Polat Fener formasıyla
Abone olAdnan Polat Fenerbahçe formasıyla poz verdi. FUTBOL EXTRAya çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Şampiyonlukta önemli bir rol oynayan Adnan Polat, göreve
geldikten sonra en detaylı röportajını FUTBOL EXTRA"ya verdi.
Fenerbahçe formasıyla poz veren Polat'ın tam 15 sayfalık dev
röportajdan bazı satırbaşları…
MİLLİ DAVA DEDİLER, GÖREVİ KABUL ETTİM
Benim yönetime girme gibi bir niyetim yoktu. Açıkçası son gün
oturduk konuştuk, hesabını kitabını yaptık, seçim çok riske
giriyordu Özhan Bey açısından. Yani Özhan Başkan"ın kazanması ucu
ucuna görünüyordu. Öyle bir durumda Yiğit Şardan ekibi kazanırsa
G.Saray"ın biraz maceraya sokulacağı düşüncesi hasıl oldu bende.
Ondan sonra da şu anda isimlerini açıklamak istemediğim, çok önemli
iki kişi, bunun bir milli dava olduğunu, G.Saray"ı bu durumda
yalnız bırakmamamız gerektiğini vurgulayarak benim mutlaka görev
almam gerektiğini söyledi. Sonra babamla konuştum, o da aynı yorumu
yapınca teklifi kabul ederek girdim.
G.Saray ciddi bir erozyona doğru gidiyordu. Kamuoyundan yönetime
girmem konusunda baskı gelince, Özhan Bey yönetimi seçilmiş olsaydı
bile bir ayağı eksik hissiyatıyla bir güven eksikliğine
düşebilirdi. G.Saray"ın son 10 yıldaki borçlanma sürecinde payı
olan arkadaşlarımız muhalefet kanadı olarak ortaya çıkan bu ekibin
içindeydi. Dolayısıyla yapabildikleri, yapabilecekleri bir şeyler
olsaydı daha önce de yaparlardı. Bu nedenle, kazanmaları halinde
G.Saray"da sıkıntıların daha büyük olacağı kanaatindeydim.
ALEYHİMİZE HATALAR KESİLDİ
Geldiğimizde G.Sarayın aleyhine devamlı yapılan hakem hataları
mevcuttu. F.Bahçe lehine yapılan hakem hataları hep gündemdeydi.
Dolayısıyla böyle bir ortamda bu yarış çok kolay olmadı. Ama bizim
dönemden sonra, F.Bahçe maçındaki hakem yönetiminin dışında
G.Saray"ın aleyhine maçı etkileyecek bir hakem hatası olmadı.
F.Bahçe"nin lehine de olmadı. Biz geldikten sonra hakem hataları
minimuma indi. Yani hakemlerin sezon başındaki formsuzluklarının
çoğu ortadan kalktı.
DERBİDE İNCE İNCE DOĞRANDIK
Herkes bizim F.Bahçe ile oynadığımız Cüneyt Çakır"ın yönettiği
derbiyi tekrar izlesin. G.Saray hakem tarafından ince ince doğrandı
o maçta. Erman Hoca"nın da Ahmet Hoca"nın da değerlendirmelerine
önem ve değer veriyorum. Onlar maçı tekrar izlesin, ikisi de benim
aksime görüşteyse Cüneyt Çakır konusundaki iddiamı, sözümü geri
alırım.
SARACOĞLU"NDA KÖTÜ ŞEYLER YAŞADIK
Şükrü Saracoğlu Stadı"nda bizimle sadece stat müdürü arkadaşımız
ilgilendi. Orada asla iyi ağırlanmadık. Stada gelişimizden stattan
çıkışımıza kadar çok kötü şeyler oldu. O kötü şeyleri tekrarlamak
bile beni rahatsız edecek. Olmaması gereken şeyler yaşadık. Zaten
sonrasında benim bu kadar sert eleştiri ve üslup takınmama neden
olan da orada bize yapılan olaylardır. Çünkü Aziz Bey olsun, Mahmut
Uslu ve Murat Özaydınlı olsun benim çok yakın dostlarım,
arkadaşlarım. Hiçbirinden bunu beklemiyordum. Sonra açıklamalarını
duydum; benim tepkilerime karşılık "Biz politikacı mıyız ki gidip
de VIP"te merbaha, hoşgeldin diyeceğiz" diye. Bu mantığı
anlamıyorum, bu anlayışa katılmıyorum.
