PKK-MİT görüşmeleri Erbil'e mi taşınıyor?
Abone olOslo sürecinin son ermesinden sonra MİT ve PKK arasında yeniden başlayan görüşmeler Erbil üzerinden mi gerçekleştirilecek? Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin süreçteki rolü ne? BBC Türkçe bu soruların cevabını Erbil'de araştırdı.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin başkenti Erbil, son yıllarda Türkiye için git gide önem kazanan bir adres.
Kentin sokaklarında kısa bir tur atmak bu önemin nedenini anlamaya yetiyor.
Erbil'in dört yanında hemen hemen her sektörde Türk şirketleri göze çarpıyor.
Ama kentin adı bugünlerde Türkiye kamuoyunda sadece ekonomik değil, iç siyasal gelişmelerle ilgili de şıkça telaffuz ediliyor.
Son günlerde Türk medyasında MİTve PKK arasındaki yeni temasların Erbil'de sağlanacağı yönünde haberler çıktı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da "Karşımızda bir siyasi muhatap varsa bununla ilgili de söylemiştim bizim müzakere edeceğimiz siyasi muhataplarımız olabilir. Bu siyasi muhataplarımız yerli de olur, uluslar arası da olur ve uluslar arası camiada da Erbil'deki siyasi muhataplardan istifade edeceksek onlarla da bu işi görüşürüz. Nitekim görüştük görüşüyoruz, ben de görüştüm, bakan arkadaşlarım da görüştü" sözleriyle kentin süreçte rol oynayabileceğini doğruladı.
Erbil'in siyasi ortamında söz konusu görüşmeler en önemli gündem maddeleri arasında.
'Süreçte rol oynamaya hazırız'
Yönetim, ''İmralı süreci'' olarak adlandırılan son sürece tam olarak destek veriyor.
Özerk yönetimin başbakanlık binasında görüştüğümüz hükümet sözcüsü Sefin Dizayee, 'Türkiye'de yıllardır süren çatışmaların sona ermesi açısından son barış sürecini sonuna kadar desteklediklerini' kaydederken, "AKP hükümetinin kurulmasından sonra Türkiye'yle ilişkilerinin olumlu yönde geliştiğini belirten 'her konuda' Türkiye'yle diyaloglarının sürdüğünü" belirtiyor.
'Bu sorunun Türkiye'nin çözmesi gereken bir iç sorunu olduğunu, başka ülkelerin içişlerine müdahale etme politikalarının bulunmadığını' söyleyen Dizayee, bununla birlikte 'Türkiye'deki Kürtler'le akraba olduklarını, bu yüzden Kürt sorununun barış ve diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini' vurguluyor.
Dizayee, "Eğer bu sorunun çözümüne katkıda bulunmak için herhangi bir destek veya bir rol oynamamız gerekirse kesinlikle rolümüzü oynamaya çalışacağız" diye konuşuyor.
Hükümet sözcüsü, 'Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ndeki siyasi liderliğin, hükümetin, devlet başkanlığının, parlamentonun ve tüm siyasi partilerin bu süreçte pozitif rol oynayabileceğinin' altını çiziyor.
Peki Kürt Yönetimi bu süreçte nasıl bir rol alabilir?
'Kırmızı çizgilerimiz yok'
İktidardaki Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) Selahaddin kentindeki Dışilişkiler Ofisi'de KDP Dışilişkiler Sorumlusu Hemin Hawrami'yle buluşuyoruz ve ona soruyoruz.
Hawrami cevabının içeriğini son derece geniş tutuyor.
"Kolaylaştırma, teşvik etme ve fikir verme konusunda kırmızı çizgilerimiz yok. İki taraftan hangisi olduğu önemli değil, bizden nerede olmamızı isterlerse biz orada oluruz" diye konuşuyor Hawrami.
Harwami, 'Kürt sorununun çözümünde barış ve diyalogdan başka çare olmadığını, son sürecin devam etmesi için taraflardan ikisini de cesaretlendirdiklerini' belirtiyor.
Dizayee ve Hawrami'nin bu açıklamaları Erbil'in son görüşme sürecinde önemli rol oynayabileceğine işaret ediyor.
Barış ve Demokrasi Partisi'nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi temsilcisi Cemal Coşkun da yönetimin bu süreçte olumlu rol oynayabileceği görüşünde.
Cemal Coşkun "Tabii ki Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümünde Erbil hükümetinin büyük rolü vardır. Bu rol gerçekten çözüme katkıda bulunabilecek bir roldür. Sorunun çözümünde Erbil hükümeti ağırlığını koyarsa çözüm daha da kolaylaşır" yorumunu yapıyor.
Coşkun bununla birlikte 'bir süreçten bahsedilmesine rağmen İmralı'da PKK lideri Abdullah Öcalan'ın tecrit koşullarının sürdüğünü, Kandil dağı ve çevresinin bombalandığını, binlerce Kürt siyasi temsilcisinin hapiste olduğunu, Başbakan Erdoğan'ın konuyla ilgili konuşurken üslubunu değiştirmediğini ve Fransa'da üç PKK'lı kadını hedef alan suikastın aydınlatılmadığını' belirtiyor ve 'bütün bunların değişmemesi halinde sürecin Erbil veya başka bir yerde çözüm sağlayamacağını' söylüyor.
Türk medyasında çıkan bazı haberlerde MİT ve PKK arasında önümüzdeki hafta Erbil'de görüşmeler yapılacağı iddia ediliyor.
Haberlerde görüşmelere MİT müsteşarı Hakan Fidan'la PKK'nın önde gelen isimlerinden Sabri Ok'un da katılacağı iddia ediliyor.
Bu iddia ne kadar doğru?
Erbil'in siyasi ortamında bu iddialar reddediliyor.
Dizayee: Henüz görüşme gerçekleşmedi
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Sözcüsü Sefin Dizayee söz konusu haberleri kendisinin de takip ettiğini belirttikten sonra ekliyor: "Bu görüşmeler gerçekleşmedi ve bizim farkında olduğumuz kadarıyla şu anda planlanan gündemde yok. Ama eğer gelecekte Erbil bu görüşmeler için bir buluşma yeri olursa bunu hoş karşılarız."
BDP temsilcisi Cemal Coşkun da iddiaları doğrulayacak bilgilere sahip olmadığını söylüyor.
Cemal Coşkun: "Bize bugüne kadar BDP Erbil temsilciliği olarak yansıyan bir şey yok. Yine Genel Merkezimiz tarafından bize aksedilen bir şey yok. Bu gelişmelerin Erbil'de yürütülmesine yönelik bir gelişme olsaydı Genel Merkezimiz bunu bizimle paylaşırdı bizler de Erbil temsilciliği olarak bu sorunun barışçıl, demokratik çözüm noktasında oynamamız gereken rol neyse biz de burada o rolü oynamaya çalışırdık."
Coşkun hem bu haberleri de PKK'nın bazı birimlerinin önümüzdeki günlerde silah bırakacağı yönünde Türk medyasında çıkan haberlerin yanlış olduğunu belirtiyor.
Erbil'in siyasi ortamında, gelecek hafta kentte üst düzeyde görüşmelerin gerçekleşeceği iddiasını doğrulayan yok.
Bununla birlikte aynı ortamdan çıkan izlenim, Erbil'in bu tür görüşmelerde önemli bir rol oynayabileceği yönünde.
Dolayısıyla Erbil'in adının önümüzdeki dönemde barış görüşmesi haberleriyle sık sık telaffuz edilmesi hiç şaşırtıcı olmayacak gibi görünüyor.