Polisin garip açıklaması
Abone olBaşbakan Yardımcısı Şahin’in ‘Hizb-ut Tahrir eylem yaparken sivil polisler neredeydi?’ sorusu cevabını buldu. Emniyet, "Genelge var, basın açıklaması suç
Biz yakalıyoruz onlar bırakıyor
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, ‘Hizb-ut Tahrir’ciler neden yakalanmadı’ eleştirileri için konuştu: ‘Genelge var, basın açıklamalarında, büyük suç yoksa müdahale etmiyoruz.’
Başbakan Yardımcısı Şahin’in ‘Hizb-ut Tahrir eylem yaparken sivil polisler neredeydi?’ açıklamasına İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah tepki gösterdi. Cerrah, ‘Daha önce benzer eylemler yaptılar. Yakalayıp teslim ettik, aynı gün serbest bırakıldılar’ dedi.
İSTANBUL Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in dün Hürriyet’te yayınlanan, polisin geçen cuma İstanbul Fatih Camii önündeki şeriatçı Hizb-ut Tahrir gösterisine seyirci kalması ve Atatürk’e hakaret eden liderlerini izleyip yakalamamasına ilişkin eleştirilerine sert yanıt verdi. Cerrah Hürriyet’e, ‘Eylemciler daha önce de benzer gösteriler yaptı. Yakalayıp teslim ettik. Aynı gün serbest bırakıldılar’ dedi. Cerrah, eleştirileri şöyle yanıtladı:
TUTUKLAMADILAR
‘Orada bildiriyi okuyan Yılmaz Çelik ile ilgili olarak Ankara’da birkaç kez işlem yapılmış. Ayrıca bu kişiler yine aynı camilerde mayıs ve haziran aylarında bildiri dağıtmışlar, biz de bunları toplamışız. Mayıs ayında bu kişileri yakalayıp adliyeye gönderdiğimizde, üzerlerinde aynı bildiriler, aynı metinler vardı. Bu kişiler, dağıttıkları bildirilerden dolayı tutuklanmamış, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmış.
LİDERİ YAKALARIZ
Fatih Camii’ndeki olaydan sonra yedi kişi yakaladık. Bunlardan 5’i serbest bırakıldı, iki kişi ise tutuklandı. Bildiriyi okuyan Yılmaz Çelik, kısa sürede yakalayabileceğimiz bir adam. Yakın zamanda alacağız. Çelik’in okuduğu bildirinin aynısı bir dergide yayımlandı. Suçsa o dergidekiler de suç. Ankara’da bürosu olduğunu söylüyor. Demek ki orada yazılanlar için suç unsuru bulunamamış.
PROTESTO DEĞİL
Gösteriye polisin, yasalardaki değişikliği protesto için müdahale etmediği yolunda değerlendirmeler oluyor. Öyle bir şey olamaz. Biz, çıkarılan yasalardan bize görev verilen ve uygulanması istenenleri aynen uygularız. Biz polis olarak hep eleştirilen bir teşkilatız. Kıymetimiz zor anlaşılıyor.
TALTİF BEKLERKEN
Son günlerde örneğin PKK’ya dönük iki büyük operasyon yaptık. Güneydoğu’dan gelen 13 kilo C-4 patlayıcı ele geçirdik. Sultanahmet’te, havaalanında bazı yerlere bomba koyan kişiyi yakaladık. Ama bunlar es geçildi. Taltif edilmesi gereken İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bir olay karşısında acımasızca eleştiriliyor. Ama biz görevimize devam ediyoruz. Hiç önemli değil.’
Cemaatten saldırı olabilirdi
BASIN açıklamalarında, eğer büyük bir suç teşkil etmiyorsa müdahale etmiyoruz. Bu konuda İçişleri Bakanlığı tarafından geçen yıl yayımlanan bir genelge var. O genelgede, basın açıklaması yapacakların seslerini etrafındakilere duyurabilmek için ses düzeni kurulabileceği de belirtiliyor. Açıklamayı caminin bahçesinde yaptılar. Caminin bahçesindeki kişilere müdahale ettiğimiz zaman, bizim müdahalemiz üzerine cemaatten de bize yönelik saldırılar olabilirdi. Orada polisin görevi olayları büyütmek değil, olayı yatıştırmak. Genelde bu tür olaylarda olay biter, daha sonra biz toplama yoluna gideriz.
