PKK'nın üç numarasından itiraf gibi sözler

PKK'nın Kandil'de düzenlediği toplantıya örgütün üç numarası  Duran Kalkın'ın sözleri damga vurdu.

PKK'nın Kandil'de düzenlediği 'Dördüncü Stratejik Dönem' toplantısında örgütün elebaşlarından 'Abbas' kod adlı Duran Kalkan'dan 'Başarısız olduk' itirafı geldi.

'Geldiğimiz nokta artık siyasi çözümü gerektirmektedir' diyen Kalkan'ın sözleri örgütün üst düzey kademesinin katıldığı toplantıya damga vurdu.

Geçen ay yapılan toplantıda örgütün stratejik hatalarını sıralayan Kalkan, 'Halka değil, dağa dayandık. Sadece dağda askerle çatışma pozisyonunun ötesine geçemedik. Girişimlerimizin büyük çoğu başarısızlıkla sonuçlandı. Kayıplar verdik' dedi.

İşte örgütün yeni stratejilerinin ipuçlarını da veren Kalkan'ın ezber bozan tespit ve önerileri:

KAYIPLAR VERDİK DEMEK Kİ BÖYLE OLMUYOR

Sadece dağda askerle çatışma pozisyonunun ötesine geçemedik. 2010'da alınan şehirlerde eylem kararı üzerine dağdaki gerillayı şehre indirdik. Şehirde gerillacılık yapıyoruz. Dağda orduyla savaşa göre eğitilmiş gerillayı şehre göndererek savaşılmaz. Girişimlerimizin büyük çoğunluğu başarısızlıkla sonuçlandı. Kayıplar verdik. Demek ki böyle olmuyor.

GELDİĞİMİZ NOKTA SİYASİ ÇÖZÜM GEREKTİRMEKTEDİR

PKK dağda kökleşti ve derinleşti. Birinci planda silah gücüyle, nicelik gücüyle, halkı ayaklandırmasıyla değil, dağa dayanması ve dağda düşmanı, orduyu yıpratmasıyla ayakta kaldı. Ama artık geldiğimiz nokta artık siyasi çözümü gerektirmektedir. Siyasi çözüm bir uzlaşma durumudur. Tarafların hepsinin kabul etmesi gerekir. Karşı taraf kabul etmediği zaman, çabalarımızı boşa çıkartabilir. Nitekim şimdiye kadar boşa çıkartıldık.

SALDIRANA VURMALIYIZ

Orduyu hedeflerken dikkat edeceğiz. Bizimle savaşmak istemeyenleri, öncelikli hedef yapmayacağız. Siyasetle ordu arasında da çelişkiler var. Ordunun içinde 'savaşla bu iş çözülmez' diyenler çoktur. Bu tür eğilimleri geliştirmeye çalışacağız. Halka ve gerillaya saldırmayan operasyon yapmayan, sadece vatan güvenliği düzeyinde kalan güçleri, savaş dışı tutmak için uygun yaklaşımlar, taktikler geliştireceğiz. Saldıran hedeflere vurmalıyız. Bizimle savaşmak istemeyen, operasyon yapmayan hedefleri vurmamalıyız. Böylece savaşa pasif yaklaşanları pasifize edebiliriz.

HEDEFİMİZ ÇOK İNSAN VURMAK DEĞİL

Hedefimiz çok insan vurmak değil, devlet yönetimini etkisizleştirmek ve kurumlarını dağıtmak olmalı. Hiç kan akıtmadan ya da bir kişiyi vurarak bunu yapabiliyorsak öyle yapmalıyız. Esas savaş alanı şehirdir.Kulübümüz bile yok.

Sporu özendiren, geliştiren bir gençliğin fiziki eğitimi haline getiren bir politikayı izleyemedik. Ulusu, toplumu müsabakalarda temsil edecek doğru dürüst bir spor kulübü bile örgütleyemedik. Bu, bizim için geri bir durum. Aslında devletten beklentili duruşun sonucu oldu. Önünde engeller olduğundan dolayı değil. Engeller aşılabilirdi, fakat aşamadık. Şimdi bu geliştirilebilir.