FENER"E DE ÇOK FAYDAM OLDU
Aziz beyle geçmişte karşılaştığımız vakitlerde sohbetlerimiz oldu.
Bazı tavsiyelerde bulundum. Aramızda F.Bahçe"ye yarar sağlayacak
böyle bazı görüşmeler oldu ama bunu benim gündeme getirmem şık
olmaz. Aziz Bey
söylemek isterse o söyler. Tabii ki bunlar manevi bir yardımdı.
Daha önce Aziz Bey"e F.Bahçe ile ilgili bazı tavsiyelerimiz
faydalarımız oldu. Bunun detayını anlatmak istemiyorum çünkü bu
Aziz Bey"le ikimizin arasında bir
konuşmaydı.
AZİZ BEY"İN AYRILMASI KAYIP
Aziz beyin ayrılması bence kayıptır. Esasında baktığınız vakit Aziz
Bey"in F.Bahçe"ye çok ciddi katkıları olmuştur. F.Bahçe"yi nereden
aldı, nereye götürdü, buna bakmak lâzım. Sportif başarı belki bu
dönemde elde edilemedi ama bence çok güçlü bir F.Bahçe kulübü
oluştu. Özellikle stat olayı, mâli imkanlarının yükselmesi
küçümsenecek şeyler değil. Düşünün bir G.Saray 10 senedir bir stat
yapmaya çalışıyor ama hâlâ başlayabilmiş değil.
Seyirci kalitesi arttı F.Bahçe"de. Stada giriyorsunuz, karşınızda
50 bin kişi ve hepsinin üstünde F.Bahçe forması. Bu muazzam bir
olay. Kolay şeyler değil bunlar. Ben Aziz Bey"i başarılı buluyorum
ve bence ayrılmasının F.Bahçe kulübünün şu kısa dönemde aleyhinde
olacağını düşünüyorum.
AZİZ BEY BENCE PİŞMAN OLDU
On defa düşünüp bir kere karar vermek gerekir. Bence Aziz Bey
şampiyonluğu kaybetmenin duygu yoğunluğundan kendini arıtmadan
karar verdi. Bu kararın ardından pişmanlık duyduğunu
düşünüyorum.
F.BAHÇE"DEN NEFRET ETTİRDİLER
Aziz beyin bırakması gündemi değiştirmek amacıyla yapılmıssa netice
alınmış demektir. Evet, gündemi değiştirdi ama gerçekleri
değiştiremedi. Çünkü G.Saray şampiyon oldu. Aziz Bey"in kalması
halinde tavrını ve üslubunu değiştirmesi gerekir diye düşünüyorum.
Çünkü F.Bahçe Türkiye"nin en büyük kulüplerinden biri, 100 yıllık
kulüp ve Türk futboluna katkıları çok fazla, çok sevilen bir kulüp.
Büyük bir taraftar kitlesi var. Bu kadar büyük bir kulüpten ne
yazık ki F.Bahçeli olmayan herkes nefret ediyor. Hatta bazı
F.Bahçelilerin de yönetimden ciddi şekilde nefretleri var. Hiç
kimsenin insanları bu kadar büyük bir kulüpten nefret ettirmeye
hakkı yok. Yıldırım görevde kalırsa, mevcut yönetim tavrını ve
üslubunu değiştirip, felsefesini biraz daha sevgi ve hoşgörü
üzerine kurması lâzım.
