PKK sıfırlanmaz ama dönüşebilir!
Abone olMüsteşar Muammer Güler, PKK gibi etnik kökenli terör örgütlerinin sonlanmasının çok zor olduğunu ancak dönüşebileceğini söyledi.
Müsteşar Muammer Güler, PKK gibi etnik kökenli terör
örgütlerinin sonlanmasının çok zor olduğunu ancak dönüşebileceğini
söyledi. Güler’in bu sözleri, Orgeneral Başbuğ’un ‘sıfırlanmaz’
sözünü hatırlattı.
Osmaniye’de, askeri lojmanda, PKK saldırısı sonucunda yaşamını
yitiren 23 yaşındaki Pınar Akdağ’ın ölümüne benzeri görülmemiş bir
tepki veren Genelkurmay’ın açıklamasındaki bazı ifadeler, başa
yeniden dönüldüğünü göstermesi bakımından dikkat çekiciydi.
Açıklamaya, “Bu son saldırı göstermiştir ki bölücü terör örgütü
eski kirli günlerine tekrar dönmüş ve hedefleri arasına, Türk
Silahlı Kuvvetleri’nin personeli yanında, onların eş ve çocuklarını
da almıştır” ifadeleri konulmuştu. Kürt açılımının, bu haliyle
emekleyemeden yaşlandığı gerçeğinin tam ortasına düşen bu cümle de
gösteriyor ki yapılan hatalardan ders alıp projeyi revize etmekten
başka çıkar yol yok.
“Terör sorununun sadece askeri önlemlerle çözülemeyeceği”
nakaratının içini sonuç alacak biçimde bir türlü dolduramayan
Ankara’da, hükümetin özellikle de Başbakan Erdoğan’ın büyük önem
verdiği Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nı ziyaret ettik.
Koordinasyonu sağlamalıyız
İstanbul Valiliği gibi önemli bir görevden sonra, devlet deneyimini
bu kritik kuruma yansıtacak olan Müsteşar Muammer Güler’le
sohbetimiz, kurumlar arasında yaşanan bazı hastalıklar engel
olmazsa, açılımın buradan yürüyeceğini gösteriyor.
Müsteşarlığın temel görevi, güvenlik kuruluşları arasında
koordinasyon sağlamak ve bunlardan gelen stratejik istihbaratları
değerlendirip analiz ederek önleme dönüştürmek. Buradaki en kritik
merkez, kurulacak olan İstihbarat Değerlendirme Merkezi olacak.
Emniyet’ten, Jandarma’dan, MİT’ten, Dışişleri Bakanlığı’ndan ve
Sahil Güvenlik’ten gelen istihbaratlar Merkez’de toplanacak,
konunun uzmanları tarafından analiz edilecek ve bir tedbire
dönüştürülecek. Müsteşarlığın işlevinin omurgası olacak bu merkezin
sağlıklı işlemesi, kurumların istihbarat paylaşımı konusunda
korumacı ve kıskanç bir tavır sergilememesine bağlı. Terörle
mücadelenin en önemli unsuru olan istihbaratın tek bir merkezde
toplanarak değerlendirilmesi çok önemli. Güler de bunu
vurguluyor:
“Anlık ve stratejik istihbarat var. Biz daha çok stratejik
istihbarat üzerinde çalışacağız. Bunlar toplanacak, çözümlenecek.
Bunun sonucunda oluşturacağımız tedbiri Milli Güvenlik Kurulu’na
sunacağız. Her bir kurumun ayrı efor sarfederek yaptığını artık
koordinasyonla yapacağız. Çözümleyiciler, istitastikçiler,
psikologlar, sosyologlar, bazen emekli generaller, büyükelçiler,
terör uzmanları ile çalışacağız. Başarmak zorundayız. Türkiye bu
koordinasyonu başaramazsa terörle mücadelede çok eksik kalır.
Mevcut tedbirlerle sürdürülmesi artık imkânsız.”
Sonlanmaz, dönüşür
Terörün sonlanmasının iki yolu var. Ya örgüt tamamen ortadan
kaldırılacak ya da silahlı mücadeleden vazgeçirilecek. Güler, 2800
terör örgütü üzerinde yaptırılan araştırmalardan çıkan sonucu şöyle
anlatıyor:
“Bu işin sadece güvenlik terbirleriyle çözülmeyeceği açık. Bu
örgütlerin yüzde 50’si bir şekilde dönüşmüş. Dönüşmesi en zor olanı
ise etnik kökenli terör örgütleri. Bu gerçekten hareket etmek
gerekiyor. Her terör olayının ardından bir yeri başarısız göstermek
ve ‘yine sonlandırılamadı’ demek işin kolayına kaçmak oluyor.
