Polis müdüründen Hrant Dink gerçeği
Abone olHrant Dink cinayeti göz göre öre gelmiş. Olayın Trabzon ayağındaki ihmali kentin eski Emniyet Müdürü Reşat Altay gözler önüne serdi.
Hrant Dink öldürüldüğünde Trabzon Emniyet Müdürü olan
Reşat Altay, cinayet hazırlığıyla ilgili her şeyin kendisinden
saklandığını söyledi ve “Bilgi verilmiş olsaydı cinayeti önlemek
için tedbir alırdım” dedi.
Vatan gazetesinin haberine göre, Trabzon Emniyet Müdürlüğü
görevlilerinin Hrant Dink cinayetindeki sorumluluklarının ortaya
çıkarılması için yürütülen soruşturmada ifade veren eski Trabzon
Emniyet Müdürü Reşat Altay, Trabzon Emniyeti İstihbarat ve Terörle
Şube Müdürlüklerinin Yasin Hayal’in Dink’e yönelik suikast
planlandığına ilişkin bilgileri kendisiyle paylaşmadıklarını ileri
sürdü.
Rize Ağır Ceza Mahkemesi, Trabzon Başsavcılığı’nın Trabzon Emniyeti
hakkında verdiği “takipsizlik” kararına Dink ailesinin yaptığı
itirazı kabul etmiş ve Trabzon Başsavcılığı’ndan Emniyet eski Genel
Müdürü Emin Arslan, Emniyet başmüfettişi Levent Yarımel ve Dink
cinayetinin işlendiği tarihte 9 aydır Trabzon Emniyet Müdürü olan
Reşat Altay’ın ifadelerinin alınmasını istemişti. Arslan ve
Yarımel’in ifadelerinin ardından Altay’ın 28 Mart’ta İstanbul Fatih
Başsavcılığı’nda verdiği ifade de Trabzon Başsavcılığı’na
ulaştı.
Altay, Dink ailesinin avukatlarının Savcılık aracılığıyla
yönelttiği 9 kritik soruya yanıt verdi. Altay, cinayet öncesi
Hayal’in Dink’i öldürmeye yönelik hazırlık yaptığı konusunda
Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürleri Engin Dinç ve
Faruk Sarı ile Terörle Mücadele Şubesi tarafından kendisine Hayal
ve Dink konusunda herhangi bir bilgi verilmediğini, il emniyet ve
asayiş toplantılarında da bu konunun gündeme gelmediğini ileri
sürdü.
"YAZIYI GÖRMEDİM"
Göreve başlamasından 3 ay önce Trabzon Emniyeti’nin Yasin Hayal’in
Dink’i öldürmeyi tasarladığını anlatan 15 Şubat 2006 tarihli F-4
raporunu ve İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderilen yazıyı da
görmediğini savunan Altay, kendisinden önceki Trabzon Emniyet
Müdürü Ramazan Akyürek ile İstihbarat Daire Başkanı olduğu için
zaman zaman telefonda görüştüklerini, ancak Dink konusunda
görüşmelerinin olmadığını söyledi.
‘ÇEÇENİSTAN’LA ALAKALI’
İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç’in, kendisine Erhan Tuncel’in
yardımcı istihbarat elemanı olduğunu, ancak buluşmalara
gelmediğini, agresif olduğunu söylediğini anlatarak “Ben de
fonksiyonunu, etkinliğini, faydasını sordum. Bana özellikle
Çeçenistan’la bağlantılı aşırı sağcı gruplarla irtibatlı olduğunu,
bunlarla ilgili haber getirdiğini" söyledi.
‘BİLGİ VERİLMEDİ’
Dinç’in, Erhan Tuncel’in Dink konusunda bilgi aktardığına dair bir
açıklama yapmadığını söyleyen Altay, Tuncel’in görevden
çıkarılmasının gündeme geldiği dönemde de Dink ile ilgili emniyete
bilgi getirdiğine dair kendisine birşey söylenmediğini ileri
sürdü.
