Apo’yu bile takmıyorlar, BDP hiç umurlarında
değil…
----------------------------------------------------------------------
Şu terörü konuşmaya dilim varmıyor, yazmaya elim gitmiyor. Ama
ne çare ki gündemden de çıkmıyor.
Hiç uzatmadan hemen baştan söyleyeyim; PKK terörden vazgeçmez. O
nedenle kökünün kazınması gerekiyor.
Silahları bırakırlarsa ne yapacak o militanlar? Simit mi
satacak, amelelik mi yapacak? Şu anda elde silah, gücün ta
kendisini hissediyorlar. Üstelik yüklü bir para trafiğinin
merkezinde kontrolu elde tutuyorlar. Hele hele doğudan batıya
uzanan uyuşturucu trafiği ile de geniş bir coğrafyaya hakim
durumdalar.
Siyasal ve kültürel haklarmış, Apo’nun mahkumiyetinin
iyileştirilmesiymiş, KCK’ymış, hepsi bahane. Hele hele BDP umurunda
değil PKK’nın. Tam tersi, BDP puslu havada durumdan kendine görev
çıkarmaya, kendini Kürt temsilcisi gibi göstermeye çalışıyor.
Anlamsız gibi gelebilir ama BDP’nin Meclis’e girdiği, reform
sayılacak yeni bir Anayasa çalışmasına başlandığı şu günlerde, eli
kanlı teröristbaşı Apo ile dahi görüşmelerin, pazarlıkların
yapıldığı böyle bir ortamda, her şeyi baltalayacak kanlı
saldırılara kalkışmanın başka bir anlamı olabilir mi sizce? İşin
boyutuna dikkat çekmek için KCK, MCK da diyebilirsiniz. O da
Apo’nun 20-25 yıl boyunca bir yazıp bir düzelttiği, bir temele, bir
kitleye dayandırmaya çalıştığı, sonunda o içeri girince diğerleri
tarafından derlenip toparlanmaya çalışılmış ütopik bir manifesto
işte!
Olan, ölenlere oluyor. O kafalardan çıkan modası geçmiş ütopik
ideolojilerin katlettiği ölenlere… Bir de Kürtlere oluyor olan. Bir
taraftan vatandaşlık haklarını isterken bir taraftan da neyi var
neyi yok isteyen bir PKK ile karşı karşıyalar. Devlet’ten
korkmaları gerekmiyor ama PKK acımasız. O bölgedeki halka tahakküm
etmek uğruna Türkmüş, Kürtmüş ayırt etmiyor PKK. Öldürüyor. Ölen
ana, öldürenin kendi oğlu olduğunu bilse gözleri açık gidecek.
Halbuki öldürenin gözünü kan bürümüş. Kendi anasına, babasına bile
bomba atarken gözünü kırpmıyor. Kendi soyuna bunu yapan, başkasına
ne yapmaz?
Ortalığı karıştırmak, panik yaratmak, şiddet yolu ile insanların
içine korku salmak onu besliyor. Bu da bir hastalık işte.
Karşısında koca bir Devlet varken, kendini ütopik bir dünyanın
hakimi gibi gören bir avuç teröristin hastalığı. Terör
estirenlerin, hatta devleti ele geçirerek terör estiren
diktatörlerin sonunun nasıl olduğunu bugünlerde ibretle
izliyorlardır herhalde. Ders çıkartmalılar… Ama, nerede o kafa?
Yine de en azından şunu düşünebilirler; Bir gün bitecek bunların
hepsi. O günü görebilirlerse eğer, o gün acaba nerede olacaklar?
Bizim, olan bitenleri anlatmakta olduğumuz çocuklarımız var.
Onların da keşke, tarihi anlatabilecekleri çocukları olsa!