PKK'nın kaçırdığı öğretmene büyük ayıp

Abone ol

PKK tarafından kaçırılan öğretmenler ikinci kez şok yaşadı. Çalışmadıkları gerekçesiyle öğretmenlerden kesilen ücretleri soran Umut Oran'a yanıt 14 ay sonra geldi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın sorusu üzerine, önceki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, PKK’nın Eylül 2011′de kaçırdığı 12 öğretmenden kadrolu olanların dışında kalanların maaşlarında işe gitmedikleri gerekçesiyle 150-240 TL arasında kesinti yapıldığını ve SGK primlerinin yatırılmadığını kabul etti.

Bunun üzerine CHP’li Oran, bakanlığın bu garip uygulamaya dayanak yaptığı Millî Eğitim Bakanlığının Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararı'nın 25. Maddesinin niçin değiştirilmediğinin açıklanmasını isterken, MEB’e, “Bir kamu görevlisinin hiçbir kusuru olmaksızın terör örgütü tarafından kaçırılması durumunda burada ağır kusur, kamu görevlisinin güvenliğini sağlayamayan kamu otoritesinin, güvenlik güçlerinin, kolluğun değil midir?” diye sordu.

12 ÖĞRETMEN PKK TARAFINDAN KAÇIRILDI

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, PKK’nın Eylül 2011′de 12 öğretmeni kaçırması üzerine 18 Kasım 2011 tarihinde TBMM’ye bir sözlü soru önergesi vererek, PKK’nın kaçırdığı öğretmenlerin, rehin tutuldukları süre boyunca maaşlarında kesinti yapıldığı ve SGK primlerinin yatırılmadığı iddiasının gerçek olup olmadığının açıklanmasını istedi.

İTİRAF 14 AY SONRA

Oran’ın, “Diyarbakır ve Elazığ’ın köylerinde görevli Ahmet Ürün, Mehmet Gözbaşı, Tekin Çakır, Talip Maçin, Remzi Savaş, Ümit Eşer, Tubay Yalçın, Merdal Aksoy, Gökhan Yıldız, Abdullah Karan, İrfan Sarıkaya ve İsmail Yücel isimli öğretmenlerin maaşlarında, PKK terör örgütü tarafından 2011 yılının Eylül ayında kaçırıldıkları gerekçesiyle maaş kesintisi yapılıp, primlerinin yatırılmadığı doğru mudur? Bu öğretmenlerimizin ailelerinin yaşadığı ikinci şoku gidermek için ne yapacaksınız? Söz konusu kesintiye imza atan yetkililer hakkında girişimde bulunacak mısınız?” şeklindeki sorularının, tam 14 ay sonra önceki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından sözlü olarak TBMM Genel Kurulu’nda 8 Ocak 2013 tarihinde yapılan 49. Birleşimde yanıtlandığı ortaya çıktı.

ÇALIŞMADI DİYE PRİM KESİLMİŞ

Görevden alınmasından hemen önce Milli Eğitim Bakanı olarak kürsüye çıkan Ömer Dinçer’in, Diyarbakır ve Elazığ valiliklerinden aldıkları yanıtları aktarmakla yetinirken, “görev başındayken terör örgütü tarafından kaçırılan öğretmenlerden kadrolu olanlarının maaşlarında herhangi bir kesintinin yapılmadığı, ücret karşılığı çalışan öğretmenlerin gelmedikleri günler için ise ek ders ücreti ödemesinin Millî Eğitim Bakanlığının Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararı'nın 25. maddesinde bertilen "Ek ders ücreti ödenebilmesi için, ek ders görevinin fiilen yapılmış olması, ek ders görevinden sayılan veya ek ders görevinin yapılmış sayılacağı hâller bakımından ise bu kararda belirtilen koşulların oluşması şarttır." hükmü uyarınca mümkün olamadığı, kadrolu öğretmenlerin SGK primlerinde herhangi bir kesintinin yapılmadığı, ücret karşılığı çalışan öğretmenlerin ise çalıştıkları güne tekabül eden gün kadar SGK primlerinin ödendiği belirtilmektedir” diyerek kesinti yapılmasını itiraf etmesi dikkat çekti.

UMUT ORAN BİR KERE DAHA SORDU

Bu yanıt üzerine CHP’li Oran yeni bir soru önergesi vererek, Milli Eğitim Bakanlığı’na gerekli mevzuat değişikliğini yapması gerektiğini şu şekilde dile getirdi:

“PKK’nın kaçırdığı öğretmenlerin hiçbir kusuru olmamalarına rağmen SGK primleri ve maaşlarının yatırılmamasıyla zaten mağdur edilen bu kesime bir darbede de siz vurmuş olmuyor musunuz?

- Bu uygulamanıza dayanak oluşturan Millî Eğitim Bakanlığının Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararı'nın 25. maddesini (Ek ders ücreti ödenebilmesi için, ek ders görevinin fiilen yapılmış olması, ek ders görevinden sayılan veya ek ders görevinin yapılmış sayılacağı hâller bakımından ise bu kararda belirtilen koşulların oluşması şarttır) niçin değiştirmiyorsunuz?
- Bir kamu görevlisinin hiçbir kusuru olmaksızın terör örgütü tarafından kaçırılması durumunda burada ağır kusur, kamu görevlisinin güvenliğini sağlayamayan kamu otoritesinin, güvenlik güçlerinin, kolluğun değil midir?
- Benzeri bir durumda kaçırılan bir öğretmenin ailesinin mağdur edilmemesi amacıyla bundan sonra maaşlarının ödenmesi için talimat verecek misiniz?”

Günün Önemli Haberleri