PKK komutanı IŞİD'e karşı savaşı anlattı
Abone olIrak’ta süratli bir şekilde ilerleyen IŞİD militanlarının durdurulmasında PKK'nın da önemli bir rol oynadığı belirtiliyor. PKK ve askeri gücü HPG’nin Irak’ta IŞİD’e karşı oynadığı rolü, HPG komutanı Tekoşêr Zağros anlattı.
Irak’ta süratli bir ilerleyiş sergileyen İslam Devleti militanlarına karşı geçtiğimiz haftalardaki başarısızlığın sorumluluğu ve son günlerde kaydedilen başarının arkasında kim olduğu konusunda bir anlaşmazlık yaşanıyor.
Bazı haberlerde IŞİD ilerleyişinin ABD’nin hava saldırıları ile durdurulduğu öne çıkarken, bazı Peşmergeler de dahil olmak üzere bölgedeki yerel kaynaklar PKK güçlerinin çatışmalardaki rolüne dikkati çekiyor.
PKK ve askeri gücü HPG’nin Irak’ta IŞİD’e karşı oynadığı rolü, HPG komutanı Tekoşêr Zağros ile konuştuk.
Zağros, IŞİD saldırısına uğramış Mahmur kasabası ve yakınındaki mülteci kampında, militanlara karşı Mahmur Direniş Gücü adı altında sürdürülen savaşa komuta ediyor.
IŞİD geçtiğimiz günlerde Mahmur’a bir saldırı düzenlemiş ve kasabanın neredeyse tümünü ele geçirmişti. Mahmur’daki çatışmalar nasıl bir seyir izledi?
Musul'dan sonra IŞİD'in saldırılarının devam edeceği yönünde bilgilerimiz ve değerlendirmelerimiz oldu. Bunun nedenle Mahmur Mülteci Kampı'nda -ki biz Şehit Rüstem Cudi Kampı diyoruz- IŞİD’in ilerlemesine karşı tedbirler geliştirmeye başladık. Dağdan gelen bazı arkadaşlar aracılığıyla halk içinde milis örgütlenmesi temelinde örgütlemeler yaptık. Kendimizi Mahmur Direniş Gücü olarak adlandırdık. Bu temelde, ferdi silahlar dağıtarak bölükler oluşturduk. O sıralarda, IŞİD çeteleri zaten Mahmur'a yakın bir konuma gelmişlerdi. Bu arada, Mahmur kasabasına saldırılar gelişti. Kasabaya 10 kilometre mesafede PDK (Kürdistan Demokrat Partisi) ve YNK (Kürdistan Yurtseverler Birliği) ile IŞİD arasında çatışmalar yaşandı. Sonrasında zaten bu alan hem halk tarafından hem de Peşmerge güçleri tarafından bırakıldı. İstenmeyen bir durumdu ama mecburi olarak alan bırakıldı. Biz mülteci kampı olarak yalnız kaldık. İlk etapta tedbir amaçlı olarak, yaşlıları, çocukları ve elinde silah olmayanları güvenli yerlere sevk ettik. Silahları da zaten son 15 günde almıştık. Onlarla bölükler oluşturduk ve savunma sistemine geçtik. Çeteler yaklaştığında kısa süreli çatışmalarımız oldu. Onların elinde ağır silahlar ve ABD yapımı zırhlı araçlar olduğu için çatışmalarda zorlandık ve bu nedenle de Karaçok Dağı’na çıktık. Orada direnişi devam ettik. Çeteler Mahmur'un çevresini tuttular, bazı mahallelerine girdiler. Orada iki günlük bir çatışma yaşandı.
Şu anki durum nedir?
Son gün, yakın alandaki Diyara kasabası Peşmergeler tarafından alınınca IŞİD bir yenilgi yaşadı. Buradaki güçlerinin bir kısmı da o tarafa takviye amaçlı gitmişti. Çete güçleri burada biraz azalınca, Peşmerge güçleri ile birlikte bir saldırı planladık ve karşı saldırı başlattık, şehre girdik. Çeteler kaçmak zorunda kaldı.
IŞİD'in Şengal kasabasına yönelik saldırısıyla birlikte Peşmerge bölgeden ayrılmıştı. Sizin güçlerinizin Peşmerge çekilirken kente girdiklerine dair görüntüler izledik. İlk günlerdeki tutumunuz nasıl oldu?
