PKK'dan kaçtı iç yüzünü itiraf etti! Örgütteki tecavüzü anlattı: Üzerimize bir bez attılar
Abone olDİYARBAKIR HDP il binası önünde evlat nöbeti sürdüren ailelerden Ayşegül ve Rauf Biçer çiftinin çocukları Mustafa Biçer, terör örgütü PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu.
HDP İl Başkanlığı binası önünde 3 Eylül 2019'da oturma eylemi
başlatan 3 anneden Ayşegül Biçer, eşi Rauf Biçer ile yıllar süren
mücadeleri sonucunda oğlu Mustafa'ya kavuştu. Biçer çifti,
mücadeleleri sonucunda eylemlerinin 696'ncı gününde güvenlik
güçlerine teslim olan oğlu ile kucaklaşabildi. Emniyet'teki
ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılan Mustafa
Biçer, örgütte kaldığı 3 yılı DHA'ya anlattı.
Biçer, 2018 yılının Kasım ayında örgüte katıldığını ve bu
sürecin internet üzerinden olduğunu söyledi. Biçer, "Örgütün
internet üzeri yayınladığı gerçek olmayan videolarla kandırıldım.
YPG ile DEAŞ videolarına aldandım. Herkesin DEAŞ'a karşı savaşması
lazım diye propagandalar vardı. O zaman yaşım küçüktü. 17 olduğum
için algılama yeteneğim o zaman daha gelişmemişti. O videolar ile
kandırıldım" dedi.
"Bu işi parayla yaptığını söyledi"
Terör örgütünün, "Gel sen, seni birkaç aydan sonra evine geri
göndereceğiz" dediğini aktaran Biçer, "Örgüt üyeleri benimle
iletişime geçtiler. 'Şanlıurfa'ya gel' dediler. Ben de Urfa'ya
gittim. Burada kaçakçılar gelip beni aldı. Akçakale'de bulunan bir
köye gittik. Köyü tanımıyorum, bilmiyorum. Gidene kadar beni çok
dolaştırdılar. Orada görüştüğümüz kişi kendini korucu başı olarak
tanıttı. Bu işi parayla yaptığını söyledi" diye konuştu.
"Sana zulüm yaparlar"
Biçer, pişman olduğunu ve geri dönmek istediğini örgüt üyelerine
bildirdiğini belirterek "Bana, sen eve geri dönersen devlet sana
işkence yapar. Sana zulüm yaparlar ve ajanlaştırırlar. Bu
söylemlerle beni korkuttular ve zorla Suriye'ye geçirdiler.
Suriye'ye geçtikten sonra örgüt üyelerine eve geri dönmek istiyorum
dedim. Aynı konuşmayı yaptılar ve yine dönmek istediğimi söyledim
ama bir hafta kadar tutuklandım." dedi.
"Örgüt içinde beni zorla televizyona
çıkardılar"
Ailesini, HDP il Binası önünde televizyonda eylem
yaparken gördüğünü anlatan Biçer, "Yine onlara eve gitmek
istediğimi tekrarladım. Göndermediler ve Sofi Nurettin adlı üst
düzey örgüt mensubu geldi beni yanına çağırdı. 'Ailen televizyonda
görünüyor ve konuşman lazım senin de' dedi. Ben de bunu kabul
etmedim. Ama ikinci defa yine tekrarladı. Ben çıkmak istemiyorum
dedim.'Aileme karşı konuşmak istemiyorum, zaten eve gitmek
istiyorum. Siz bana bu şeyleri yaptırıyorsunuz.' diyerek kabul
etmedim. Sonra örgütün üst mensup yöneticileri talimatını
tartışmaya katılırsan veya kabul etmezsen ceza yersin dediler.
Mecbur olarak kabul etmek zorunda kaldım. Örgüt içinde beni zorla
televizyona çıkardılar. Aileye karşı konuşturdular. Zorla iki gün
boyunca konuşmaları ezberledim. Video çekiminde moralsiz olmam
hepsi belli. Çekim yapılan yer de dağ değildi. Suriye'nin Deyazor
bölgesinde yaptık. Yani YPG bölgesindeydim" diye konuştu.
"Üzerimize bir bez attılar"
Terör örgütü tarafından dağa gönderildiğini anlatan Biçer, kırsal
alanda 18 gün kaldığını söyledi. Sürekli kaçma planları yaptığını
dile getiren Biçer, "PKK'nın milislerinin arabasına bindik. Bizi
uzandırdılar. Üzerimize bir bez attılar. Peşmergelerin kontrol
noktasında ölümü göze alıp seyir halindeki arabadan kendimi atıp
teslim oldum" dedi.
"Teslim olursanız devlet sizi öldürür, işkence
yapar"
Örgüt içerisinde güvensizlik olduğu için kimsenin birbiriyle bir
şey paylaşmadığını kaydeden Biçer "Ama örgütten kaçmak isteyenler
çok var. 'Teslim olursanız devlet sizi öldürür, işkence yapar' diye
propaganda yapıyorlar. Onlardan korkuyorlar. Bazıları da gelip
teslim olduktan sonra cezaevinde kalmaktan korkuyor. Ama ben
söylemek istiyorum ki ben kendim teslim oldum. Benden önce de
birçok kişi teslim oldu. Ben ceza yemedim, bir gün bile nezarette
kalmadan mahkemeye çıktım ve serbest bırakıldım." ifadelerini
kullandı.
"Kadınlar tecavüze uğruyor"
Örgüt içerisinde kadınların tecavüze uğradığını ve hamile kalan
kadınları gördüğünü ifade eden Biçer, örgüte devletlerin yaptığı
yardımlarla ilgili "Amerika'nın şu an Suriye'de bulunmasının tek
sebebi orada bulunan petroller. Rusya'nın ve Fransa'nın bulunma
sebepleri de petroller. Bizim giyim, lojistiklerimiz ve cephanemiz
Amerika tarafından hepsi karşılanıyordu. Örgütün üst düzey
yöneticileri onlarla konuşuyordu. Özellikle Şahin Cilo ve Beritan
Dersim bu işlerle ilgilenirdi. Artık her şey bitti. Ve bundan
sonraki süreçte ilk işim askerlik yapmak olacak. Örgüt aileme
saldırmış, ailemin evini yakmış. Benim görmediğim şeyleri yapmış.
Aileyi tehdit etmişler. İlk hedefim askere gidip gelmek. Askerden
geldikten sonra vatan borcumu ödedikten sonra bir yuva kurmak
istiyorum." dedi.