PKK köşeye sıkışınca Kandil bu kalleş talimatı vermiş!
Abone olBaşbakan Binali Yıldırım, "Kandil, teröristlere 'Artık bizden emir beklemeden fedai eylemleri yapın' talimatı verdi. Bu eylemler bu talimatın neticesinde gerçekleşiyor." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, "Örgütün dışarıdaki
yöneticileri, 'Kuzey Irak'ta, Suriye'de bundan böyle
artık bizden talimat beklemeden serbest, fedai türü eylemleri kendi
imkân ve kabiliyetinizle nerede yapabiliyorsanız, yapın' diye genel
bir talimat verdi. Bu intihar eylemleri, canlı bomba eylemleri bu
talimatın neticesi gerçekleşiyor" dedi.
Kahramanmaraş ziyareti sırasında
gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Yıldırım,
özetle şunları söyledi:
"STRATEJİMİZ ETKİLİ OLDU"
Terör saldırılarına karşı, önlemler
açısından farklı bir konsepte mi geçmek
gerekiyor?
"Bir kere terör örgütünün terörle mücadelede 'savunma değil
taarruz' stratejimizden canının ciddi anlamda acıdığını biliyoruz.
Özellikle kırsal kesimdeki yuvaları, barınakları, tahkikatları çok
ciddi anlamda zarar gördü. Kırsalda eylem kabiliyetleri hemen hemen
yok olacak düzeye geldi. Durumu böyle tespit etmekte fayda var.
"AMANSIZ BİR MÜCADELE"
Şu anda sadece PKK bölücü terörüne karşı değil, FETÖ örgütüne,
DEAŞ'a karşı da hem içeride hem dışarıda çok aktif, amansız bir
mücadelemiz var. Bu mücadeleyi akamete uğratacaklarını,
bu mücadele azminden belki bizi döndüreceklerini zannediyorlar. Ama
bu asla söz konusu değil. Çünkü biz biliyoruz ki 79 milyon
vatandaşımız bu mücadelede bizim arkamızda. Bizim
hiçbir tereddütümüz yok, sırtını terör örgütlerine dayayan, sırtını
dağa dayayanlar düşünsün. Bizim için bayrak, istiklal, vatan,
milletin bekası geleceği önemlidir.
MİLİM SAPMAYACAĞIZ
Kim kiminle iş tutuyorsa, ister içeride ister dışarıda hiç fark
etmez, şu an itibariyle bunun kim olduğunun da önemi yoktur. Ne
yapmak istedikleri de bellidir. Irak, Suriye, Yemen, Libya ve
Mısır'a bakarsak ne yapmak istediklerini tahmin etmek zor olmaz.
Ama yanlış hesap, yanlış ülke. Türkiye, bu millet, bu tezgaha
gelmez. Tabii ki canımızı yakıyor, üzülüyoruz. Ama acımızı
bağrımıza basacağız, bu mücadeleden bir milim bile
sapmayacağız.
YENİ YETKİLER DE VERİRİZ
Tehdidi küçümsememek lazım. Tehdidi küçümsediğimiz zaman bu sefer
kendi sonuçlarından kendiniz zarar görüyorsunuz. İcap ediyorsa
ilave yetkiler de vereceğiz. Türkiye'de esas itibariyle iki tane
istihbarat kuruluşumuz var. Bir MİT, ağırlıklı olarak dış ama
kısmen iç istihbaratla da sorumlu köklü bir kuruluşumuz.
Bir de Emniyet istihbarat servisimiz var. Bu olaya
mahsus söylemiyorum ama genel anlamda bir yerde bir koordinasyon
problemi varsa bunu gözden geçireceğiz. İstihbarat
konusunda da gerekirse, koordinasyonu güçlendirecek bir yapıya da
geçilebilir, bunun da çalışmaları zaten bir noktaya geldi. Bir
süreden beri çalışıyoruz.
ÇOK BOYUTLU TEHDİT
Türkiye artık çok boyutlu bir tehdidin altında, sadece
bölücü terör örgütü değil. DEAŞ, DHKP-C, PYD, YPG ve FETÖ bunlar
esas itibariyle amaçları farklı gibi düşünülse de nihai hedefleri
hep aynı. Önemli olan bu örgütlerin hangi amaca
hizmet ettikleri, bu da bilinmeyen bir şey değil. Biliyoruz da
yapmamız gereken önce evin içini halletmek. Evimizin içini,
emniyete almadan dışarıdaki unsurları hedef göstermemiz, yeterli
olmaz. Ama bakın bir Fırat Kalkan'ı hadisesi bizim Suriye
tarafındaki DEAŞ tehdidini ciddi anlamda sınırlamıştır, aşağı
düşürmüştür. Benzer çalışmaları. Bütün güney sınırlarımızda
yapacağız.
PYD'ye verilen silahlar PKK'nın eline geçiyor. Burada bir kuşku
yok. Biz bunu muhataplarımızla her görüşmemizde masaya koyuyoruz. O
olay inceleniyor, her olayın arkasında bir şeyler söylenir, somut
deliller ortaya çıkmadan söylenecek şey bir anlam ifade etmiyor.
Örgüt 40 yıllık birikimi olan bir örgüt. 'Bu tip kabiliyetleri yok
oldu' demek doğru değil. Bu alçaklar, bizim hızımızı kesmeye
çalışıyorlar."
ONLARCASI ÖNLENİYOR BİR TANE KAÇIYOR
Olayın yapılış şeklinden bahsettim ben. Yani bu şu anlama gelmiyor,
'imkan ve kabiliyetleri yok, destek almıyorlar, herkes aklına
geldiği gibi eylem yapıyor' demedim. Tarz, örgüt hiçbir
zaman kenara çekilmiş değil. Örgüt, millete karşı bölgedeki
vatandaşlara karşı acımasız. Öldüren, her türlü baskıyı yapan,
sistematik bir terör eyleminden imkan ve kabiliyetini kaybettiği
için münferit canlı bombalarla yapıyor. Canlı bomba
eyleminin onlarcası önleniyor. Bir tane de iki tane de zaman zaman
kaçıyor.
KILIÇDAROĞLU'NA TEŞEKKÜR ETTİM
Sayın Kılıçdaroğlu da aradı. Bir kez daha bizimle dayanışmasını
bildirdi, üzüntülerini taziyelerini iletti. Kendisine teşekkür
ettim. Bizim çarşamba günü yaptığımız toplantının tek konusu vardı.
Terörle mücadele konusunda ağız, söylem birliği. Sayın Bahçeli bunu
'ağız birliği' tarzında ifade etti. Bunu toplantı sonunda çıktık
kamuoyuna aynen açıkladık. Görüşlerimiz, düşüncelerimiz farklı,
memleket meselelerine çözümlerimiz farklı, ama aynı olan bir şey
var, ortak tehdit terördür, teröre karşı zerre kadar farklılığımız
yok. Bunu bir kez daha teyit ettik. 3 genel başkan Türkiye'nin
nabzını tutuyor. Bu da terörle mücadelede başarı için önemli bir
durum."