PKKyı İsrail mi canlandırıyor?
Abone olTokat'taki saldırı ve DTP'nin kapatılması Arap basınında da geniş yer buldu. Kuveyt El Ceride gazetesi PKK’nın canlanmasında İsrail'in parmağı olabileceğini iddia etti.
Anayasa Mahkemesi'nin DTP’yi kapatma kararı Arap gazeteleri,
aydınları ve yazarları tarafından da yakından takip ediliyor.
Kararın AKP hükümetinin dört ay önce başlattığı demokratik açılım
üzerindeki olumsuz etkileri, Tokat'taki PKK saldırısı ve bütün bu
olayların ardından başlayan sokak gösterileri makalelerin ana
konularını oluşturuyor.
Konuya en farklı açıdan yaklaşan makale, Kuveyt'in El Ceride
gazetesinde yayınlandı. Salih El Kallab imzasıyla çıkan makalede,
Türkiye'deki Kürtlerin Öcalan ve örgütünü hesaptan nihai olarak
çıkarmaları gerektiği iddia edildi. "Soğuk savaş döneminde bir araç
olarak kullanılan Öcalan ve örgütünün misyonu sona erdi" diyen
yazar, ayrıca PKK’nın canlanmasında İsrail’in parmağı olabileceği
iddiasını ortaya atarak şu ifadelere yer verdi:
“Açıkçası PKK’nın yeniden canlandırılmasında, eylemlerine
başlamasında İsrail parmağının olması uzak ihtimal değil. Son
zamanlarda Türk hükümetinin acı yumruklarına hedef olan İsrail,
PKK'yı bir kiralık silah olarak kullanıyor olabilir. Türkiye, Irak
ve İran’daki haklı davalarıyla birlikte Kürtler, bölgesel
çekişmelerde araç olarak kullanıldılar. Şimdi ise İsrail’in bu
hatta girmesi uzak ihtimal değil."
DIŞARIDA BÜYÜK OLAN TÜRKİYE İÇERİDE BÖYLE
KALAMAZ
Türkiye uzmanı ve Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi direktörü
Lübnanlı yazar Muhammed Nureddin ise, El Haliç gazetesinde
yayınlanan "Türkiye ve devam eden Kürt trajedisi" başlıklı
makalesinde, DTP’nin kapatılmasının Türkiye’deki demokratik sürece
ve özellikle de AKP’ye çok ciddi bir darbe vurduğunu
belirtiyor.
Bu kararın nedeninin AKP’nin başlattığı reformları durdurması
olduğunu iddia eden Nureddin, açılımın Kürtlerin taleplerini
karşılamadığına dikkat çekti ve şu ifadeleri kullandı: "Dışarıda
büyük Türkiye, içerde büyümeden böyle kalamaz. Türkiye’de reform
sürecinin başlamasından yedi yıl sonra DTP’nin kapatılması,
Türkiye’nin alnında kara bir lekedir. Bu lekeyi ancak Kürtlere ve
Kürt olmayanlara haklarını eksiksiz veren yeni bir anayasayla
kapsamlı şekilde sürecin yeniden başlaması temizler. Yoksa şu iki
alternatiften biri olacak: Kaos veya Irak’taki Kürt modeli’ yollu
ifadeler."
TÜRKİYE FİLİSTİN'İ SAVUNURKEN ZORLANACAK
El Hayat gazetesinden Abdullah İskender ise "Erdoğan’ın önündeki
büyük sorun" başlıklı makalesinde, hükümetin kapatma kararında
hiçbir rolünün olmamasına rağmen, kararın Türk yönetiminin Kürt
vatandaşlarıyla ilişkilerinde olumsuz sonuçları olacağını ve
İslamcı AKP’yi büyük bir sorunla başbaşa bırakacağını yazdı.
Kararla birlikte Türkiye’nin Arap-İsrail çekişmesindeki dolaylı
arabuluculuk konumunun zayıflayacağına işaret eden yazar, "Kendi
vatandaşlarından bir kesim siyasi olarak kendilerini ifade
edemezken, Türkiye’nin İsrail’le girdiği Filistin hakları ve Hamas
hükümetinin tanınması tartışmasındaki eli zayıflayacak" yorumunu
yaptı.
MİLLİYETÇİ ÇEVRELERİN ROLÜ VAR
Lübnan gazetesi El Sefir’de yazan Suriyeli muhalif yazar Mişel
Keylo "Gerici milliyetçilik" başlıklı makalesinde, kapatma
kararıyla hükümetin Kürt sorununa yönelik açılım politikalarının
çıkmaza girdiğini belirtti ve Türk-Kürt halkları arasındaki
uzlaşmayı başarısız kılmak isteyen milliyetçi çevrelerin rolüne
işaret etti. Bu çevrelerin ülkeyi kronik bir krizin rehini
kalmasını istediklerine dikkat çeken yazar, kapatılan partinin
alternatifinin hazır olmasıyla birlikte, kararın Türkiye içinde ve
dışında büyük tepkiler aldığını ve ülke sorunlarının zor kullanarak
çözüleceğini düşünen milliyetçi zihniyetin güçlü varlığını ortaya
koyduğunu belirtti.
ASKER TÜRKİYE'YE GERİ Mİ DÖNÜYOR
Ürdün gazetesi Rey’in başyazarı Muhammed Harrub "Asker Türkiye’ye
geri mi dönüyor" başlıklı makalesinde, Erdoğan’ın kapatma kararı
sonrasındaki siyasi kredisi ve açılımın geleceği bağlamında bir
kehanette bulunmak için henüz erken olduğunu belirtti. Harrub,
mahkeme kararının, laiklerle zıt düşen partilerin ve liderlerinin
siyasi geleceklerine doğrultulmuş bir kılıç gibi durduğunu
belirtiyor.
Türkiye’de sürdürülmekte olan oyunun bir başka tura hazırlandığına
işaret eden yazar "Erdoğan ya parlamenter çoğunluğa başvurarak
Anayasa Mahkemesi'nin rolüyle ilgili yasaları düzenleme ve
özellikle de parti kapatma hakkını iptal etme macerasına girişecek-
ki bu da Atatürkçülerin provoke edilmesi ve askerin kışlasından
çıkması anlamına gelir- ya da daha olgun şartları bekleyerek
susacak ve süreci geçiştirecek. Özellikle de Ergenekon örgütü
subaylarının yargılanması sürerken...” tespitinde bulunuyor.