PKK'yı 'tükürükle' yok edecek!
Abone olİçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in PKK'ya yönelik bu sözleri yeni bir polemiği de beraberinde getirecek.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 21 Mart Nevruz
Bayramı'nda yaşanan olaylara ilişkin, ''Birilerinin kitabı,
birilerinin bayramı öldürmekten yanaysa da şu bilinsin ki; 75
milyon vakur ve sessiz yığının silahına da gerek yok, yumruğuna da
gerek yok, sadece birer tükürüğü o 75 bin haini yok etmeye yeter ve
yetecektir'' dedi.
Şahin, Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen İl
Emniyet Müdürlüğüne alınan araçların, hizmete katılma ve katkıda
bulunan hayırseverlere, teşekkür belgesi takdim törenine katıldı.
Bakan Şahin, burada yaptığı konuşmada, güvenlik güçleri ile iftihar
ettiklerini söyledi. Güvenlik güçlerinin zaman zaman hayatın çok
acımasız ve soğuk yüzüyle karşı karşıya kalabildiklerini, ama vatan
toprağı ve o toprakta yaşayan milletin güvenliğini de namusunu da
omuzlarında emanet anlayışıyla okullarından mezun olduklarını
belirten Şahin, yapılan bağışları teşkilat mensuplarının güven
duygusu ve görev aşkının artması açısından önemsediklerini
vurguladı. Güvenlik güçlerinin her zaman bu sahnedeki gibi hayatı
normal yürütmediklerini ifade eden Şahin, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Daha 7 gün önce Cudi Dağı'nda bu ülkeyi bölmek, bu
milleti parçalamaktan başka bir niyeti ve gayesi olmayan bir terör
örgütü ekibinin istihbaratına dayalı olarak, onları eğer teslim
olurlarsa sağ almak üzere olmayacaklarsa da zararsız hale getirip
kontrol altına almak üzere çıktıkları 2 bin metre yükseklikteki
Cudi Dağı'nın karlı tepelerinde takip görevine gittiler.
Jandarmamız, polisimiz birlikte gittiler. Ve jandarmamız yaralandı,
polislerimiz yaralandı. 3,4,5 derken 6 tane aslan gibi yiğidimizi
orada şehit verdik. Orası hayatın soğuk yüzüyle bilinen bir yer.
Orada hayatın ölümle buluştuğu soğuk yüzünü gördük. Hem iklim
olarak soğuk hem gerçek olarak soğuk bir gerçekle orada
karşılaşıldı.''
İçişleri Bakanı Şahin, oradaki bir sahneyi anlatmak
istediğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Önce orada 3 polisimiz şehit oldu. Birkaç tanesi
yaralandı, 6'ya kadar yaralımız oldu. Yaralılarımız, teröristin
ateş menzilindeydi. Bu biliniyordu ama diğer arkadaşları, yaralı
arkadaşlarını ateş menziline aldırmadan inadına giderek kurtarmanın
mücadelesini verdiler. Ve aziz milletim, diğer 3 polisimiz, yaralı
arkadaşlarını kurtarmak için bütün tedbirlerini almış olarak çelik
yelekleri üzerinde, silahları ellerinde, teçhizatıyla oraya
müdahale ederken yaralı uğruna 3 tane hilal daha battı o gün. Ve
6'ya çıktı şehit sayımız. Yaralıları kurtarmak için 3 şehit daha
verdik.''
ÖLDÜRMEK MİDİR NEVRUZ?
Orada iman, inanç, ülkeyi ve milleti koruma heyecanı yaşandığını
vurgulayan Bakan Şahin, şöyle devam etti:
''Geçen Çarşamba günü yaşadık, Nevruz Günü yaşadık. Güya
bayram günüydü o gün. Ve 'bayramımızı kutlatmıyorsunuz'
diyen birilerinin de bu arada gürültülerini dinledik,
dinliyoruz. Soruyorum; 21 Mart Nevruz Bayramı, bu 'yeni gün' demek,
yani baharın ilk günü. Kıştan çıkıldığı, bahara merhaba denilen
gündü o gün. Bugünlerde öyle. Peki nasıl yeni bir gün bu? Yeni
Kalaşkinofların, yeni biksilerin, yeni kanasların polise, askere
doğrultulduğu gün mü Nevruz Günü sizin kitabınızda? Yetmedi,
Cizre'de uzun namlulu silahla, Kalaşnikofla 21 Mart akşam üzeri
Nevruz kutlamasında polise tarama yaparak mı kutlamadır Nevruz Günü
sizin kitabınızda, sizin törenizde. Varsa kitabınız, varsa
töreniz... Olamaz zaten böyle bir şey. Peki soruyoruz sizin
kitabınızda Nevruz Günü İstanbul'da otobüs duraklarını yakmak mıdır
Nevruz? Dükkanları talan etmek midir Nevruz? Bayram budur sizin
kitabınızda? Önüne gelene, hedef gözetmeden ateş etmek midir
Nevruz? Öldürmek midir Nevruz, yaşatmak mıdır
bayram?''
75 MİLYONUN TÜKÜRÜĞÜ YETER
Bakan Şahin, 75 milyonun yaşamaktan ve yaşatmaktan yana olduklarını
vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Ama birilerinin kitabı, birilerinin bayramı öldürmekten
yanaysa da şu bilinsin ki; 75 milyon vakur ve sessiz yığının
silahına da gerek yok, yumruğuna da gerek yok, sadece birer
tükürüğü o 75 bin haini yok etmeye yeter ve
yetecektir.''
Bakan Şahin'in sözleri salondakiler tarafından alkışlarla
karşılandı. Her şehit kanının düştüğü bu vatan toprağının bizim
için daha çok vatan olduğunu ve daha çok sevdiğimizi, daha çok
sahiplendiğimizi vurgulayan Şahin, ''Bu gelişen Türkiye'yi
çekemeyenlerin maşası olan, taşeronu olan bölücü ve yıkıcı
örgütlerin farkında olarak, biz büyümeye devam edeceğiz, gelişmeye
devam edeceğiz, kalkınmaya devam edeceğiz, üretmeye, paylaşmaya
devam edeceğiz. Fakirin zenginden şikayetçi olmadığı, memurun
halinden şikayetçi olmadığı, hastanın doktorundan şikayetçi
olmadığı, herkesin birbirinden memnun olduğu, mutlu olduğu bir
ülkeyi biz inadına daha çok yapmanın gayreti içinde olacağız,
oluyoruz'' diye konuştu. Polisimizin, askerimizin görevini
yaptığını ifade eden Şahin, ''Ve biz, sizi rahatsız etmeye
devam edeceğiz. Sizi, size rağmen bu ülkede hayatı, bu ülkede
başarıyı her şekilde gerçekleştireceğiz. Daha fazlasını yapmaya var
mıyız? Türkiye olarak varız. Ve iddia ediyoruz bu yüzyıl bu zaman
da bizim'' dedi. Şahin, ''bu kutsal topraklarda
doğmuş insanlar olarak, her şeye ve kıskananlara rağmen
yolculuklarına devam edeceklerini'' kaydetti.