Polis komalık etti

Olaydan sonra karaciğerinde kanama, elmacık kemiğinde kırılma, burnunda çatlama ve vücudunun birçok yerinde darp izleri oluşan, 5 gün hastanede kalan Erol, şimdi eski sağlığına kavuşmaya çalışıyor. Gazetemizin edindiği bilgiye göre; 8 Mayıs Perşembe akşamüstü yaşanan olay şöyle gelişti: Bir arkadaşıyla birlikte Ankara Ege Mahallesi’nde arabasında içki içen Hüseyin Gazi Karakolu’nda görevli polis S.A, bir süre sonra sokak ortasında tuvaletini yapmaya başladı. Yoldan geçen bayanlara aldırış etmeden tuvaletini yapmaya devam eden S.A, Serkan Erol tarafından “Bayanlar geçiyor, sokak ortasında tuvaletinizi yapmayın” diye uyarıldı. Uyarı üzerine sinirlenen S.A, Erol’u sokak ortasında kıyasıya dövmeye başladı. Siroz hastası olan ve nakil yapılması için uygun karaciğer bekleyen Erol, bu rahatsızlığı ve aldığı darbelerin etkisiyle kısa sürede fenalaşarak yere yığıldı. S.A, yere düştüğü halde Erol’a vurmaya devam etti. Ardından S.A, fenalaşan Erol’u kafasına su dökerek ayıltmaya çalıştı. Çevredeki kadınların polise haber vermesi üzerine Kayaş Karakolu’ndan olay yerine gelen polisler tarafından karakola götürülen S.A ve Erol’dan konunun kapanması için barışmaları istendi. Erol’un ailesinin gelmesi ve davacı olacaklarını bildirmesi üzerine Kayaş Karakolu olayın geçtiği bölgenin kendilerine ait olmadığı gerekçesiyle S.A ve Serkan Erol’u Yavuz Selim Karakolu’na devretti. Savcılığa çıkartılarak ifadesi alınan S.A serbest bırakıldı, ancak hakkında “adam yaralama ve darp” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Karakolda geçen süre içinde kanaması devam eden ve idrarından kan gelmesi ile fenalaşan Serkan Erol acilen Ankara Hastanesi’ne kaldırıldı. Erol, ilk tedavisinin ardından SSK Dışkapı Hastanesi’ne sevk edildi. Kan kaybından dolayı kendisine 4 ünite kan verilen Erol, 5 gün boyunca acil serviste gözetim altında tutuldu. Önceki gün taburcu olan Erol’a Adli Tıp Kurumu tarafından “3 gün süreyle iş göremeyeceğine” ilişkin önrapor verildi. Öldüresiye dayak Gazetemize konuşan Serkan Erol, olay günü “sokakta tuvaletini yapmaması” için uyardığı sarhoş kişinin “Sen kimsin ben polisim istediğim yere yaparım” diye bağırarak, üzerine saldırdığını ve vurmaya başladığını dile getirdi. S.A’ya defalarca hasta olduğunu ifade ettiğini vurgulayan Erol, “Zaten sirozmuşsun öl, geber” diyerek, polisin kendisini öldüresiye dövdüğünü belirtti. Erol, birkaç kez kaçmaya çalıştığını ancak kurtulamadığını, S.A’nın en sonunda kendisini bir bahçeye attığını bildirdi. Bahçede ağzından ve burnundan kan gelmesine rağmen S.A’nın üzerine çıkıp zıpladığını, özellikle ciğerlerine ve kasıklarına vurduğunu anlatan Erol, “S.A sürekli seni öldüreceğim diyerek küfürler ediyordu. Artık bacaklarımı hissetmemeye başlamıştım” dedi. “Öldüğümü sanarak nefes alıp almadığımı kontrol etti” diye konuşan Erol, ölmediğinin anlaşılması üzerine S.A’nın tekmeler atmaya devam ettiğini vurguladı. S.A’nın polis ekiplerinin olay yerine gelmesi üzerine polislere “Arkadaşı dövmüş, ben de evine götürüyordum” dediğini belirten Erol, polislere kendisini dövenin S.A olduğunu söyledikten sonra karakola gittiklerini bildirdi. Karakol’da kan kaybının devam ettiğini vurgulayan Erol, burada hiçbir şey olmamış gibi S.A ile barışmalarının istendiğini ifade etti. Erol, sonuna kadar hakkını arayacağını vurguladı. Kaynak : Evrensel