NEFRETİN SEBEBİ YILDIRIM YÖNETİMİ
F.Bahçeye duyulan bu nefretin sebebi Yıldırım yönetiminin tarz ve
tutumudur. F.Bahçe gibi bir kulüpten neden bütün Türkiye nefret
etsin? Böyle bir şey olabilir mi? Kıskanılacak hale gelmiş bir
kulüpten neden nefret edilsin? Bugün herkes F.Bahçe"ye ve Aziz
Bey"in yaptıklarına imrenmeli diye düşünüyorum. Ama bunun yerine
ortada bir nefret var onlara karşı. Bence kendilerine şu soruyu
sormaları lâzım: "Son 8 senedir verdikleri mesajların, rakipleri
hakkında açıkladıkları görüşlerin altını çizsinler ve bir
baksınlar. O zaman milletin F.Bahçe"ye neden bu kadar kızgın ve
nefret dolu olduğunu daha iyi anlarlar.
FENER"İN ŞAMPİYONLUK EĞLENCESİNDE SABAHLADIM
F.Bahçe"nin başkanı ve yönetiminden kimseden bir kutlama almadım.
Ama Ben her zaman kutlarım. Size bir örnek vereyim. Ben yönetimde
değildim ve iki sezon önce F.Bahçe şampiyon olmuştu. G.Saray
şampiyon olamadığı için üzüldüm ve Şamdan"a gittim. İçeride en az
bin tane Fenerbahçeli vardı ve çoğunu da tanıyorum. Hepsinin
üzerinde Fenerbahçe forması vardı. Sabahın 6"sına kadar bin tane
Fenerbahçeliyle şarkılar söyleyerek eğlendik. Hem kutladık, hem de
kutlamayı birlikte yaşadık. Hiç de rahatsızlık duymadım açıkçası.
Keyif de aldım.
BEN DE YANLIŞ YAPTIM
Şampiyonluktan sonra yaptığım bazı davranışlardan dolayı da kendimi
eleştirdim. Tribünlere saat gösterme olayını o kadar
abartmamalıydım. "20.45"te şampiyon olacağız" dedik ve olduk.
Şampiyonluk kutlamasında bu saati bir-iki kere söyleyebilirdim ama
bu kadar tekrarlamam yanlıştı. Bunun tek nedeni vardı o da F.Bahçe
Stadı"nda gördüğümüz o muamele. Ondan dolayı ortam bu kadar
sertleşti. Kimse inanmadı bize, nerdeyse herkes dalga geçti.
Bırakın dışarıdakileri, kulübün içinde de bu konuda inanmayanlar
çok oldu.
Vallahi F.Bahçe eğer şampiyon olsaydı bırakın saat göstermeyi,
herhalde beni bombardımana tutarlardı. Ama hamama giren terler. Bu
bir riskti. F.Bahçe"nin şampiyon olma ihtimali kağıt üzerinde
bizden yüksekti. Ama benim o sözlerim bizim takımı motive etmek
için olduğu kadar F.Bahçe takımını da strese sokmak ve Denizli"yi
de motive etmek amacını taşıyordu. Üç takımın futbolcularıyla
konuşun, bence o sözler amacına ulaştı.
20.45 ASLINDA BİR TESADÜF
Son maçtan önce basın toplantısı düzenliyorum, bu toplantı
sırasında "Maçlar 20.45"te bitiyor ya biz de 20.45"te şampiyon
olacağız, göreceksiniz" dedim. O basın toplantısından sonra baktık
ki herkes 20.45"i manşet yapmış. "Tamam" dedim, "Simge bu." 20.45
basın toplantısında o anda aklıma gelen bir söylemdi. Öncesinden
tasarlanmış bir şey değildi. İyi bir tesadüf oldu aslında. Ve
ardından Daum"un gazetelere yansıyan konuşmalarında rakibimizin bu
tuzağa düştüğünü gördüm. Daum"un açıklamalarından korktuğunu
anladım. Aslında son dakikada Appiah"ın topu biraz yandan gitse
F.Bahçe şampiyon olacaktı. Yani Allah bize yardım etti.
CORDOBA"YA YANLIŞ YAPILDI
Beşiktaş maçında olan şey bir mucize. Ama o kadar çok speküle
edildi, Cordoba"ya o kadar büyük terbiyesizlik ve haksızlık yapıldı
ki. Düşünsenize, Cordoba"nın o degajı Sabri"nin arkasına düşse
Sergen"in önüne gelecek ve bir tane G.Saraylı futbolcu yok orada.
