PKKnın gerçek hamileri
Abone olTürkiye, geçtiğimiz yıl PKK ve diğer terör örgütlerinin Avrupadaki örgütlenmesini incelemeye aldı.
PKK'ın gerçek hamileri AB,ABD, ve İngilteredir.
PKK terör örgütünün Avrupadaki örgütlenmesi çok eskiye dayanıyor. Türkiye rahatsızlığını her fırsatta ifade etmesine rağmen Avrupa ülkelerinin PKK uzantılarına karşı etkin tedbirler almasını sağlayamadı. PKKnın Avrupada en güçlü olduğu ülke Almanya. Örgütün, Almanyada 189 dernek, federasyon ve kulüp gibi oluşum ve çok sayıda büro ile 13 dergisi bulunuyor.
Söz konusu raporda, örgütün diğer Avrupa ülkelerindeki teşkilat yapısı ise şöyle aktarılıyor:
Avusturya : 9 dernek
Belçika : Konkurd çatısında 9 federasyon 11 dernek, 2 spor kulübü
Fransa : 11 dernek
Hollanda : 11 dernek, 4 birlik 1 komite, Heerburgda eğitim merkezi
İngiltere : 9 dernek, 1 komite
İsviçre : 20 dernek 5 birlik
İtalya : 3 dernek, 2 büro
Yunanistan : 10 kuruluş
İspanya : 3 dernek
AB, PKKyı terör örgütü olarak kabul ediyorsa, bu derneklerin ve kuruluşların AB ülkelerinde işi nedir acaba?
AB ülkelerinin PKKya yardımları bunlarla sınırlı değil!
PKKdan ele geçirilen silahların ülkelere göre menşelerine göz attığınızda AB ülkeleri ve ABDnin silah ve mühimmat konusunda da PKKnın yanında olduğu gerçeğiyle karşılaşıyorsunuz.
PKKdan ele geçirilen mayınların yüzde 60.6sı İtalyan, yüzde 6.2si Alman yapımı.
El bombalarının yüzde 19.8i ABD yapımı, yüzde 8i Alman yapımı.
Ele geçirilen Kannas, BKC, G3, Mavzer gibi tüfeklerin yüzde 13.2si İngiliz, 9.4ü ABD, 7.9u Alman, 2.5i Belçika, 0.4ü İspanya ve 0.3ü İtalyan yapımı.
Tabanca ve makineli tabancaların yüzde 20.2si İspanya, 19.9u İtalyan, 15i Belçika, 1.5i ABD yapımı.
PKKnın yayın organı Roj TVnin yayınlarına bir türlü engel olunamaması da PKKnın arkasındaki Batı desteğinin ispatıdır. Bu bölücü yayınlara engel olmayan Danimarkada, Roj TV gibi Türkiyenin bölünmesi için yayın yapan yine PKK yanlısı Mezopotamya TVnin onursal başkanlığını, 2000 yılından bu yana ülkenin eski başbakanı Anker Jorgensen yürütmektedir. PKK Avrupa ülkelerinden devlet bazında açıkça destek görmektedir.
İngiliz yayın kuruluşu BBC Güneydoğudaki son olayları değerlendirirken "Bölgesel başkent Diyarbakır" ifadelerini kullanmıştır. Yine İngiltere Dışişleri Bakanlığı da Diyarbakırı bölgesel başkent olarak tanımladıktan sonra yanlışlıkla mı kullanıldı? sorusuna, İngiltere Dışişleri sözcüsü, "Bölgede Diyarbakırın başkent olduğu şeklinde bir inanış olduğunu ve bakanlığın Türkiye masasının kendilerine böyle bir ifade kullanılması için tavsiyede bulunduğunu" cevabını verdi.
İşbaşına geldikten sonra sayısız Avrupa ve İngiltere seyahatine çıkan AKP hükümeti tarafından Türkiyenin tek bir başkenti olduğu ve bu başkentin adının da Ankara olduğu ne yazık ki, ABli dostlarımıza(!) anlatılamamış. ABnin bu en etkili ülkesi İngiltere nezdinde PKKnın söylemi devletin ve hükümetin resmi söylemini bastırmış görünüyor. İngiltere dışişleri bakanlığı PKKnın ağzından konuşuyor. Bu gelişme İngilterenin desteğinin PKKnın üzerinde olduğunu göstermiyor mu?
Avrupa Parlamentosu Başkanı Borrel, geçtiğimiz yıl Türkiyeyi ziyaretinde gazetecilere, "Ankaradan sonra Kürdistana gideceğiz" demişti.
BBCnin ve İngilterenin bugün seslendirdiği şeyi, Fransız Yeşiller Partisi Milletvekili Helene Flature, "Diyarbakır Kürt bölgesinin başkentidir" diyerek uzun bir süre önce söylemişti. Türkiyeyi ziyaret eden Avrupa Parlamentosu heyetinde yer alan Çek Parlamenter Ransdorf ise Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemire "Kürdistana katkı sunmaya çalışıyoruz" demişti.
Bütün bu ifade edilen gerçekler, Batı ülkelerinin güneydoğu üzerindeki emellerinin ve PKKya verdikleri destekleri açıkça ortaya koymaktadır.
Bu beslenen emelleri boşa çıkarmak ancak birlik ve beraberliğimize daha fazla önem vererek mümkündür.
Atatürkün, Milli Mücadele döneminde Doğuda yaşanan olayları kendisine aktaran Yüzbaşı Esad Beye cevaben yazdığı 1919 tarihli mektubundaki şu ifadeler bugün ibretlik ifadelerdir. "Vatanın geçirmekte olduğu şu tarihi hayat ve memat anında mukadderatı yekdiğerine tamamen merbut ve öz kardeş olan Türk ve Kürt arasına düşman parasıyla nifak sokmaya çalışan ve kendi din ve vatanı aleyhine uğraşan her türlü nefrete sezadır."
Kaynak: acikistihbarat.com