PKK sahiden silah bırakır mı?
Abone olDevlet, Öcalan'ı kullanarak PKK'ya silah bıraktırmak istiyor ama sahada çok sayıda oyuncu var.
Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Başbakan Erdoğan da
"barış" istiyor PKK da.. Ancak beklentiler çok
farklı. Tarafların makas aralığı derin mi derin. İşte bu ortamda
Öcalan üzerinden PKK'yı dize getirmek isteyen hükümet, Kandil'e
karşı psikolojik bir savaş başlattı.
OYUNCU ÇOK
PKK sorunu yerel bir ayaklanmanın ötesine çoktan geçti bile. Çok boyutlu çok sayıda aktörün içinde olduğu bir sorun yumağı ile karşı karşıyayız. Terörden beslenen bu işten "ekmek yiyenlerin" sayısı sanılanın aksine çok fazla. İran ve Suriye ayağı, örgütün Avrupa diasporası, silah kaçakçıları, istihbarat birimleri, sürekli değişen konjonktür, Arap Baharı, Kandil'in tepe yöneticileri, ve BDP...
PKK ADIM ATAR MI?
Silahların bırakılması karşılıklı güven ve uzlaşma temelinde
yürüyeceği düşünülürse, Öcalan ile BDP'lileri görüştüren devlet,
PKK'dan atmasını istediği ilk adımı Erdoğan'ın danışmanı Yalçın
Akdoğan üzerinden bugünkü köşesinde belirtiyor: "Terörist
unsurların sınır ötesine çekilmesi."
YOL HARİTASI YETER Mİ?
Hükümetin atabileceği adımlar PKK'nın siyasi taleplerini karşılamaktan uzak. Terör örgütü direnişini zamana yayarak, "Öcalan baskını" üzerinden atmak istemesi sürpriz olmaz. AB yerel yönetimler özerklik şartına konulan çekincelerin kaldırılması, ana dilde savunma ve yeni anayasada bazı düzenlemeler PKK'ya yeter mi? Ya da Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesine yeşil ışık yakılması...
SEÇİME 1 YIL KALA NE KADAR RİSK ALINIR?
Erdoğan'ın 2023 hedefinde önemli bir durak olan 2014 seçimleri öncesi riski yüksek öneriler sunamayacağı da açık. Dahası Erdoğan, Kürt vatandaşlara yönelik verilen hakların büyük çoğunluğunun sağlandığını düşünüyor.
PKK'nın düşündüğü "statü", ya da "özerklik" hükümetin hazırladığı yol haritasında görünmüyor. 14 Temmuz 2011'de ilan edilen taslak metinde nelerin istendiği ortada.Dahası İmralı ile görüşmelerin arefesinde Kandil'den sert beyanatlar geliyor.
SİLAH OLMAZSA PKK NE OLUR?
Erdoğan'ın PKK yöneticilerine "üçüncü ülkeye gidin" çağrısına Karayılan'ın "Asıl siz çekin gidin ülkemizden" cevabı dikkat çekici. Bu kadar "bedel ödediğini" düşünen örgüt, bu kadarına razı olacağını düşünmek zor olsa gerek.
Kendilerine inanan tabana izah edemeyecekleri önerileri kabul etmeleri mümkün mü? Silahla var olan teslimi halinde bir "hiçe" dönüşecek olan isimler bu konumlarından nasıl vazgeçecekler? Kandil'in imtiyazlı baronları silahsızlanarak kendi varlık koşulunun ortadan kaldırılmasına rıza gösterebilir mi?
Sorular uzayıp gidiyor. İhtiyatlı bir bekleyişin ağır bastığı yeni süreçte hükümet yine mayınlı sahada yol almaya çalışıyor.