PKK'nın sahte kahramanları!
Abone olTerör örgütünün, iç hesaplaşmaya kurban giden 6 örgüt mensubu için ailelerine sanki güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada ölmüş gibi sahte hikayeler anlattığı ortaya çıktı...
Güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyonlarda ele
geçirilen dokümanların yanı sıra, "Etkin Pişmanlık
Yasası"ndan yararlanmak amacıyla teslim olan örgüt
mensuplarının ifadelerine göre, örgüt içi kararlarla öldürülen PKK
mensuplarının kimlikleri belirlenmeye devam ediyor.
Buna göre, "Bager" kod adlı Hüseyin Yıldırım,
"Şiyar" kod adlı Erkan Kaplan,
"Bahtiyar" kod adlı Veysi Alptekin,
"Hogir" kod adlı Rıfat Hadizade,
"Başur" kod adlı Zindan Ahmet ve ağabeyi
"Dilocan" kod adlı Gıyas Ahmet adlı örgüt
mensuplarının PKK tarafından öldürüldüğü belirlendi.
Ancak örgüt içi cinayetleri güvenlik güçleri üzerine atmaya çalışan
terör örgütü yönetimi tarafından "infazları"
gizlemek ve cinayetlere ilişkin gelebilecek tepkilerin önüne
geçilebilmek için öldürülen örgüt mensuplarının ailelerine birer
mektup gönderilerek, "çocuklarının güvenlik güçleri ile
girdikleri çatışmada şehit olduğu" ya da "kalp
krizi geçirdiği, intihar ettiği, doğal afetlerde" öldüğü
şeklinde gerçek dışı haberler verildiği tespit edildi.
Terör örgütü yönetiminin, ailelerin hesap sormasını ve cinayetlerin
ortaya çıkmasını önlemek için "taziye çadırları"
kurdurduğu, ayrıca en yakın arkadaşları tarafından öldürülenler
için sahte "kahramanlık" hikayeleri uydurulduğu da
kaydedildi.
Bir dönem örgütün önemli konumlarında bulunan, ancak terör
örgütünden kaçarak İsveç’te güvenlik makamlarına sığınan itirafçı
Abdulkadir Aygan, geçen hafta Diyarbakır’daki savcıların gönderdiği
sorulara ilişkin verdiği yanıtlarla ilgili yaptığı basın
açıklamasında, terör örgütündeki iç infazların aydınlatılması için
Kürt kökenli aydınlara ve ailelere çağrıda bulunarak,
"Umarım Kürtler de artık PKK içinde binlerle ifade edilen
faili meçhulleri için sokağa dökülürler ve faillerinden hesap
sorarlar. Gerçek Kürt yurtseverlerden isteğim, PKK;nın iç
infazlarının aydınlanması için harekete geçmeleridir. Bu konuda
kampanyalar ve girişimleri başlatmaları gerekmektedir. Bu bir
yurtseverlik ve insanlık görevidir" demişti.
Yine, Sosyolog Yazar İsmail Beşikçi yaptığı bir açıklamada, PKK
içinde yaşanan cinayetlere dikkat çekerek, "PKK içindeki
cinayetlerin hesabı sorulmuyor. PKK içinde Mehmet Şener gibi
yüzlerce infaz var. Oğulları, kızları kendi arkadaşları tarafından,
PKK tarafından infaz edilenler bir sessizliğe gömülmüş, hayattan
tamamen kopmuşlardır. Bu aileler için başvurulacak bir makam
yoktur. PKK, örgütlerinin isimlerinde, yazılarında, konuşmalarında,
’demokratik’ sözcüğünü çok kullanıyor. Bu sözcüğü çok kullanarak
demokrat olduğu izlenimini yaratmaya çalışıyor. Demokratik ulus,
demokratik vatan, demokratik özerklik vs. sözcüklerini sık sık
kullanarak demokrat olamazsınız. Demokrat olmanın tek ölçütü
vardır. O da ifade özgürlüğüdür. İfade özgürlüğü yaşama geçmeden
demokrat, demokratik olamazsınız" demişti.