Kaynak:Hürriyet Gazetesi.
Röportaj Saygı Öztürk.
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, ‘Hizb-ut Tahrir’ciler neden yakalanmadı’ eleştirileri için konuştu: ‘Genelge var, basın açıklamalarında, büyük suç yoksa müdahale etmiyoruz.’
Başbakan Yardımcısı Şahin’in ‘Hizb-ut Tahrir eylem yaparken sivil polisler neredeydi?’ açıklamasına İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah tepki gösterdi. Cerrah, ‘Daha önce benzer eylemler yaptılar. Yakalayıp teslim ettik, aynı gün serbest bırakıldılar’ dedi.
İSTANBUL Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in dün Hürriyet’te yayınlanan, polisin geçen cuma İstanbul Fatih Camii önündeki şeriatçı Hizb-ut Tahrir gösterisine seyirci kalması ve Atatürk’e hakaret eden liderlerini izleyip yakalamamasına ilişkin eleştirilerine sert yanıt verdi. Cerrah Hürriyet’e, ‘Eylemciler daha önce de benzer gösteriler yaptı. Yakalayıp teslim ettik. Aynı gün serbest bırakıldılar’ dedi. Cerrah, eleştirileri şöyle yanıtladı:
TUTUKLAMADILAR
‘Orada bildiriyi okuyan Yılmaz Çelik ile ilgili olarak Ankara’da birkaç kez işlem yapılmış. Ayrıca bu kişiler yine aynı camilerde mayıs ve haziran aylarında bildiri dağıtmışlar, biz de bunları toplamışız. Mayıs ayında bu kişileri yakalayıp adliyeye gönderdiğimizde, üzerlerinde aynı bildiriler, aynı metinler vardı. Bu kişiler, dağıttıkları bildirilerden dolayı tutuklanmamış, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmış.
LİDERİ YAKALARIZ
Fatih Camii’ndeki olaydan sonra yedi kişi yakaladık. Bunlardan 5’i serbest bırakıldı, iki kişi ise tutuklandı. Bildiriyi okuyan Yılmaz Çelik, kısa sürede yakalayabileceğimiz bir adam. Yakın zamanda alacağız. Çelik’in okuduğu bildirinin aynısı bir dergide yayımlandı. Suçsa o dergidekiler de suç. Ankara’da bürosu olduğunu söylüyor. Demek ki orada yazılanlar için suç unsuru bulunamamış.
PROTESTO DEĞİL
Gösteriye polisin, yasalardaki değişikliği protesto için müdahale etmediği yolunda değerlendirmeler oluyor. Öyle bir şey olamaz. Biz, çıkarılan yasalardan bize görev verilen ve uygulanması istenenleri aynen uygularız. Biz polis olarak hep eleştirilen bir teşkilatız. Kıymetimiz zor anlaşılıyor.
TALTİF BEKLERKEN
Son günlerde örneğin PKK’ya dönük iki büyük operasyon yaptık. Güneydoğu’dan gelen 13 kilo C-4 patlayıcı ele geçirdik. Sultanahmet’te, havaalanında bazı yerlere bomba koyan kişiyi yakaladık. Ama bunlar es geçildi. Taltif edilmesi gereken İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bir olay karşısında acımasızca eleştiriliyor. Ama biz görevimize devam ediyoruz. Hiç önemli değil.’
Cemaatten saldırı olabilirdi
BASIN açıklamalarında, eğer büyük bir suç teşkil etmiyorsa müdahale etmiyoruz. Bu konuda İçişleri Bakanlığı tarafından geçen yıl yayımlanan bir genelge var. O genelgede, basın açıklaması yapacakların seslerini etrafındakilere duyurabilmek için ses düzeni kurulabileceği de belirtiliyor. Açıklamayı caminin bahçesinde yaptılar. Caminin bahçesindeki kişilere müdahale ettiğimiz zaman, bizim müdahalemiz üzerine cemaatten de bize yönelik saldırılar olabilirdi. Orada polisin görevi olayları büyütmek değil, olayı yatıştırmak. Genelde bu tür olaylarda olay biter, daha sonra biz toplama yoluna gideriz.
Kaynak:Hürriyet Gazetesi.
Röportaj Saygı Öztürk.