Polisler telsizi bıraktı, Aycell aldı

Abone ol

5 milyon sabit ücretle sınırsız konuşan polisler, telsizi bırakıp Aycell üzerinden haberleşmeye başladı.

Ericsson, bir kaç yıl önce Türkiye’deki cep telefonu pazarının geleceğine ilişkin bir araştırma yaptırdı. Sadece sektördeki belli kuruluşların haberdar olduğu araştırmada, pazarın 2020 yılına kadar izleyeceği büyüme trendi çiziliyordu. 2003 yılına gelindiğinde sektörde beklenmedik gelişmeler oldu. Çılgınca büyüyen pazar, Ericsson’un 2020 yılı için öngördüğü büyüklüğe 17 yıl önce, 2003 yılında ulaştı! Dört şebekenin abone sayısı toplamı birçok Avrupa ülkesinin nüfusunu bile geride bırakarak 26 milyonu buldu. Uluslararası yatırımcıların, pazarın bundan sonraki durumuna ilişkin yeni tahminleri, abone potansiyelinin yüzde 85’ine ulaşıldığı yönünde. Bu tahmin, sektörel verilerle örtüşüyor. Türkiye’deki cep telefonu kullanıcı sayısının 30 milyonu aşmayacağını tahmin ediyor. Pazarın doygunluğa ulaşacağı 30 milyon hedefine çok yaklaşılmış olması, rekabetin rengini de değiştirdi. Eskiden sektöre yeni giren şirketin stratejisi, rakip firmayla fazla bir rekabete gerek duymadan yeni aboneler kazanmak üzerine kuruluydu. Oysa şimdi, pazara yeni giren şirketlerin, hayatta kalabilmesi için hedefledikleri abone sayısını, rakip firmalardan çalmaları gerekiyor. Rakipler bundan böyle birbirlerinin kapsama alanlarına girip rekabet savaşlarına tutuşacak. Sektörde adeta doğa kuralları geçerli olacak. Pazardaki konumunu korumak isteyen şirket, bu mücadele sırasında rakibinin etkinliğini sona erdirmek zorunda bile kalabilecek.

İlk savaş kamusal alanda

Aycell—Aria birleşmesi, hemen ardından gelen yeni yönetimle startı verilen kampanyalar, bu acımasız rekabetin ilk işaretleri olarak algılanıyor. Aycell, bugüne kadar kamu kuruluşu olmanın dezavantajlarını avantaja çeviriyor. Günlük hatta saatlik değişimlerin yaşandığı sektörde, bir baz istasyonu dikmek için bile, ihale kanunundan dolayı üç ay beklemek zorunda kalan Aycell, ağustos ayı içerisinde en fazla şebeke ağına sahip ikinci şirket haline gelecek. Yeni ikilinin stratejik ortağı durumundaki Aycell’in hedefi, kamusal alanda hakim operatör olmak. Aycell, düzenleyeceği operasyonlarla rakip firmaları kamusal alanın dışına çıkarmayı planlıyor. Bu amaçla, yarısı özel yarısı kamu kuruluşu olmak üzere 50 firmayla çatı anlaşması imzalayarak 5 milyon potansiyel aboneye ulaşacak. Bugüne kadar, Sağlık Bakanlığı’ndan, Milli Eğitim Bakanlığı’na, Sayıştay’dan Kamu İhale Kurumu’na, RTÜK’ten Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Adalet Bakanlığı’na kadar 24 kamu kuruluşuyla anlaşma imzalandı. Bu kurumlarda çalışanlar, Aycell’den ‘alo’ demeye başladı bile. Hedef kurumun ihtiyaçlarından yola çıkılarak, arama—aranma trafiklerine göre ayrı ayrı sabit ücret belirlenen sistemde, abonelere sınırsız olarak ücretsiz konuşma imkanı sağlanıyor. Öğrendiğimiz kadarıyla sabit ücret polislerde 5 milyon, Ziraat Bankası’nda 7.5, Denizbank’ta 12.5 milyon olarak uygulanıyor. Bu rakamlar şimdilik gizli tutuluyor.