Altay “Dink hakkında Yasin Hayal isimli şahıs tarafından
yapılması planlanan suikast konusunda bir emniyet müdürü olarak
bilgilendirmem gerekiyordu. Ancak böyle bir bilgilendirme
yapılmamıştır” dedi.
Altay, Erhan Tuncel’in cinayetten bir gün sonra Trabzon İstihbarat
Şube Müdürlüğünde 14 saat tutulduğunu da olaydan çok sonra
öğrendiğini iddia etti. Altay, kendisine bilgi verilmesi halinde
neler yapacağını ise şöyle anlattı:
‘HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIRDIM’
“Dink’e yönelik cinayet hazırlıklarından hiçbir şekilde
haberim olmamıştır. Bu cinayet bölgesinde, bu hazırlıklar konusunda
bilgilendirilmiş olsaydım her türlü tedbiri alırdım. Fiziki ve
teknik takip kararları alıp uygulamaya koyardım. Diğer illerle ve
Ankara Daire Başkanlığı ile irtibat kurardım. Yoğun çalışmalar
yapar, her halükarda eylemin önüne geçilmesine yarayacak her türlü
tedbiri aldırırdım. Bu anlamda icap etmesi halinde Yasin Hayal ve
üye olduğu belirtilen örgüte yönelik operasyonu
yapardım.”
Yasin Hayal’in ismini cinayetten sonra makam odasındaki TV’de
oğlunun görüntülerini izleyen Ogün Samast’ın babasından aldığı
ileri süren Reşat Altay bunun ardından Hayal ve arkadaşlarının
gözaltına alınması talimatını verdiğini söyledi.
DOSYAYA GİRMEYEN KAYIT
Altay, cinayetten 5 gün sonra Organize Şube Müdürü İsa isimli
şahsın gelerek bir uyuşturucu olayı sırasında elde ettikleri bir
telefon görüşmesinin kayıtlarını verdiğini anlattı. Altay, bu
kayıtlarda Asayiş Şubesi’nde görevli ve ismini hatırlayamadığı bir
polis memuru ile takip edilen bir şahıs arasında Dink cinayeti ile
ilgili 20 ve 21 Ocak 2007’de yapılmış iki görüşmenin kaydığının
bulunduğunu belirterek “Uyuşturucu işiyle uğraşan şahıs,
polis memuruna cinayeti işleyen kişiler hakkında bilgi sahibi
olduğunu ima eder tarzda bildiriyordu” dedi. Altay
kayıtları Başsavcıya aktardığını ve adı geçen şahıslarla ilgili ek
dinleme kararı aldığını söyledi. Altay, ifadesinin sonunda konunun
açıklığa kavuşturulmasını kendisinin de istediğini belirterek “Bana
düşen herhangi bir görev varsa yapmaya hazırım. Ayrıca olay
öncesinde ve sonrasında benim herhangi bir ihmalimin kastımın
olmadığını belirtmek istiyorum” dedi.
DİNK AİLESİ: TRABZON EMNİYETİ CİNAYETE İŞTİRAK
ETTİ
Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, Altay’ın bu ifadesine
ilişkin olarak Rize Ağır Ceza Mahkemesi’ne bir dilekçe vererek
Trabzon Emniyeti’nin Dink cinayeti hazırlığını önceden bildiğinin
kesin olarak ortaya çıktığına dikkat çekti ve bu bilgiyi Altay’a
aktarmadıkları iddiasının çok ciddi bir iddia olduğunu belirtti.
Bakırcıoğlu, “Trabzon Emniyeti görevlileri Dink cinayetine TCK 83
anlamında (ihmal suretiyle kasten öldürme) eylemsiz kalarak iştirak
etmiş ve cinayetten sonra delilleri değiştirmiş, gizlemiş ve yok
etmişlerdir” dedi.
Dilekçede, Trabzon Emniyet görevlilerinin gerçekten Altay’a bilgi
vermemiş olması halinde bile Altay’ın “gerekli disiplini,
koordinasyonu ve bilgi akşını sağlayacak iç düzenlemeyi yapamaması”
nedeniyle sorumlu olduğu belirtildi.