PKK'dan Barzani'ye zehir zemberek yanıt!
Abone olKDP'nin PKK'yı ağır ifadeler ile suçlayıp Cemil Bayık'ı hedef aldığı açıklamasına PKK cephesinden yanıt geldi.
İNTERNETHABER.COM
Kürt siyasetinin sesi olarak bilinen Özgür Gündem
sinin IŞİD'in Musul işgalinin planlandığı gizli bir toplantı
yapıldığı ve toplanatıya ABD, Türkiye ve Ürdün'ün yanısıra KDP'nin
de katıldığını iddia eden haberi PKK ve
KDP arasında sert bir polemiğe sahne oluyor.
KDP'nin PKK'yı ağır ifadeler ile suçlayıp Cemil
Bayık'ı hedef aldığı açıklamasına PKK cephesinden yanıt
geldi.
KDP'nin suçlamalarının red edildiği açıklamada "KDP'nin PKK ve PKK yönetimine karşı düşmanlık yapmasını ve her fırsatta bu düşmanlığını dışa vurma yaklaşımını terk etmesini bekliyoruz." denildi.
İşte KCK'dan yapılan o açıklamanın satır
başları:
KDP KÜRT DÜŞMANLARINI SEVİNDİRMİŞTİR
“KDP'nin resmi sitesinde, Türkiye'de çıkan Özgür Gündem
gazetesinde yayınlanan bir haber gerekçe gösterilerek PKK'yi ve KCK
Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ı suçlayan ve hakaretlerde
bulunulan bir açıklama yapılmıştır. KDP her fırsatta ve kendine
uygun bulduğu zamanda PKK ve PKK yönetimi düşmanlığını dışa
vurmaktadır. Kürtlerin birliğinin ve siyasi güçlerinin ortak
davranması gerektiği bir dönemde KDP'nin bu düzeyde saldıran bir
dil kullanması anlaşılır değildir. Bunun PKK'ye ve PKK yönetimine
düşmanlığın bir bahaneyle dışa vurumu dışında başka bir izahı
yoktur.
KDP tam da açıklamasında söylediği şeyi kendisi yapmaktadır. Kürt
düşmanlarını sevindiren ve dış istihbarat güçlerinin yapmak
istediği, ama yapamadığını yapan anlayış ve tutumla hareket
etmektedir.
PKK'nin ve KCK’nin siyaseti de, tutumu da her zaman şeffaf
olmuştur. Düşündüklerini ve tutumunu açık ortaya koymayı temel
siyasi ilke olarak benimsemiştir. IŞİD’in Musul’a hakim olmasından
sonra da siyasi tutumunu açık ve net ortaya koymuştur. Musul ve
çevresindeki Kürtleri de Kerkük’ü de savunmaya hazır olduğunu ilan
etmiştir.
'PKK İÇİN AMED NE İSE KERKÜK DE
ODUR’
Kürtlerin bulundukları her yeri yönetmeye ve savunmaya hakları
vardır. Buna Musul ve çevresi, Kerkük, Xanekin ve diğer Kürt
bölgeleri de dahildir.
Kürt gerillası tüm Kürdistan'ın ve Kürtlerin fedai gücüdür.
Halkımıza nerede bir saldırı olursa olsun fedaice savunmaya
hazırdır. Gerilla bugün Kürt’ün özgür ve demokratik yaşamının fedai
gücüdür. Kürt yiğitliği ve fedailiğini en yüksek düzeyde temsil
etmekte ve Kürt düşmanlarının korktuğu öz savunma gücü
olmaktadır.
Ortadoğu'da altüst oluşların yaşandığı, her gelişmenin Kürtleri
yakından ilgilendirdiği bir süreçte PKK, HPG ve KCK Kürt
birliğinin, Kürtlerin çıkarlarının ve kazanımlarının savunucusu ve
güvencesi olmaya devam edecektir. IŞİD ya da başka güçler
karşısında Güney Kürdistan’ın her yerini savunma irade ve
kararlılığını bugün de sürdürmektedir. Gerillaya bir sorumluluk ve
görev düştüğünde bunu tereddüt göstermeden yerine getirecektir. PKK
ve KCK için Amed ne ise, Kerkük de odur; Kobanê ne ise, Şengal ve
Xanekin de öyledir. Kürdistan'ın her il ve ilçesine aynı
duyarlılıkla yaklaşmaktadır.
KDP'YE BAĞLI MEDYANIN İFTİRALARINA YANIT BİLE VERMEDİK
KCK ve Kürt Özgürlük Hareketi bütün bileşenleriyle birlikte ulusal birlik için çalışmaktadır. Bu dönemde birlik olmanın ve ortak hareket etmenin derin sorumluluğu ve bilincindedir. Bu konuda azami hassasiyet göstermektedir. KDP’ye bağlı Rudaw, Zagros ve daha başka yayın organları her gün PKK ve KCK’ye ve yönetimine olmadık iftiralarda bulunduğu, bu yönlü saldırısını sürdürdüğü halde, PKK sorumluluk gereği cevap vermemektedir. Bu yayın organları izlendiğinde nasıl PKK, KCK ve Rojava Devrimi düşmanlığı yaptıkları herkes tarafından görülür.
BİR KÜRT SİYASİ HARKETİNE YAKIŞTIRMIYORUZ
Kürt Özgürlük Hareketi olarak KDP'nin PKK ve PKK yönetimine karşı düşmanlık yapmasını ve her fırsatta bu düşmanlığını dışa vurma yaklaşımını terk etmesini bekliyoruz. Her fırsatta ve KDP'ye bağlı yayın organlarında KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlarından Cemil Bayık’ın hedef gösterilmesini de bir Kürt siyasi hareketine yakıştırmıyoruz. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ı hedefleyenlerin bir parçası olmak KDP'nin ciddi bir yanlışı olduğu gibi, bu tür yaklaşımlar Kürt örgütleri arası ilişkiyi bozmaktan başka bir anlam taşımaz. Bu açıdan KCK Eşbaşkanlığını hedef göstermek ve bunu bir mücadele tarzı haline getirmekten vazgeçilmelidir.
KDP, PKK ve KCK’ye yönelik açıklamalarında daha dikkatli olmalı, ulusal birliğe ve ortak tutumlara en fazla ihtiyaç duyulduğu bir zamanda daha sorumlu davranmalıdır.”