PKK'nın 'hırslı manyağı' topun ağzında
Abone olÇukurca'da 24 askerimizin şehit edildiği saldırının talimatını veren Fehman Hüseyin örgüt içinde de sorgulanmaya başlandı.
PKK'lılar arasındaki telsiz konuşmalarında 'Hırslı
manyak' olarak bahsedilen Fehman Hüseyin, örgütün 'baskınları
erteleyelip, kışa hazırlanalım' kararını dinlememekle
eleştiriliyor.
Çukurca saldırısı ardından başlatılan Kazan Vadisi operasyonunda
ağır zayiat veren örgütte "Bahoz'un hamlesi bizi bu bölgede
bitirdi" görüşü hakim.
Yeni şafak gazetesinin haberine göre terör örgütü PKK'nın üst düzey
yöneticilerinin, TSK'nın Kazan vadisinde sürdürdüğü operasyonun
faturasını Çukurca saldırısının emrini veren Suriye'li Fehman
Hüseyin'e kesti.
Örgüt içinde sıkıntılı günler yaşadığı öğrenilen Bahoz'un,
grupların kış hazırlığına geçmek istemesine rağmen sürekli saldırı
talimatında bulunması nedeniyle yüzlerce PKK'lının ölmesine sebep
olduğu için örgüt içinde hedefe oturtulduğu belirtildi.
ÖRGÜT BİRBİRİNE GİRDİ
Bahoz'un 11 Eylül 2011'de Şemdinli saldırısı talimatını da verdiği
tespit edilmişti. Şemdinli saldırısında istediği neticeyi
almadığını belirten Bahoz Erdal'ın Şemdinli bölge sorumlusunu da
başarısızlığı yüzünde Kandil'e göndererek yargılanmasını istediği
ve yerine başka bir örgüt militanını görevlendirdiği öğrenildi.
Çukurca saldırısının sonrasında Hakkari bölgesinde bulunan iki
terörist grubun başındaki PKK'lılar da Fehman Hüseyin'i yerden yere
vuruyor. Bahoz'un sürekli 'eylem yapın, saldırın' talimatlarından
rahatsız olduklarını da dile getiren örgüt mensubu Kazan vadisinde
öldürülen yüzlerce PKK'lının sorumlusunun da Bahoz olduğunu
söylüyorlar. Çağrı ve Şimal telsiz kodlarını kullananların
yaptıkları eleştirileri ise örgütün diğer grupları duymasın diye
kısa kanaldan gerçekleştirdikleri belirtiliyor.
FEHMAN'IN EMRİ HATA OLDU
Çağrı ve Şimal kod adlı iki üst düzey PKK'lı, telsiz aracılığıyla
yaptıkları konuşmada Çukurca saldırısı sonrası TSK operasyonlarını
değerlendirdi. Konuşmada, PKK yönetiminin Fehman Hüseyin'e ateş
püskürdüğü ortaya çıktı. İşte ikili arasında 24 Ekim'de geçen kısa
kanal telsiz görüşmesinin ayrıntıları Yeni Şafak gazetesinde yer
aldı.
Çağrı: Tvleri izliyor musun tamam?
Şimal: Evet evet durum kritik. Sınır gerisinden
bir haber var mı?
Çağrı: Bahoz'un hamlesi bizi bu bölgede bitirdi.
Hava sertleşiyor. Üstlenmeye geçmemiz lazımdı ama hırslı manyak
bizi dinlemiyor. Sürekli ses gelsin, hadi ses gelsin diye eylem
yapın baskısı yapıyor.
Şimal: Evet Bölgede gerillaların yarısı Bahoz'un
emrine kurban gitti. Yok oldu. Zaten yaralı kaçanlar da birbirini
vurarak kurtulmuş tamam.
Çağrı: Roj'la (Kandil) dün konuştum. "Burası çok
karışık Fehman'ın emri şey oldu, hata oldu' diyorlar.
Şimal: Öyle öyle tamam.
Çağrı: Bu sefer kontrolden çıktı bize yüklenir.
Gelmeyin eylem yapın diye tamam. Gelmeyin der tamam.
Şimal: Erzurum'la konuştum şey diyor o da Türk
askerinin saldırısının faturası fehmanın omuzlarında tamam.
Çağrı: Aynen aynen doğrudur heval. Bu sefer üst
taraf kaynıyor, dikkatli ol kaynıyor ona göre tamam.
Şimal: Sayı fazla aynen. Ses yok tamam.
ALTIN VURUŞ YAPIP ÖYLE GİDELİM
Çukurca saldırısından önce Sofi Nurettin ve Fehman Hüseyin arasında
geçen telsiz konuşmasında Fehman Hüseyin'in kış üslenmesine
gitmeden 'Altın vuruş yapıp öyle gidelim' dediği tespit edildi.
Eylül 2011'de yapılan telsiz görüşmesinde, örgütün HPG sorumlusu
Sofi Nurettin kış üslenmesine geçilmesi gerektiği uyarısında
bulunuyor. Fakat Fehman Hüseyin ise ısrarla ses getirecek bir eylem
yaptıktan sonra kış üslenmesine geçmek istediği görüldü.
İşte ikili arasındaki o görüşme:
Sofi Nurettin: Şemdinli'de netice alamadık.
Bölgedeki arkadaşlar çok vurduk dedi ama ortada Türkiye'nin
ölülerini göremedik.
Fehman Hüseyin: Bölge sorumlusu bu konuda rapor
yazsa iyi olur.
Sofi Nurettin: Üslenmeye geçsek iyi olur diyorum
tamam.
Fehman Hüseyin: Biraz daha bekleyelim diyorum
tamam. Altın vuruşu yapıp öyle emir verelim gruplara, onlar
önlemlerini alsınlar.
Sofi Nurettin: Ne kadar bekleyeceğiz tamam hava
sertleşiyor.
Fehman Hüseyin: Başka bir alternatif bulmamız
lazım. Altın vuruş diyorum ben tamam.
Sofi Nurettin: Tamam.