Polise Peker davası
Abone olSedat Peker'i zor kullanarak gözaltına aldıkları öne sürülen 1'i amir 10 polis hakim karşısına çıktı
Gıyabi tutuklu olarak aranırken teslim olmak için Beşiktaş'taki
İstanbul Adliyesi'ne gelen Sedat Peker'i zor kullanarak gözaltına
aldıkları öne sürülen 1 emniyet amiri, 1 başkomiser ile 8 polis
memurunun yargılanmasına başlandı.
İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz
yargılanan sanıklardan 9'u katıldı.
Avukat Turgay Özdoğan da duruşmada müşteki sıfatıyla hazır bulundu.
İfadeleri alınan sanıklar, kötü muamelede bulunmadıklarını ifade
etti.
Sanık avukatlarından Ali Çelik, ''Gıyabi tutuklu olan bir kişiyi
gördükleri yerde yakalayıp teslim etmek müvekkillerimin görevidir.
Gıyabi tutuklu şüpheliyi ilgili emniyete götürüp teslim etmek de
avukatlık görevidir. Turgay Özdoğan bunu yapmak yerine mukavemette
bulunmuştur'' diye konuştu.
Avukat Çelik, ''Toplanan delillere göre Turgay Özdoğan hakkında
'görevli memura mukavemet' suçundan suç duyurusu yapılması ya da
tarafımıza süre verilmesini istiyoruz'' dedi.
Müştekilerin avukatı Mehmet Doğurga, olay yerinde keşif yapılmasını
istedi.
Avukat Fatih Aslan ise İstanbul Barosu adına müdahillik talebinde
bulundu.
Mahkeme Hakimi, İstanbul Barosu avukatının müdahillik talebinin
kabulüne ve sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar
verdi.
Keşif talebinin reddine karar veren Hakim, duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, gıyabi
tutuklu olarak aranan şikayetçi Sedat Peker ile avukatı diğer
şikayetçi Turgay Özdoğan'ın, ''11 Ekim 2004 tarihinde teslim olmak
amacıyla Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gittiklerini''
söyledikleri belirtiliyor.
İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nde görevli olan 1 amir, 1
başkomiser ve 8 polis memurundan oluşan ekibin beyanları ile
yakalama tutanağında, ''adliye binasının karşısında araçtan inen
Sedat Peker'in basın mensuplarına açıklama yapmaya çalışacağının
anlaşılması üzerine bunun engellenmesi ve savcılığa teslim edilmesi
amacıyla nezarete alınmak istendiği, şikayetçilerin direnmeleri
nedeniyle Peker'in kelepçelenerek araca bindirildiğinin''
kaydedildiği anlatılan iddianamede, şikayetçilerin ise ''Sedat
Peker'in savcılığa teslim olacağının söylenmesine rağmen zor
kullanılarak ve kötü muamele edilerek resmi araca bindirildiği,
daha sonra olayın iletildiği ilgili savcının talimatı üzerine
şikayetçinin adliyeye getirildiğini'' öne sürdüklerine yer
veriliyor.
Olaydan sonra şikayetçilerin aldıkları raporlarda, Sedat Peker'in
yaşamını tehlikeye sokmayacak, basit bir tıbbi müdahaleyle
giderilebilecek nitelikte yaralandığı, Turgay Özdoğan'ın ise basit
bir tıbbi müdahaleyle giderilmeyecek, hayat fonksiyonlarına etkisi
hafif kemik kırıklarının bulunduğunun bildirildiğine yer verilen
iddianamede, şüphelilerin eylemleriyle ''görevlerini kötüye
kullandıkları'' ve ''zor kullanma yetkisini aştıkları'' ifade
ediliyor.
Şüphelilerin yeni TCK'nın 86. ve 87. maddeleri uyarınca 3 ile 11'er
yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede,
yargılama sırasında suç tarihinde yürürlükte bulunan eski TCK'nın 1
ile 3 yıl arasında hapis cezasını içeren ve ''görevi kötüye
kullanmak'' suçunu düzenleyen 240. maddesi ile 3 ay ile 5 yıl
arasında hapis cezası içeren ve ''kötü muamele'' suçunu düzenleyen
245. maddesinin de göz önünde bulundurulması isteniyor.