Polise dayak talimatı
Abone olİçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, 81 il valiliğine gönderdiği genelge gönderdi. Aksu, polisin güç kullanmayı mümkünse en aza, hatta sıfıra indirilmesini istedi.
İçişleri, polisin güç kullanmayı mümkünse en aza, hatta sıfıra
indirmesini istedi. İçişleri, orantısız güç kullanan personele
idari işlem yapılacağını açıkladı. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu,
81 il valiliğine gönderdiği genelge ile “zor kullanma yetkisi
sınırlarının aşılması vakalarının bundan böyle en aza, mümkünse
sıfıra indirilmesinin vatandaşların dirlik, esenlik ve kamu
düzeninden sorumlu bulunan il valilerinin en önemli önceliklerinden
birisi olacağını” belirtti. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı
açıklamada, zaman zaman yazılı ve görsel medyada, toplumsal
olaylara müdahalelerde arzulanmayan görüntü ve haberlerin yer
aldığı belirtilerek, bu tür olayların Türkiye ve kolluk güçleri
hakkında adil olmayan kanaatlerin oluşmasına zemin hazırladığı
ifade edildi. "ÇAĞDAŞ DÜNYANIN PARÇASI OLMAK" Çağdaş dünyanın
saygın bir parçası olmanın, insan haklarına saygı ve bunun bir
göstergesi sayılan uluslararası insan hakları ile ilgili
standartları uygulamaktan geçtiğini ifade eden Bakan Aksu,
genelgesinde şunları kaydetti: “Modern Hukuk Devleti anlayışı,
vatandaşlarının temel haklara sahip olduğunu kabul etmenin yanı
sıra bunların yerleşmesi, gelişmesi ve korunmasına dair
sorumlulukları da kapsamaktadır. Bu cihetle, demokratik bir rejime
sahip olan ülkemiz, diğer temel hak ve hürriyetlerin yanında,
toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının da gereklerini çağdaş
ölçütlere uygun bir hale getirmeye çalışmıştır ve çalışmaya devam
edecektir.” "ZOR KULLANMA EN AZA, MÜMKÜNSE SIFIRA İNSİN"
Yayınladığı genelgede zor kullanma yetkisi sınırlarının aşılması
vakalarının, bundan böyle, en aza, mümkünse sıfıra indirilmesini
isteyen Bakan Aksu, bu durumun, vatandaşların dirlik, esenlik ve
kamu düzeninden sorumlu bulunan İl Valilerinin en önemli
önceliklerinden biri olacağını belirtti. Aksu, valilerden aynı konu
ile ilgili daha önceden yayınlanan genelgeleri de tekrar
değerlendirmelerini isteyerek, öngörülen düzenlemelerin hayat
geçirilmesi için her türlü idari tedbirin alınması gerektiğini
kaydetti. GÖSTERİ VE MÜDAHALE TÜRÜ Jandarma Genel Komutanlığı ve
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden toplumsal olaylara müdahale ile ilgili
gelen yıllık eğitim programlarının, öngörüldüğü gibi aksatılmadan
uygulanacağını belirten Aksu, müdahale esnasında orantısız güç
kullanımının altında yatan temel sebeplerin (psikolojik, ailevi,
eğitim, çalışma şartları vb.) ortaya çıkarılmasını ve sebeplerini
gidermenin yollarının araştırılmasını istedi. Aksu yetkililerden,
illerinde yapılan gösteri ve yürüyüşlerin türleri ile müdahale
biçimlerinin belirlenmesinde yardımcı olabilecek veri tabanlarını
hazırlatmalarını, bunun için gerektiğinde, sivil toplum örgütleri,
üniversiteler ve diğer devlet kurumları ile işbirliği yapmaları
gerektiğini de belirtti. “ORANTISIZ GÜÇ KULLANANLAR
CEZALANDIRILACAK” İçişleri bakanı Abdülkadir Aksu, toplumsal
olaylara müdahale esnasında daha önceden gönderilen genelgelerde
belirtilen esas ve usullere uymayanlar ve orantısız güç kullandığı
tespit edilen personel hakkında gerekli idari ve disiplin
işlemlerinin derhal yapılacağını kaydederek, bu işlemlerin
yapılmasında İl Valileri, İl Jandarma Komutanları ve İl Emniyet
Müdürlerinin bizzat sorumlu tutulacağını ifade etti. Aksu, disiplin
işlemlerinin sonuçlarının ise Bakanlık Mülkiye Teftiş Kurulu İnsan
Haklarını İnceleme Bürosuna gönderileceğini belirterek, raporların
Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından titizlikle inceleceğini
kaydetti. "GEREKLİ İŞLEMLER DERHAL BAŞLAYACAK" Bakan Aksu, kolluk
kuvvetlerinin toplumsal olaylara müdahalelerinde, zor kullanma
yetkilerini ciddi ölçüde aştığı yönünde iddia ve şikayetlerin
olması veya müdahale esnasında toplumu incitici ve rahatsız edici
fiillerin kamuoyuna yansıması durumunda ise Bakanlık Mülkiye Teftiş
Kuruluna, talep olmaksızın, değerlendirmelere esas olmak üzere
bütün bilgi, belge, görüntü ve diğer yardımcı dokümanlar ile konu
hakkında İl Valilerinin şahsi özel değerlendirme ve görüşlerini
derhal göndermelerini istedi. Genelgede, Teftiş Kurulu bünyesinde
kurulan İnsan Haklarını İnceleme Bürosu'nun, illerden gönderilen
bilgi ve belgeleri inceleyip değerlendirdikten sonra, yapılan
işlemlerin yetersiz veya eksik olduğu kanaatine varması durumunda
gerekli işlemlere derhal başlayacağı kaydedildi. Ayrıca yapılan
inceleme, araştırma ve/veya soruşturmada, gerekli tedbirlerin
alınıp alınmadığı, mülki ve en üst kolluk amirlerinin
sorumluluğunun bulunup bulunmadığının da tespit edileceği
belirtildi.