Şimdi bizim güçlerimiz gerilla güçleridir. Peşmerge ise şimdi hemen hemen düzenli ordudur. Esasında Peşmerge demek birazda gerilla demektir ama şu anda gerillacılıktan çıkmış durumdalar. Yıllardır, hem modernize ve mobilize düzenli bir ordu şeklinde örgütlenmiş bir güçtür. Biz ise gerilla savaşı, partizan savaşı veriyoruz. En riskli yerlere bile, düşmanın ortasına bile, küçük güçlerle sızma yapıp, darbe vurabilecek güçteyiz. Peşmerge'nin ise, Şengal'den çekildikten sonra aynı güçle kente tekrar girmesi için büyük kayıpları göze alması gerekirdi. Bizimki öyle değil. Biz küçük guruplarla sızma yaparak ilk önce bir taburumuzu oraya yerleştirdik. Ondan sonra diğer taburlar başka yollardan Şengal Dağı'na yerleşti. Şimdi ise duruma hakimiz. IŞİD biliyorsunuz, yarı gerilla taktiği uygulayarak savaşıyor. Düzenli orduya karşı gerilla savaşı yürütüyor. Biz de Kürdistan dağlarında 30 yıldır gerillacılık yapıyoruz. Gerillanın düzenli orduya karşı savaşımında sayısı ve silahı az olsa bile avantajlı bir konumdadır. Çünkü nerede nasıl, ne yapacağı belli olmayan, gizli bir güçtür. Biz de IŞİD'den daha tecrübeli olduğumuz için onların karşısında daha rahat darbe vurabiliyoruz. Zaten Rojava'da da bellidir, IŞİD'in karşısında en çok zorlandığı güç bizim güçlerimizdir. IŞİD'e karşı direnen güç bizim gerilla güçlerimizdir.
Mahmur'daki çatışmalarda ne kadar kaybınız oldu?
Üç arkadaşımız yaralandı ve bir arkadaşımız şehit düştü. Bu arkadaşımız da çatışmaların içinden haber yapan basıncı arkadaşımızdı. Deniz Fırat arkadaşımız şehit düştü. YNK güçlerinde de bir patlama sonucu, tam sayısını bilmemekle birlikte şehit düşen Peşmergelerimiz oldu. Çok büyük bir kaybımız yok fakat her insanımız bizim için büyük kayıptır.
IŞİD'e karşı yaklaşık olarak kaç kişi olarak savaşıyorsunuz?
Gerilla güçleri olarak bir sayı vermek doğru olmaz. Yalnız bizim Kerkük'te, Mahmur'da, Dohuk ve çevresinde, Rabia'da ve Şengal'de güçlerimiz var. Bunun haricinde, kendi güçlerimiz kadar bize katılan bizimle birlikte savaşan yerel güçler de var. Mesela Mahmur'da savaşan yalnız biz değiliz. Evet gerilla güçleri Mahmur'a geldi ve savunuyor. Fakat gerilla güçleriyle birlikte Mahmur halkı da, işçisi, köylüsü, doktoru, tüccarı da bu savaşa katıldılar ve şu anda Mahmur direniş güçleri bunlar aracılığıyla oluşturuldu. Biz neredeysek, yurtsever halkın ve direnmek isteyen halkın da katılımları oluyor.
Savaşçılarınız ne tür silahlarla çatışıyor?
Silahlarımız genelde, her zaman kullandığımız kalaşnikov ve BKC gibi silahlardır. Son süreçte Peşmerge güçleri, aynı cephede, aynı düşmana karşı savaştığımız için bazı dayanışmalarımız oldu. Bizzat Mesut Barzani ile bir görüşmemiz oldu. Bundan sonra ortak hareket etme yönünde daha gelişkin bir komuta düzeyinde hareket etme önerilerimiz oldu. Silahlarımızı bundan sonra daha da geliştireceğiz. YNK'nin bize bazı silah hediyeleri oldu. Doçka ve benzeri silahlar, araçlar verdiler. KDP'nin de sözü var. Fakat bizim savaşımız illa silahla değil. Belki izlemişsinizdir, biliyorsunuzdur, biz küçük gruplarla savaşan fakat düşmanın içine girip vurarak savaşan bir gücüz. Büyük silahların ise bir alanı savunmak ya da bir tarafa dikkat çekmek için kullandığımız silahlar oluyor. Savaşımızın esası gizli olmasıdır. Fakat bundan sonra ağır silahları da kullanacağız.