PMYO mezunu 1700 adayı haksız yere elediler!
Abone ol2 yıl emek sarf ederek mezun oldukları PMYO'dan, yeni gelen İç Güvenlik Paketi'ndeki formalite mülakatla 10 saniyede elenen 1700 aday sitem etti.
2 yıl emek sarf ederek mezun oldukları Polis Meslek
Yüksekokulu'ndan, İç Güvenlik Paketi'yle gelen yönetmelik
kapsamındaki mülakatla 10 saniyede elenen 1700 polis adayı sitem
etti.
2 yıllık Polis Meslek Yüksek Okulu'ndan mezun olan ÇT. girdiği mülakatta 10 saniyede elendi.
Polis olabilmek için okuduğu üniversiteyi bırakıp polislik okuluna giden Ç.T. 5-10 saniyelik mülakat sonrasında bütün hayallerinin sona erdiğini söyledi.
Mülakatta bir soru sorulan Ç.T. sorunun 3 cevabı olduğunu bir cevap verdiğini sonra heyacanlandığını mülakat heyetine belirttiğini fakat heyetin "Heyecanlanacak ne var" deyip mülakatı sona erdirdirdğini söyledi.
Çıkarken cevabın aklına geldiğini belirten Ç.T. cevap
vermek istemesine rağmen heyetin mülakatı bitirip kendisini dışarı
çıkardığını söyledi.
PMYO SONUÇLARI 2015 AÇIKLANDI!
"Okula Başlaken Mülakat Yoktu"
Okula başlarken mülakat koşulunun olmadığını belirten Ç.T. "Son iç güvenlik paketiyle birlikte polislik hakkımız elimizden alındı. Okula girerken mülakat koşulu yoktu. İç güvenlik paketi ile birlikte mülakat koşulu getirildi. 7.000 kişiden 1700 kişi mülakatta ELENDİ. Okulun bitimine 1 hafta kala mülakat olacağı söylendi. Okul idarecileri bir mülakat veya yazılı sınavın olabileceğini ama ne tür bir sınavın olacağını bilmediklerini söyledi." dedi.
İç güvenlik paketi ile binlerce gencin hayallerinin yok edildiğini söyleyen Ç.T."Yetkililer mülakat sonuçlarını 29 Haziran'da açıklayacaklarını söylediler ama 30 Haziran'da saat 01:30'da sahur vakti açıklandı. Çocukları mülakatta elenen bir çok aile üzüntüden sahur bile yapamadı. Biz bundan sonraki süreçte idare mahkemesine gidip haklarımızı arayacağız. Eğer Türk hukuk sisteminde bir sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidip hakkımızı aracağız." sözlerine yer verdi.
"Hukuka, Polis Teşkilatına Güvenimiz Kalmadı"
Polislik okuluna başlarken bir çok hayalinin olduğunu ifade eden Ç.T. "Mesleğe başlayabilseydim, bu yaz nişan düğün yapacaktık ama şuan bunları ertelemek zorunda kaldık. Devlete, hukuka, polis teşkilatına güvenimiz kalmadı." şeklinde konuştu.
Avukattan Açıklama
Konuyla ilgili açıklama yapan Avukat Mustafa Kemal Batur ise şunları kaydetti:
PMYO MAĞDURİYETİ ve HUKUKİ BOYUTU
Ülkemizde Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatında polis olmak
isteyen lise
mezunlarının başvurduğu okulun adıdır Polis Meslek Yüksek Okulu.
PMYO
kapsamında yatılı olarak 2 yıllık zorlu eğitim süreci vardır.
2013 yılında başvuru şartlarını tamamlayan ve okullarına başlayan
binlerce
aday biran önce okullarından mezun olup, diplomalarını alıp,
hayalini kurdukları Polislik mesleğine başlayacakları günü
beklemekteydiler.
Okula başvuru yapmadan önce ve eğitim esnasında önceden
bilinmeyen ve
öngörülmeyen bir mevzuat değişikliği ile mülakat zorunluluğu
getirilmiştir. Bu
mevzuat değişikliği ile eğitimine devam eden kişiler de mülakata
tabi tutulmuş ve
1700 kişi hiçbir açıklama, sebep, neden gözetilmeden başarısız
sayılmışlardır.
Hukuk devletinin en önemli ilkeleri olan belirlilik ve
öngörülebilirlilik ilkeleri
bu düzenleme ve bu işlem ile ihlal edilmiştir. Diplomasını dahi
almış durumda olan
adaylar böylesine hukuksuz bir işlem ile 2 yıllarını kaybetmiş
durumdadırlar.
1700 aday önceden haber ve bilgi dahi verilmeden 2 yıl sonunda bir
anda
mağdur edilmiştir. Hukuk devletinin en önemli ilkeleri olan,
belirlilik,
öngörülebilirlik ve idareye güven ilkelerinin ihlal edildiği bu
düzenlemeyi bir de
hukuki boyutu ile ele alalım.
Hukuk devletinde vatandaşlar önceden bilmediği ve öngöremediği
işlem ve
düzenlemeler ile yüzyüze bırakılamazlar. Olayımızda 2 yıllık
eğitimin sorunsuz
tamamlanması sonrasında karşı karşıya bırakıldığımız mülakatlar,
mevcut
ilkelerimize ters düşmektedir. İdari işlemler ile vatandaşların
kazanılmış hakları
ellerinden alınamaz.
Tüm açıklamalarımız ve çalışmalarımız çerçevesinde PMYO da
yapılanların
hukuka ve hukuk devletinin ilkelerine ters düştüğü açıktır. Anayasa
Madde 2′ye göre
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukuk devletinde hukuki
güvenlik
vazgeçilemez bir şarttır. Söz konusu işlem ile çok sayıda kişi bir
anda mağdur
edilmiştir. Bu mağduriyet “ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK, BELİRLİLİK ve
İDAREYE
GÜVEN” ilkelerinin de ihlali demektir. Bu ihlale karşı işlemden
etkilenen ve bize
ulaşan kişilerin sorumluluklarını en iyi şekilde sürdürecek ve
sonuca ulaştırmak için
gereken her adımı atacağız. 30.06.2015
Av. Mustafa Kemal Batur