Polis tekmesinin sonucu
Abone ol1 Mayıs'ta polisin kafasına tekme attığı işçi kadın travma yüzünden olayı anlatamıyor.
"Bir sokağa girdik, karşımızda polisler vardı. Slogan
atınca üzerimize geldiler, Koşabilenler koştu. Yere düştüğümü
hatırlıyorum, polisin küfür ettiğini hatırlıyorum. Gerisini,
polisin yüzünü, kafama tekme atttklarını, cop vurduklarını
hatırlamıyorum."
Songül Çiftçi, 1 Mayıs'ta kaçarken düştüğü kaldırımda polis tarafında kafasına tekme atılan ve ardından coplanan kadın...
Metal işçisi. Kartal'dan, tornacı işçisi eşi Murat ile geldiği
Şişli'de, polis şiddetinin kurbanı oldu. Üstelik iddiasına göre,
aynı akşam eşi Murat da dövülerek gözaltına alındı. Çiftçi, şimdi
anımsama zorluğu çekiyor, yürümekte ve soluk almakta zorlanıyor,
vücudundaki morlukların geçmesini bekliyor.
Radikal Gazatesi'ne konuşan Çiftçi, 1 Mayıs sabahına, Taksim
Meydanı'na çıkabilme umuduyla uyanmıştı. Dört yıldır bir metal
fabrikasında işçiydi. Eline ayda geçen 435 YTL kiralarına
gidiyordu. Başka bir fabrikada tornacı olarak çalışan eşi Murat'ın
maaşı ve mesai ücretleri, geçinmelerine ucu ucuna yetiyordu.
23 yaşında Songül ve iki yaş büyük eşi Murat, sabah Şişli'de
otobüsten indi. Panzerden sıkılan su, gaz bombaları, coplar ve
'Yaşasın 1 Mayıs' sloganlarının ortasına düştüler. Cumhuriyet
gazetesinin bulunduğu sokağa kaçıştılar. Kaçarken kocası ve
arkadaşını kaybetti. Arkalarından polis geliyordu:
"Bir sokağa girdik, müdahale ettiler. Cumhuriyet gazetesinin önünde
toplandık. Ara sokağa girince gaz atıldı. Bir sokağa girdik,
karşımızda polisler vardı. Slogan atınca üzerimize geldiler.
Koşabilenler koştu. Arkamdaki polis küfrediyordu. Yere düştüğümü
hatırlamıyorum. Polisin yüzünü hatırlamıyorum. Kafama tekme
attıklarını, cop vurduklarını hatırlamıyorum; TV'de gördüm. Hafıza
kaybı geçirdim galiba. Ondan sonrasını hatırlamıyorum."
Çiftçi kaldırıldığı poliklinikte saat 22.00'ye dek kaldı.
Hastaneden sonra Fatih'teki akrabalarının evine giderken
karşılarına yine polis çıktı. Fındıkzade'de polislerce
durduruldular. Önce kimlik kontrolü yapıldı. Sonra: "Polis, Murat
ve Yılmaz'ı arabaya doğru fırlatıp üstlerini aradı. Biz karşı
koyunca biber gazı sıktı. Üstlerini ararken, 'Sizin yüzünüzden izin
yapmadık' dediler. Döverek arabanın içine attılar, küfrettiler.
Şehremini Polis Karakolu'na götürmüşler. Çok dövmüşler karakola
gidene kadar". Çiftçi TV'deki görüntüleri ertesi gün izledi:
"Uygulanan orantılı şiddet değildi."