Polisler İHD'ye başvurdu!
Abone olİHD'nin iddiasına göre, derneğe imzasız mektup gönderen polisler, isteklerini sıraladı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin bugün ilginç bir
basın açıklaması vardı. Dernek Başkanı Kiraz Biçici'nin yaptığı
açıklamaya göre, derneğe bir süredir polislerden imzasız mektuplar
geliyordu. Çalışma koşullarının ağırlığından şikayet eden polisler,
İHD'nin bu sorunu kamuoyuna yansıtmasını istiyordu. İHD'liler de
bugün Galatasaray Postanesi önünde bir basın açıklaması yaptı ve
sorunu dile getirdi. Galatasaray Postanesi'nde Şube Başkanı Kiraz
Biçici tarafından okunan basın açıklaması daha sonra mektup olarak
İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ve Emniyet Genel Müdürü Gökhan
Aydınlar'a gönderildi. Basın açıklamasını okuyan Kiraz Biçici
şunları söyledi: GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ÇALIŞMA KOŞULLARI
İYİLEŞTİRİLMELİ, SENDİKAL ÖRGÜTLENME HAKKI TANINMALIDIR İnsan
hakları savunucuları, mücadeleleri boyunca hep güvenlik güçleriyle
karşı karşıya gelmiş ve güvenlik güçleriyle çeşitli sorunlar
yaşamıştır. Derneğimize yapılan başvuruların çoğunluğunu güvenlik
görevlililerinin neden olduğu ihlaller oluşturmaktadır. Peki niçin
insan hakları ihlalleri ve uygulamaları, intiharlar ve cinayetlerle
güvenlik güçleri gündeme geliyor? Birçok açıdan incelenmesi ve
tartışılması gereken konu budur. Son günlerde derneğimize gelen
telefon ve mektuplarda bu sorunun cevabının bir kısmı
verilmektedir. Derneğimize imzasız mektup gönderip isim vermeden
telefon eden ve güvenlik görevlisini olduğunu ifade eden kişilerin
dile getirdiği sorunlar, güvenlik görevlilerinin hangi koşullarda
ve hangi psikoloji ile çalıştığını gözler önüne sermektedir.
Telefon ve mektuplardaki şikayetler kısaca şunlardır. 1) Sürekli
toplumuzun değişik katmanlarındaki insanlarla temas halinde
olmalarına ve meydana gelen olaylardan etkilenmelerine rağmen
psikolojik yardım alamamaları. 2) Çalışma ve mesai saatlerinin
fazlalığının neden olduğu, ailelerine fazla zaman ayıramamak,
sosyal faaliyetlere katılamamak gibi sorunların yarattığı toplumsal
baskı. 3) Meydana gelen olayların hemen ardından amirlerden gelen
“bu işin faillerini hemen bulun” baskısı 4) Çalışma koşulları ve
şartlarının tartışılabileceği bir zeminin olmaması, sendika, dernek
vb örgütlenmelere katılamamak ve toplumdan tecrit edilmek. 5)
Çalışma koşullarının ağırlığından kaynaklı intiharlar. 6) Maaşların
düşük ve yetersiz olması, fazla mesai. Bu sorunlara bakıldığında
toplumla sürekli yüz yüze olan ve güvenliği sağlamakla yükümlü
görevlilerinin de aslında insan hakları ihlallerine maruz kaldığı
görülmektedir. Tüm dünyada güvenlik güçleri çalışma şart ve
koşullarını belirleyen dernek ve sendika gibi örgütler vardır. Ve
bu örgütler, güvenlik güçleri adına devletle masaya oturur ve
çalışma şart ve koşullarını belirler. Türkiye’de de 1980 yılına
kadar güvenlik güçleri derneklere üye olup dernek kurma hakkına
sahipken, 12 Eylül Anayasası güvenlik güçlerinin örgütlenmesine
kısıtlama getirerek, bu haktan mahrum bırakmıştır. Bizler insan
hakları savunucuları olarak; tüm çalışanların insani çalışma
şartlarına ve toplu sözleşmeli sendikal örgütlenme hakkına sahip
olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle; Güvenlik güçlerinin
maruz kaldığı fazla mesai, düşük ücret uygulamasından
vazgeçilmelidir. Güvenlik güçlerinin sorunlarının tartışacağı ve
çözümler üretebileceği sendikal örgütlenmelere izin verilmeli,.
baskılanmaların nedenleri ortadan kaldırılmalı, sosyal yaşama
adapte olmaları sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. İnsan hakları
ihlallerinin odağında bulunan ve bu nedenle sürekli eleştirilen
güvenlik güçlerinin insani çalışma koşullarının sağlanmalıdır.
Güvenlik güçlerinin çalışma koşullarının insanileştirilmesi tüm
toplumun yararına olacaktır. Aksi taktirde sistem meydana gelen tüm
insan hakları ihlallerinin nedeni olarak sadece güvenlik güçlerini
göstermeye devam edecektir. Oysa bizler insan hakları savunucuları
olarak şiddetin ve insan hakları ihlallerinin tek sorumlusunun
mevcut militarist yapılanma olduğunun biliyoruz. Toplu sözleşmeli,
grevli, sendikalı çalışma hakkı herkesin hakkıdır. İnsan haklarıyla
insandır.