Pkkyı Yöneten Türkler
Abone olEski istihbaratçı Bülent Orakoğlu’ndan gündemi sarsacak yeni iddialar.
Eski istihbaratçı Orakoğlu, 28 Şubat sürecinde bazı askerlerin
PKK ile bağlantı kurduğu iddiasını daha da ileri taşıdı. Orakoğlu
‘suç teşkil eden görüşmelere ait kasetlerin polisin elinde’
olduğunu öne sürdü.
28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu’nu (BÇG) deşifre edince
ekibiyle birlikte tasfiye edileEmniyet İstihbaat Dairesi eski
Başkanı Bülent Orakoğlu, yaşadıklarını ‘İhanet Çemberi’ isimli yeni
kitabında topladı. O dönemde başında bulunduğu birimin üzerine
gelinmesinin en önemli nedeninin, Öcalan’ın askeri bağlantılarını
ortaya çıkarmış olmasıyla doğrudan ilgili olduğunu öne süren
Orakoğlu, bu olayın ucunun vatana ihanete kadar gittiğini
söyledi.
GENELKURMAY’DA GÜÇLÜ ‘BİR’İ
ORAKOĞLU, ’ndan çıkacak yeni kitabı ‘i’ndeki teknik takibe
takılan PKK-asker diyaloğuyla ilgili iddiaarını şöyle özetledi:
‘Dönemin İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı’dan,
telefon dinleme nüshalarını istedim. Kısa süre sonra Avcı, şüpheli
bir takım telefon görüşmeleri olduğunu söyledi. Tutanaklarda o
dönem PKK’nın sözde Bursa cezaevleri sorumlusu Sabri Ok, bazı
askerlerin siyasetçilerin de ötesinde daha demokratik açılımları
yapabileceğini, bazı şahısların bu iş için arabulucu olarak
görevlendirildiğini söylüyordu. Görüşmelere katılan askerlerin
başındaki kişiden açıkça bahsedilmiyor, ancak Genelkurmay’da güçlü
bir konumda bulunduğu ifade edilerek bu kişi hakkında sık sık ‘Bir’
tabiri kullanılıyordu.’
HEDEF TAHTASINA OTURTULDUM
‘OK’LA görüşen PKK militanlarının telefonlarını izlemeye
ağırlık verdik. Bazı askerlerle örgüt arasında arabuluculuk görevi
HADEP’li avukat Selim Okçuoğlu tarafından yürütülüyordu. Bu yüzden
Okçuoğlu için de hem teknik hem de gerekirse fiziki takip kararı
aldık. Görüşmelerin gerçek olduğunu anladık. Ben bu süre içinde
TEKOP’tan gelen bu bilgileri inceleme bitene kadar Genelkurmay’ın
ilgili birimine göndermeme talimatı verdim. Konuyu Emniyet Genel
Müdürü’ne, daha sonra da İçişleri Bakanı’na intikal ettirdik. Ancak
Genelkurmay’ın ilgili birimlerine giden TEKOP bilgilerinin aniden
kesilmesi İstihbarat Daire Başkanı olarak beni hedef tahtasına
oturttu.’
Emniyet arşivinden silinemez
KENDİSİNİN Genelkurmay’a gönderilmesini istemediği
belgelerle ilgili bilgileri Emniyette görevli birinin Genelkurmay’a
aktardığını ve kendisinin de o kişiyi görevden aldığını anlatan
Orakoğlu ‘Bu olaylar esnasında Türkiye 28 Şubat’a sürükleniyordu.
Devletin kurumları arasındaki sürtüşmeler ve sanal irtica
tehlikesi, bölücü tehditten de öne çıkarılmıştı. Askerlerin PKK üst
düzey militanları ile suç teşkil edecek görüşmeleri sürüyordu. Bu
görüşmelerin hepsinin konuşma kasetleri, zabıtları vardır. Bunlar
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nde bulunmaktadır.
Silinmesi de mümkün değildir.’
İLK TEMAS 28 ŞUBAT’TA
SİYASİLERİN aracılar kanalıyla birçok defa PKK ile
görüştüğünü ancak askerlerin siyaset mekanizmasının dışında bölücü
örgütle temas kurduğunu iddia eden Orakoğlu şunları kaydetti: ...
İlk defa 28 Şubat sürecinde, siyaset mekanizmaları dışında askeri
yetkililer ile PKK arasında ateşkes ve Kürt sorununa ilişkin
görüşmeler yapılmıştır.
Oyunu Ateş Paşa bozdu
ORGENERAL İsmail Hakkı Karadayı’nın Genelkurmay Başkanlığı ve
Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun Kara Kuvvetleri Komutanlığı
sırasında; 1996 yılında Suriye’yi Apo’yu teslim etmeye ikna çabası
sonuç vermek üzereyken, Türk Devleti içindeki Amerikancıların
müdahalesiyle bu iş başarılamamıştı. Atilla Ateş Paşa’nın Suriye
sınırında yaptığı konuşmanın tarihi ile Öcalan ile irtibat kuran
bazı askerlerin görüşmelerinin hemen hemen aynı tarihe denk
gelmesi, bu mücadelenin açık bir göstergesi miydi? Atilla Ateş
Paşa, Öcalan’la Amerikancı bazı askerler arasında başlayan
görüşmeleri sekteye uğratmak için bu konuşmayı yapmıştı.
(M. Yaşar Durukan)