79 yılında yanardağın külleri altında kalan Pompeii’de, bir askeri yetkilinin ahırında at kalıntıları bulundu. Arkeologlar, Pompeii’deki eski bir villanın ahırında, küllere gömülmüş bir halde koşumlu bir at ve eyer kalıntılarını ortaya çıkardı. Pompeii arkeolojik parkının müdürü Massimo Osanna, villanın eski Roma döneminde belki de general olan yüksek rütbeli bir subay’a ait olduğunu söyledi. Osanna ayrıca iki ya da üç at kalıntısının da bulunduğunu sözlerine ekledi. Söz konusu ahırlı villanın terasları, Napoli Körfezi ve Capri adasının manzarasına sahipti. Bölge 1900’lerin başında kazılmış, ancak daha sonra yeniden gömülmüştü. Vezüv Yanardağı’nın patlaması, MS 79 yılında bugünkü Napoli yakınlarındaki Pompeii kentini küllere gömmüştü. Osanna, boğucu volkanik külün veya kaynar buharların atları öldürdüğünü belirtiyor ve villanın yeniden ziyarete açılacağını umduğunu söylüyor. Bundan 1939 yıl önce Vezüv patladı. Vezüv’ün eteklerine kurulmuş olan Napoli’nin komşusu, dönemin ticaret merkezi ve liman kenti Pompeii’de o gün felaketten kurtulan Plinly’nin yazdığı bir mektuba göre şehir o gün normalden daha kalabalıktı. Çünkü şehirde aynı anda iki etkinlik vardı: Bunlardan ilki şehrin babası sayılan Augustus’un ölüm yıldönümü anması, diğeri ise Roma’nın hasat tanrıları adına düzenlenen Vinalia Festivali’ydi. M.Ö. 5000 yıllarında kurulmuş olan şehir lavlar altında kalmadan 160 yıl kadar önce Romalılar tarafından ele geçirildi Bir liman şehri olması dolayısıyla Roma’nın ticaret başkentiydi, bu yüzden de Roma zenginleri ve gemi kaptanlarının uğrak (kaçamak) yeriydi M.S 62 yılında gerçekleşen depremde şehir neredeyse yerle bir oldu ama halk bunu kale almadı ve sürekli tekrarlanan depremlere rağmen günlük hayatına devam etmeyi öğrendi M.S 24 Ağustos 79 yılında Vezüv’den yükselen kül bulutları dakikalar içinde tüm şehri kapladı. Bir şeylerin ters gittiğini anlayan şehir sakinleri limandaki gemilere doluşup denize açılmaya başladılar Şehirde kalanlar arasında ilk ölümler Vezüv’den fırlayan küçük ama çok sıcak taşların insanların üzerine mermi gibi yağmasıyla oldu Halkın büyük kısmı evlerine sığınarak kurtulmaya çalıştı ama evlerin üzerine yığılan kül ve sünger taşı tabakaları evlerin çökmesine neden oluyor ve evleri birer mezara dönüştürüyordu Ardından ise daha büyük kül topları yağmaya başladı. Bu toplar düştüğü yerde patlayıp zehirli gazlar saçıyordu Gemilerle şehri terketmeye çalışanları ise depremin de etkisiyle yükselen dalgalar karşıladı ve onları Vezüv’ün lavları ile dolu olan şehir surlarının içine fırlattı M.S 24 Ağustos 79 tarihinde bir kaç saat içerisinde Pompeii şehrinde yaşayan 20.000 insanın tamamı 15 metrelik kül ve lav tabakasının altında can verdi Şehir 1748 yılında İspanyol Rocque Joaquin de Alcubierre tarafından şans eseri keşfedildi 1863 yılında kazıları devralan Guiseppe Fiorelli kalıntıları alçı ile doldurarak koruyabileceğini keşfetti, bu da Pompeii hakkındaki “taşa dönüştüler” dedikodularının çıkmasına sebep oldu Fiorelli’nin tekniği o dönemde Pompeii’deki yaşama mükemmel detaylarla tanıklık edebiliyor olmamızı sağladı Pompeii Antik Roma’nın ticaret başkentiydi bu yüzden de şehirde zengin insanlara ve gemi kaptanlarına hizmet veren çok çeşitli ticarethaneler vardı Şehrin etrafı zenginlere hizmet veren genelevlerle doluydu, bu evler ziyaretçilerini memnun etmek için her şeyi yapıyordu. Şehri ziyaret eden ve şehrin dilini konuşamayan gemi kaptanları ve çalışanlarının şehirde özellikle genelevleri kolayca bulabilmeleri için şehir yönetimi yolları penis çizimleriyle işaretlemişti Şu ana dek yapılan kazılarda şehrin çok küçük bir bölümü açığa çıkarıldı, şehrin tamamının gün ışığına çıkarılması için ise 300 milyon dolarlık bir bütçe gerektiği söyleniyor