PKK silah bırakmayı tartışıyor
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın çıkışı dengeleri sarstı. PKK silahlı eylemler konusunda yeni bir değerlendirme yapacak mı? Eski DEP'li Zübeyir Aydar ilginç açıklamalarda bulundu.
Başbakan Erdoğan'ın 'Kürt sorununu demokrasi sorunu' olarak
tanımlayıp Diyarbakır'da verdiği siyasi mesajlar PKK/Kongra-Gel
(Halkın Kongresi) örgütünü 'silahlı eylemler' konusunda yeni bir
değerlendirme aşamasına getirdi. Zübeyir Aydır Derya Sazak'a
konuştu Kongra-Gel Başkanı, eski DEP Milletvekili Zübeyir Aydar,
önceki gün telefonla arayarak Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları
çerçevesinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Aydar, şiddet
olaylarının yol açtığı gerilimi düşürmek ve 'eylemsizlik' sürecine
girmek için Türkiye'de Kürt sorununa barışçı yaklaşan tüm
çevrelerle görüşerek 'nabız yokladıklarını', yakında bir 'karar'
açıklayacaklarını söyledi. 3 ana noktada tereddüt PKK/Kongra-Gel'i
IRA benzeri 'silah bırakmayı' tartışma noktasına getiren süreçte
Başbakan Erdoğan'ın 'aydınlarla' yaptığı toplantı ve ertesinde
Diyarbakır'da yaptığı konuşmanın etkili olduğu anlaşılıyor. Ancak
Zübeyir Aydar'la telefonda görüşürken edindiğimiz izlenime göre
bundan sonraki süreç konusundaki 'tereddütler' 3 ana noktada
toplanıyor: 1- Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır konuşması 'taktik'
bir çıkış mıydı? Hükümet, Kürt sorununa 'demokratik çözüm'
konusunda ne kadar kararlı? 2- Erdoğan'ın çıkışı konusunda ordunun
tutumu ne olur? Başbakan Erdoğan, geçmişte devletin de hatalı
olduğunu söyledi. Bugünkü noktadan geri dönüş olmayacağını,
güvenlik sorunlarının özgürlükleri kısıtlamayacağını ifade etti.
Buna rağmen Genelkurmay'ın 'yetki' isteği MGK'da kabul görür mü? 3-
Türkiye kamuoyu ve aydınlar Kürt sorununa nasıl bakıyor? Bir
eylemsizlik süreci ardından 'silah bırakma' kararı gündeme gelirse
barış ortamına girilir mi? Geçmişte yaşanan 'ateşkes' dönemlerinde
sütten ağzımız yandığı için 'yoğurdu üfleyerek yemek' durumundayız.
Güneydoğu ve Kürt sorununa ilişkin bu köşede okurlarımızla
paylaştığımız görüşleri, 1990'ların başında Meclis'ten de
tanıdığımız DEP eski milletvekili Zübeyir Aydar'a da aktardık.
'Kürt sorunu eşittir, PKK eşittir Öcalan' formülüyle sorun
çözülmüyor! Barış söylemini sadece 'İmralı'ya özgürlük' istemine
dayandırmak hem gerçekçi değil, hem de 15 yılda 30 bin insanın
ölümüyle sona eren 'kanlı bir dönem'in sorumlusu açısından
vicdanların kabul edemeyeceği bir talep. Öcalan'ı da kapsayacak af
istemi 'olmayan duaya amin demekten öteye geçmez!' Ne AKP, ne de
öteki partiler buna 'evet' der. PKK'nın 'silahı bırakması' ve
'etnik milliyetçiliğe' dayanmayan bir Kürt siyasal hareketinin
demokratik ortamda güçlenmesi ise Güneydoğu'nun ekonomik
kalkınmasına, yoksulluğun aşılmasına yardımcı olacaktır. Bu süreç
'ayrılıkçı terör'ü de marjinalize edecek. Güven ortamı sağlanması
halinde Kandil'deki PKK militanlarının 'eylemsizlik süreci' sonunda
yasal yoldan 'silahsızlandırılması' gündeme gelebilir. Karar
yakında Türk-Kürt ayrımı yapmadan gençlerimizin ölmemesi için 24
saatlik 'ateşkes' süresi bile çok değerlidir. Bakalım PKK/Kongra-
Gel, 2005 Türkiye'sinde 'şiddete son verecek' tarihi adımı
atabilecek mi? Zübeyir Aydar, 'Bu ülke hepimizin. Yakında bir karar
açıklayacağız. Gelişmeleri çok yönlü değerlendiriyoruz' diyerek
söyleşiyi noktaladı.