PKKdan kaçtı orduda çalıştı
Abone olPKK'da eylemlere katıldı. Daha sonra kaçtı. Askeri tersanede çalıştı. Sonra mı?
Mardin'de 1992 yılında terör örgütü PKK'ya katılan ve 2
güvenlik görevlisinin şehit edilmesi başta olmak üzere
birçok eyleme katıldıktan sonra 1997'de örgütten
kaçarak İstanbul'da askeri tersanede 4 yıl
çalışan Cengiz İlhan'ı, 15 yıl önce kendi el yazısı ile
yazdığı örgütsel doküman ele verdi.
"Bireysel Raporumdur" ele verdi
Kendi el yazısıyla örgüt karargahına yönelik 'Bireysel Raporumdur'
başlıklı yarım sayfalık bir kağıda katıldığı eylemleri anlatıp
altına 'Zınar kod Cengiz İlhan' yazdı.
Bu doküman 1996 yılında güvenlik güçleriyle Nusaybin yakınlarındaki
bir mağarada girdikleri çatışmada ölü ele geçen 3 PKK'lının
üzerinden çıktı.
5 yıl boyunca Nusaybin kırsalındaki Bagok dağında silahlı faaliyet
yürüten Cengiz İlhan ise, 1997 yılında örgütten kaçarak İstanbul'a
yerleşti.
Deniz Kuvvetleri'nde çalıştı
PKK'ya katıldığına dair herhangi bir bilgi bulunmadığı için
hakkında hiçbir soruşturma ve yakalama kararı bulunmayan İlhan,
gittiği İstanbul'da evlenip 1 çocuk sahibi olduktan sonra Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı'na ait tersanede vasıfsız işçi olarak işe
alındı.
4 yıl boyunca burada çalışan İlhan daha sonra bir uyuşturucu
şebekesiyle ilişki kurunca Deniz Kuvvetleri'ndeki görevinden
ayrıldı.
İlhan'ın kendi el yazısıyla kaleme aldığı doküman ise, birlikte
aynı eyleme katıldığı başka bir PKK'lının Diyarbakır Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki dosyasına delil olarak gönderilince Cengiz İlhan
hakkında 2004'te soruşturma başlatılarak yakalama kararı
çıkarıldı.
Uyuşyurucu operasyonunda yakalandı
2 yıl önce Ankara'da uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan
İlhan'ın Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'nce arandığı ortaya
çıktı.
İlhan, Ankara'da uyuşturucu ticareti yapmak suçundan yargılanıp 7.5
yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra bu kez terör örgütü PKK
üyesi olmak suçundan Diyarbakır'a gönderildi.
Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 yıldan beri yargılanan
İlhan, çıktığı her duruşmada, "Ben hiçbir zaman PKK'lı
olmadım. Ele geçen doküman hakkında bilgim yok. İsim benzerliği
olabilir. Beni mağdur ediyorsunuz" dedi.
Dosyadaki doküman haricinde hakkında başka hiçbir delil bulunmayan
kendisine ait olduğu ileri sürülen yazı örneğinin başkasına ait
olduğunun tespit edilmesi halinde beraat edip serbest kalacak olan
İlhan'ı mahkeme, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk etti.
Adli Tıp Kurumu, dokümanın alınan örnekle karşılaştırıldığını,
yazının yüzde 99.99 ihtimalle Cengiz İlhan'a ait olduğuna oy
birliğiyle karar verdi.
Daha sonra itiraf etti
Adli Tıp Kurumu'nun raporu üzerine Cezgin İlhan, çıktığı 11'inci
duruşmasında, "Evet o yazı bana ait. Benim başka katıldığım
eylemler de var. Zaten örgüte Almanya'ya gönderilme vaadiyle zorla
götürüldüm ve bulduğum ilk fırsatta kaçtım. Çok pişmanım, etkin
pişmanlıktan yararlanmak istiyorum" dedi.
Mahkeme, sanığı ele geçen dokümanda kaleme aldığı eylemlere
katılmak suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına
çarptırdı. Ardından cezayı müebbet hapse çevirdi.