Politikanın iki cambazı
Abone olYaşar Nuri Öztürk ve Yaşar Okuyan'ın parti kurma çalışmalarını değerlendiren S. Yüksel Cebeci bu iki isme hiç şans tanımadı. Yazara göre bu iki isim de 'cambaz'
Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi yazarlarından Sırrı Yüksel
Cebeci, Yaşar Nuri Öztürk ve Yaşar Okuyan'ın politika sahnesinde
hiç şanslarının olmadığını iddia etti.
İki politikacıyı da 'cambaz' olarak niteleyen Sırrı Yüksel
Cebeci'nin yazısı bir solukta okunuyor:
Yaşar Nuri Öztürk ve Yaşar Okuyan
Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır
diyen Anayasa'nın 68. maddesine göre, vatandaşlar, siyasi parti
kurmak, usulüne göre partilere girmek ve partilerden ayrılmak
hakkına sahiptir.
Sayın Yaşar Okuyan ve Yaşar Nuri Öztürk de, bu anayasal haktan
yararlanmak amacıyla kolları sıvadılar.
Cem Boyner, Hasan Celal Güzel, Murat Karayalçın, Besim Tibük,
İsmail Cem parti kurar da, Yaşar Okuyan ile Yaşar Nuri Öztürk
kuramaz mı?
Şeker var, un var, öyleyse neden helva yapmasınlar ki?
Ancak bir atasözümüzü unutmayalım:
- Politikacı yüzünden değil, gözünden anlaşılır.
Siyasi parti kurmak için kolları sıvayan iki politikacıdan birinin
gözü ülkücülere, diğerininki sosyal demokratlara doğru seğiriyor.
Yani, gözlerde özgün bir bakış yok.
Türkeş'i evinde saklamıştı
YAŞAR Okuyan MHP kökenli bir politikacı. Eski ülkücülerden yani.
MHP Genel Sekreter Yardımcısı iken 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi
olmuş, Genel Başkan Alparslan Türkeş'i Turhan Koçal ile birlikte
evinde o saklamıştı. Mamak'taki Sıkıyönetim Mahkemesi'nde Türkeş
ile birlikte idam talebiyle yargılananlar arasında o da vardı.
12 Eylül'den sonra MHP ve Türkeş ile yolları ayrılanlardan biriydi
Okuyan. Mesut Yılmaz'ın ANAP Genel Başkanı olmasıyla bu partiden
milletvekili seçilmiş, Ecevit'in başkanlığındaki 55. Hükümet'te
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na getirilmişti.
Yılmaz ile de ters düşünce, bakanlık görevinden istifa etmiş, daha
sonra getirildiği ANAP Genel Başkan Başdanışmanlığı görevini de
bırakarak, MHP'ye girmişti. MHP'ye girerken, '1980 öncesinden kalan
yürüyüşe yeniden katılmaktan memnuniyet duyuyorum. Artık MHP'nin
zaferi için çalışacağım' diyordu.
3 Kasım 2002 seçimlerine MHP'den Yalova milletvekili adayı olarak
katılan, fakat barajı aşamayan partisiyle birlikte Meclis dışında
kalan Okuyan, geçen Mart ayında yapılan yerel seçimlerde bu kez
DYP'nin Yalova Belediye Başkanı adayıydı. Ancak oy yerine nal
toplamıştı.
Şimdi ise öncülük ettiği Demokratik Birlik Platformu adlı hareketi
sonbaharda siyasi partiye dönüştürmeyi planlıyor.
Kuracağı partinin ne kadar şansı var derseniz, Yaşar Okuyan'ın
siyasi geçmişindeki zikzaklara ve yüzüne değil gözlerine bakmanız
yeterli...
Bir ipte iki cambaz
BÜYÜK din bilgini ve tasavvuf felsefecisi Prof. Yaşar Nuri Öztük'e
gelince... O da Halkın Yükseliş Hareketi'ni muhtemelen önümüzdeki
ay siyasi parti olarak resmileştirecek.
Yaşar Nuri Hoca, 3 Kasım 2002 seçimlerinden önceye CHP'ye girmiş ve
milletvekili olmuş, o andan itibaren de Baykal ile zıtlaşmaya
başlamıştı. Büyük bir ihtimalle Baykal'ı saf dışı ederek CHP'nin
başına geçmeyi düşlüyordu.
Bir ipte iki cambaz oynar mı? Öztürk baktı ki Baykal çetin ceviz,
din ve laiklik anlayışındaki farklılık, partideki ağır demokrasi
noksanı, CHP'deki Atatürk'ün partisi söyleminin Atatürk'ü yıpratıcı
bir slogana dönüşmesi, IMF'cilik ve küreselleşme yıkımını
durduracak politikaların üretilmemesi gibi gerekçeler sıralayarak
CHP'den istifa etti.
Şimdilerde dilinin altındaki baklayı çıkarıyor ve 'CHP, bugünkü
yönetimle seçimlere girer ve barajı aşamayarak boyunun ölçüsünü
alır' diyor. Yani, 'CHP, beni başına getirseydi ve sözümü
dinleseydi, seçimlerde iktidara gelirdi' demeye getiriyor.
Herkesi kendi gibi filozof sandığı için insanların cehaletini
affetmeyen, sorulara adeta azarlayarak cevap veren ve burnundan kıl
aldırmayan bu Yaşar Nuri Öztürk değil miydi bir zamanlar kendini
peygamber ilan etmeye kalkan?
Lider olmaya karar verdiğine göre, peygamberlikten vazgeçti demek
ki...
Yazı: Sırrı Yüksel Cebeci
Kaynak: Halka ve Olaylara Tercüman