incelemelerin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Komşularında biri, O.E.'nin babasını öldürdüğüne inanamadıklarını belirterek, "Çok iyi bir çocuktu. Babası başka kadınlarla ilişkiye girince, annesi evi terk edip Adana'ya yerleşti. Çocuk da babasını tek başına bırakmamak için annesinin yanına gitmedi" diye konuştu.
Polisin cinayetle ilgili soruşturması sürüyor.
EVCİLİK OYUNUNA 25 YIL İSTENDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Cumhuriyet savcısı, 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından dava açtı
Adana'da, ilköğretim okulu 8. sınıftan terk Y.Ç., berberlik yaparken tanıştığı nüfus kayıtlarına göre 13 yaşındaki E.G.'ye âşık oldu. Evlenmek isteyen ikilinin isteğine aileleri yaşlarının küçük olması nedeniyle karşı çıktı. Ancak Y.Ç. ve E.G. geçtiğimiz yıl haziran ayında birlikte kaçtı ve cinsel ilişkiye girdi. Bunun üzerine aileler anlaştı ve 31 Temmuz 2011'de mahallede düğün yapıldı. E.G.'ye gelinlik, Y.Ç.'ye de damatlık giydirilip fotoğraf stüdyosunda fotoğraflar da çektirildi. Çocukların nikâhsız birlikteliği, çocuk gelin E.G.'nin götürüldüğü hastanede 6 aylık hamile olduğunun belirlenmesiyle ortaya çıktı. Nüfus cüzdanında yaşının 13 olması üzerine durum Çocuk Şube Müdürlüğü'ne bildirildi.
DÜĞÜN FOTOĞRAFI DELİL!
Y.Ç., küçük yaştaki kızla cinsel ilişkiye girdiği gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklanmak üzere nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Y.Ç., E.G. ile birbirlerini sevdikleri için kaçmaya karar verdiklerini belirtip, "Eşim şu an hamile. Eşimin yaşı büyüktür. Kayınbabam eşimi 2 yaş küçük yazdırmış" diyerek düğünlerinde eşiyle birlikte çektirdikleri fotoğrafları hâkime gösterdi. Hâkim, fotoğrafları inceledikten sonra, E.G.'nin yaşının 13'ten büyük olma ihtimaline karşı Y.Ç.'yi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
Cumhuriyet savcısı, Y.Ç. hakkında 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından dava açtı. Savcı, Y.Ç.'nin 'cinsel istismardan' 15 yıl, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 10 yıl olmak üzere toplam 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.