Kamuoyundaki algı bu. Şunu unutmamak lazım. Sonlanmaz ama
dönüşebilir.”
Güler, PKK gibi etnik kökenli terör örgütlerinin sonlanmasının çok
zor olduğunu ancak dönüşebileceğini düşünüyor. Bu konudaki her
türlü bilimsel veri ve çalışmaya yoğunlaşmış görünüyor. Güler’in
yaklaşımı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, bu tür
örgütlerin sıfırlanamayacağı yolundaki sözlerini hatırlatıyor.
İngiltere yolcusu
Güler, son anda bir değişiklik olmazsa İçişleri Bakanı Beşir Atalay
ile birlikte bu hafta İngiltere’ye
gidecek.
İngiltere’de bizdeki İçişleri Bakanlığı’na karşılık gelen Home
Office’de incelemeler yapacak, temaslarda bulunacak. İç ve dış
istihbaratın ayrı olduğu bir modeli işleten İngiltere’de Home
Office, terörle mücadelenin istihbarata dayalı sivil ayağı
konusunda kritik bir işlev görüyor.
Güler, Türkiye’nin Kürt sorunu konusunda geçirdiği evrimi
anlatırken, “Eskiden Kürt, Kürtçü dendiğinde kıyamet kopardı. Şimdi
bunlar rahatlıkla kullanılıyor. Şimdi bütün mesele ‘ayrılıkçı’lık.
Bunu önlemenin yollarını arıyoruz” diyor. Güler şöyle devam
ediyor:
“26 yıldır operasyonlar yapılıyor. İddianameler var. Bu kurum olayı
çok yönlü ele alacak. Uzmanlar etnisite konusunda çalışacak. Hem
ileşitim, hem istihbarat uzmanları. Görevlerimizden biri de
kamuoyunu bilgilendirip halkla iletişimi sağlamak. Psikolojik
harekat mücadele için hayati. Üniformayla psikolojik harekat
olmaz.”
KCK iddianamesi Müsteşarlık’ta
Türkiye’nin terör hafızasını oluşturacaklarını söyleyen Güler,
“Hangi sloganlarla ne yapmışız bakacağız. İddianameler sonucunda
cezalar infaz edilmiş. Hepsini toplayacağız. KCK iddianamesini
hemen istedik” diyor.
Güler, Müsteşar sıfatıyla Milli Güvenlik Kurulu toplantılarına da
katılacak. Elinde önemli yetkiler var. “Şu bölgede şöyle yapılmalı”
talimatı verebilecek. Mevzuat değişikliği talep edebilecek. Bu
nedenle siyasi otoriteden alacağı destek çok önemli. Bu desteği
almış görünüyor. Hem askerlerin, hem MİT’in yer aldığı son güvenlik
zirvesinde Başbakan Erdoğan’ın müsteşarlığın mesaisine verdiği
önemi üzerine basa basa vurguladığı anlaşılıyor.
KDGM Yasası ‘Mahkeme’de
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı (KDGM) kurulmasına ilişkin
yasa 4 Mart’ta yürürlüğe girdi. Müsteşarlık, terörle mücadeleye
ilişkin politika ve stratejileri geliştirmek ve bu konuda ilgili
kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere İçişleri
Bakanlığı’na bağlı olarak kuruldu. Yasaya göre; KDGM bünyesinde,
İstihbarat Değerlendirme Merkezi ve Terörle Mücadele Koordinasyon
Merkezi oluşturulacak. Bu Merkez, İçişleri Bakanı, Genelkurmay
İkinci Başkanı, Jandarma Genel Komutanı, MİT Müsteşarı, Sahil
Güvenlik Komutanı, Emniyet Genel Müdürü ile İçişleri, Adalet ve
Dışişleri Müsteşarı’ndan oluşan Terörle Mücadele Koordinasyon
Kurulu’na da bilgi akışı sağlayacak. Müsteşarlığın örtülü ödeneği
olacak. Mevcut kanunlara bağlı olmaksızın müşavir çalıştırabilecek.
Özel uzmanlık isteyen konularda sözleşmeli personel ve yabancı
uzman istihdam edebilecek. CHP, yasanın bazı hükümlerinin iptali ve
yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkeme 8 Haziran’da iptal ve yürürlüğün durdurulması talebini
esastan görüşmeye karar verdi. (Milliyet)