Komserim beni Aycell’den ara

Kampanya ile birlikte en büyük patlama polis merkezlerinde gerçekleşti. Bugüne kadar 100 bin polis Aycell’e abone oldu. En çok polis abonesi İstanbul’dan beklenirken Diyarbakır’da gerçekleşti. Emniyet mensuplarına üçer hat verildi. 185 bin polisin bulunduğu teşkilatta, bu sayının üçle çarpımıyla 560 bin potansiyel aboneye ulaşılması planlanıyor. Rakamlar her gün artıyor. Hatta polisler telsizi bırakıp Aycell’e geçmişler! Yeni oluşumdan bir yetkili, “Bedava konuşma imkanı sağladığımız emniyet mensupları telsizleri bırakıp Aycell üzerinden haberleşmeye başladılar. Kurum içi haberleşmeye bir rahatlama getirdik. Bu gelişme bizim için memnuniyet vericidir” diyor. Bundan böyle, Haber Merkezi’nin telsizi olmayan bir polis memurunu olay yerine yönlendirmesi mümkün olabilecek. İletişim aksaklıkları giderilince olaylara zamanında müdahale oranı artmış olacak. Bazı operasyonların güvenliği açısından da cep telefonları önemli rol oynayacak. Çünkü polis telsizleri basit düzeneklerlerle polisin peşine düştüğü suçlular tarafından da dinlenebiliyor. Cep telefonu ile sağlanan haberleşme, telsize göre daha güvenli olacak. Emniyet Genel Müdürlüğü ile imzalanan sözleşmeye göre, polisler emekli olduktan sonra 6 ay daha sistemden yararlanabilecek, indirimli konuşabilecekler. Aycell yetkilileri, Türk Silahlı Kuvvetleri ile de benzer bir anlaşma imzalamak üzere görüşmelerini sürdürüyor.

Bedava telefonlar geliyor

Kampanya ile birlikte Aycell’in abone sayısı artık saat saat değişiyor. Aycell’in yeni yönetimin göreve geldiği şubat ayında 500 bin olan abone sayısı 1 milyon yüz bine ulaştı. Haziran ayı verilerine göre, pazara giren her yüz aboneden 25’ini Aycell alıyor. Aria’nın payı ise yüzde 13.1. Birleşmeyle birlikte, yeni oluşumun pazardan aldığı pay yüzde 40’lara 50’lere ulaşacak. Bu da çok ciddi bir rakam.

Aycell’in sıradışı kampanyasında en etkili kozlarından biri de bedava cep telefonu dağıtılması. Meclis’te dağıtılan telefonlar, ayrıntısı gizli tutulan bu kampanyanın sadece bir ayağını oluşturuyor. Bedava telefon kampanyasında öncelik, çatı anlaşması imzalanan resmi ve özel kuruluşlarda olacak. İleriki dönemlerde ise, Almanya’da yaygın olarak uygulanan 1 euro karşılığında talafon verilmesine benzer kampanyalar düşünülüyor.

Aycell, rakiplerine öldürücü darbeyi en sonunda vurmayı planlıyor. Kurumsal abonelikler tamamlandıktan sonra, sıra diğer cep telefonu kullanıcılarına gelecek. Aycell bu kitleye, reddedilemeyecek kadar cazip fırsatlar sunacak. Bu kampanyada çeşitli pazarlama oyunları yerine abonenin daha ucuz konuşması garanti ediliyor. Bunun karşılığında ise, Aycell’e geçecek kişiden hangi şirketin hattını kullanıyorsa kesinlikle iptal ettirmesi istenecek. Müşteri, bu iki seçenek arasında tercihini yapacak. Eğer Aycell’in planları tutarsa, gerçekten rakip firmalar fena sarsılacak. Tüketicinin son kararı, firmalardan birine pahalıya mal olacak. Cepçiler için ağustos sıcak geçeceğe benziyor.

Kaynak:

Günün Önemli Haberleri