PKK Psikozundan kurtulun
Abone olErkan Mumcu, hükümetin bilinç altındaki "PKK psikozundan kurtulmaması" gerektiğini söyledi.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, hükümetin bilinç
altındaki "PKK psikozundan kurtulmaması" gerektiğini söyledi.
Mumcu, Başkanlık Divanı’nın ardından yaptığı açıklamada son terör
olaylarını değerlendirdi, terörün yüreklerde bıraktığı acıya rağmen
amaçladığı düşmanlık duygularını millete yerleştiremediğine dikkat
çekti.
Milletin, terörün amaçladığı etnik ayrıştırmacı psikolojiye teslim
olmadığını belirten Mumcu, hükümeti sorunun üzerinden siyasi prim
elde etmeye çalışmaktan kaçınmaya davet etti. Başbakan’ın birbiri
ile çelişkili beyanlarının milleti rencide ettiğini savunan Mumcu,
"Hükümetin bu konuda zihnini berraklaştırmaya ihtiyacı vardır"
dedi.
AKP-CHP arasında yaşanan "DEP krizine" gönderme yapan Mumcu,
"Hükümet ikide bir muhalefeti suçlayıcı beyanlarla kendi
sorumluluğunu unutturma girişimlerinden vazgeçmelidir. 1991’de,
1989’da, dün de geride kalmıştır. Hükümetin geride bıraktığımız 3.5
yılı yaşanmamış kabul edip 10-15 yıl öncesini muhalefetten sormaya
çalışması sorumsuzluktur ve sorumluluktan kaçmaktır" dedi.
"Türkiye bugün siyasetçiler arasındaki polemiklerle özellikle
geçmiş üzerine tartışmalarla vakit kaybedecek durumda değildir"
diyen Mumcu, bu yöndeki bir soruyu yanıtlarken şunları söyledi:
"O tavır doğruydu, en azından iyi niyetliydi. Bu iyi niyetinin
doğru anlaşılması ve hakkının teslim edilmesi icap eder.
Sonuçlarının olumsuz olması iyi niyeti ortadan kaldırmaz. Bugün
geriye dönüp bu iyi niyetli girişimi suçlamak ahlaki bir tutum
değildir. Bunu suçlayan Başbakan’ın o zaman kimi masaya davet
ettiğini apaçık ortaya koyması lazımdır.
Yani müzakereden ve masaya gelmekten söz eden başbakan önce elinde
silahı olanların silahı bırakması gerektiğini söylemişti. Silahı
bırakıp masaya gelmesini söylemişti. Bu bir dil sürçmesi değildir,
bilinçaltını gösteriyordur. Daha doğrusu bir kafa karışıklığını
gösteriyordu.
Arkasından 1991’de Erdal İnönü tarafından üstlenilen inisiyatifi
çok ağır ve haksız bir şekilde eleştirmesi bir kuşkuyu ortaya
çıkarıyor. O da şu. O zaman siz kimi davet ediyorsunuz? Kiminle
müzakere etmekten söz ediyorsunuz?
Yanlış buradadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sorunu çözmek için
kendisine bir müzakere muhatabı aramak durumunda değildir. Bütün
yanlışta buradan kaynaklanmaktadır. Türkiye, sorun çözmek için
karşısına bir muhatap bulmak ihtiyacı ile asla yüz yüze değildir.
Hükümet bilinç altında sakladığı PKK psikozundan
kurtulmalıdır."