Degajı yaptı, Sabri"ye geldi, Sabri"den de Hakan"a. Hakan"ın yere
indirmesi ve Hasan Kabze"nin vurup gol yapması dört-beş saniye
falan sürdü. Biz beş saniyede bu operasyonu becerebiliyorsak
Türkiye"de artık bizi kimse durduramaz. Millet buna inanıyor, benim
aklım almıyor bunu. Olur mu böyle bir şey? Cordoba"ya haksızlık
yapıldı. Duyduğum kadarıyla Kolombiya elçisi de bu olaya çok
alınmış ve ülkesine bir hakaret olarak algılamış bu olayı. Cordoba
da ülkesinde bir kahraman gibi karşılanmış. Türk futboluna çok emek
verdi, bence bu şekilde gitmemeliydi.
BEŞİKTAŞ GALİBİYETİNE SEVİNEMEDİK
Beşiktaş maçından sonra Yıldırım Demirören ve yönetimi o kadar
üzüldü ki VIP"te kimsede çıt çıkmıyordu. Onların o kadar üzüldüğünü
görünce biz de sevinemedik. Sanki biz de maçı kaybetmişiz gibi bir
hava vardı üzerimizde.
F.BAHÇE, G.SARAY"IN ÇOK GERİSİNDE
F.Bahçe"nin G.Saray"ı geçtiği noktalar stat olayı ve mâli konular…
Ama onun dışında ben de Ergun Bey"in bu ifadelerini kullandım
F.Bahçe için. "F.Bahçe bu anlamda bizi çok geride bıraktı" diye.
Ama geneline baktığınız vakit, sportif anlamda F.Bahçe, G.Saray"ın
çok gerisinde. Ama şu stat ve mâli konuların dışında biz her
anlamda F.Bahçe"nin önündeyiz diye düşünüyorum. Hem de çok…
Taraftar sayısında da F.Bahçe"nin önündeyiz.
Üç tane GSM operatörü var. Bu konuda çok basit ve çabuk şekilde
kamuoyu yoklaması yapabilirler. Herkes tutuğu takımı mesajla
belirler, olur biter. G.Saray yüzde 35 ise F.Bahçe yüzde 30"larda
filan.
ÇOCUKLAR F.BAHÇELİ DOĞAR… O YÜZDEN HER ÇOCUK DOĞARKEN AĞLAR !
"Bütün çocuklar F.Bahçeli doğar sonra G.Saraylı olur." Bu söz doğru
olabilir çünkü bütün çocuklar hep ağlayarak doğuyor. G.Saraylı ve
F.Bahçelilerin birbirlerine attıkları bu şaka bombardımanı var ya,
bence Türk edebiyatında yer alacak kadar çok güzel şeyler var
içinde. Hiç bitmesin, hep devam etsin istiyorum. Çünkü işin tadı
tuzu bu.
YABANCI SERBEST OLABİLİR
Yabancı kontenjanı konusunda bir değişiklik yapılacaksa bir geçiş
süresi koyup öyle yapmak lazım. Bir anda serbest bırakmayalım.
Kademeli olarak yükseltelim. Serbest olmalı ama kademe kademe
gitmeli. Önce tecrübe edilmeli, sonra yabancı sayısı serbest
bırakılmalı.
FENERBAHÇE BAYRAĞI DA BENİM İÇİNDE KUTSALDIR
Daha önce Ömer Çavuşoğlu"nun G.Saray bayrağına karşı yapmış olduğu
davranış çok yanlıştı. O olayda sonra bazı G.Saray muhabiri
arkadaşlar bana geldi, "Siz de F.Bahçe bayrağının ortasından
kolunuzu, ayağınızı sokar mısınız?" gibi teklifler yaptı. Ben tam
aksine, "Bu bayrak benim içinde kutsaldır. Yeri dolabımın üstüdür"
dedim ve F.Bahçe bayrağını alıp yukarı kaldırdım.